NASIL BiLiRDiNiZ?

Her dizi bir gün bu bölümü tadacaktır.

OZ

DİZİDEN ÇOK ÖTE

HBO kanalının en iyi dizilerinden ‘OZ’, popüler olma çabası gütmeden oldukça doğal. Mucizeler değil, hayatın gerçeklerini veriyor. Bu da çoğu zaman acı oluyor

“OZ... Oswald Maksimum Güvenlikli Cezaevi’ne sokaklarda verilen isim. OZ geri kalmıştır. OZ hak edilen cezadır. Birisini cezalandırmak mı istiyorsun? Onu ailesinden, kendisinden ayır, kendi türündekilerle bir yere kapat. OZ zor kere zor zamandır.“
HBO’nun efsane dizisi ‘OZ’, anlatıcısı Augustus Hill’in bu sözleriyle başlamıştı. 1997-2003 yılları arasında 6 sezon süren dizi, ismini kült yapımlar arasına sokmayı başardı.
ABD’de bir hapishane yaşamını anlatan ‘OZ’; ırkçısı, katili, tanrıyla konuşanı, adaletlisi, tecavüzcüsü gibi farklı kişilerden oluşan mahkumlarla onları yöneten gardiyan ve yöneticilerin hayatlarını anlatıyor. Her iki tarafın da psikolojilerini yakından görme şansımız oluyor. Bu arada sıkı durun ve ‘OZ’u izlerken her şeye hazırlıklı olun. Çünkü dizide seks, uyuşturucu, komplo, eşcinsel ilişki, nefret, vahşet,
psikopatlık gibi her türlü konu, bütün çıplaklığıyla ekranda. Yani anlayacağınız ‘OZ’da mucizelere yer yok. Sadece demir parmaklıkların ardındaki çaresizlikle baş başayız.

Bir felsefesi var
Hapishanede geçmesine rağmen ‘OZ’u sadece ‘hapishane dizisi’ olarak tanımlamak haksızlık olur. Çünkü dizinin bir felsefesi var. Özellikle anlatıcı Augustus Hill karakterinin sözleri derin anlamlar içeriyor. Bu söylemleri bir araya toplasanız kitap bile çıkarırsınız. O kadar iddialı.
‘OZ’un bir başka özelliğiyse, başrol oyuncusunun olmaması. Bütün karakterler o kadar güçlü ki, aslında hepsi birer başrol oyuncusu. En az
20 önemli karakteri bünyesinde barındırıyor. Öyle ki her dizi için hazırladığım künyeyi ‘OZ’a yapamadım. Dışarıda kalan oyunculara kıyamadım. Bunun yanında tavsiyem, hiçbir karaktere bağlanmayın ve alışmayın. Herkes her an ölebilir çünkü. Zaten dizinin kodu da ‘her gün ölüm korkusuyla yaşamak’ olsa gerek. Zira mahkumların yaşadığı hayatın yanında ölüm daha cazip duruyor. ‘OZ’dan hayatınızı kaybetmeden çıksanız bile gururunuzu, onurunuzu, kanınızı veya içinizdeki insandan bir parçayı mutlaka içeride bırakıyorsunuz.

‘OZ’ Ailesi
Dizi, normal hayatta diyaloğu bırakın, göz göze bile gelmeye çekineceğiniz insanlarla dolu. ‘OZ’un finaline kadar her karakter iyi ya da kötü gelişme gösteriyor. Bir anlamda dizi akademi gibi. Bittikten sonra çoğu oyuncuyu iyi işlerde izledik; hâlâ da izliyoruz. Burada bütün karakterlerden bahsetmeye maalesef yer yetmiyor. Zaten onları izleyerek daha iyi anlayacağınızı ve gördüğünüz şiddeti 5-6 bölüm sonra kabulleneceğinizi düşünüyorum. Bunun sonucunda kendinizi sorgulayacağınızdan emin olabilirsiniz. Bir ‘OZ’ hayranı olarak tavsiyem; vakit kaybetmeden bu başyapıtı izlemeniz ve ‘OZ’dan bir hücre beğenmeniz yönünde.

Haberin Devamı

www.twitter.com/nevzatakdere

Haberin Devamı

OZ DiYALOGLARI

‘OZ’un müdürü: Yanlış anlama McManus (OZ yöneticisi) ama Groves psikopatın teki. Ailesini öldürdü, dilimledi ve yedi. Onunla ne yapacaksın?
McManus: Sofra adabı öğreteceğim

Haberin Devamı

Augustus Hill: Napolyon sürgünde öldüğünde doktorlar penisini kesip bir kavanoza koydular ve rahibe verdiler. Yıllar boyunca o kavanoz defalarca el değiştirdi. Günümüzde en az 3 kişi Napolyon’un penisine sahip olduğunu iddia ediyor. Ama mesele gerçek penisin kimde olduğu değil; esas soru, öteki 2 penis kimlere ait?

Miguel Alvarez (mahkum): 2 yaşındaki zavallı oğlum ölürken senin tanrın neredeydi ha?

Rahip MUKADA: Kendi oğlu çarmıha gerilirken neredeyse oradaydı.