Beyazperdenin en yamyam doktoru Hannibal, aramıza döndü. Karakteri canlandıran Mads Mikkelsen bir Anthony Hopkins değil belki ama yine de çok başarılı ve izleyeni masasına yatıp “Benden bir mönü hazırla” kıvamına getiriyor.

Thomas Harris’in üçlemesiyle hayat bulan ‘Dr. Hannibal Lecter’ karakterini, 1991 yılında ‘Kuzuların Sessizliği’ filmiyle tanıdık. Yamyam seri katili, müthiş oyunuyla Anthony Hopkins canlandırmış; ona Jodie Foster eşlik etmişti. Ardından gelen iki devam filmi, romanı tamamlamaya yetti. Fakat benim aklımda hep 22 sene önceki film kaldı. Bugün bile insanda izleme isteği uyandırıyor.

Hannibal Lecter’ı
televizyon serisinde izleme fikri başlarda beni heyecanlandırsa da, Anthony Hopkins ve Jodie Foster performansları göz önüne alındığında, ister istemez bir karamsarlık kapladı içimi. Kuşkusuz ‘Hannibal’ı kim oynarsa oynasın aynısı olmayacaktı.

Haberin Devamı

Dizinin en iyisi
Doktoru ete kemiğe büründüren Mads Mikkelsen, soğukluğu ve rahat tavırlarıyla oldukça başarılı bir portre çiziyor. Bu karara varmamda, Anthony Hopkins’le kıyaslama yapmamamın etkili olduğu kesin. Siz de bu gözle izleyin ve Mikkelsen’in etkili oyununu çöpe atmayın derim. Asıl mesleği cerrahlığı bırakıp psikiyatrist olmayı seçen Lecter, hastaları üzerinde olduğu kadar mutfakta da hünerlerini gösteriyor. Bildiğiniz gibi malzemeleri insan etinden oluşuyor. Sunumu o kadar becerikli ve başarılı ki, içinizden “Al şu böbreği, bana yemek hazırla. Nasıl olsa bende bir tane daha var” demeye başlıyorsunuz. Fakat bazı esprileri hayvanseverleri kızdıracak cinsten. Mesela tavşan yemeği için, “Hızlı koşan bir tavşan değilmiş” diyor; veya “Konuşkan bir kuzuymuş” gibi sözler...
Dizinin ikinci karakteri diyebileceğimiz Hugh Dancy’nin canlandırdığı Will Graham, son zamanlarda görmeye alıştığımız bir danışman(!)... Asosyal ve kişilik bozukluğu olan öğretim üyesini ‘Red Dragon’ filminde Edward Norton canlandırmıştı. Will Graham, cinayet mahalline geliyor ve yeteneği sayesinde olayı kafasında yeniden tasarlayarak, katil ve kurban hakkındaki sezgilerini polisle paylaşıyor. Hugh Dancy’yi oyunuyla başarılı buldum fakat canlandırdığı karakterin gel-gitleri bir süre sonra sıkıcı bir hal alıyor.

Morpheus’un dönüşü
‘Hannibal’ın asıl bombası ‘Matrix’ serisinin Morpheus’u olarak bildiğimiz Laurence Fishburne. Başlangıçta onu görmemiz beni mutlu etse de, bölümler ilerledikçe sadece görüntüden ibaret kalması fazlasıyla üzücü oldu. Dizide kilit rollerden birini oynasa da, performansıyla “Başka birisi de olsa fark etmezmiş” dedirtiyor. Ya da ben Morpheus’un ardından beklentilerimi yüksek tutmuşum.
Hannibal Lecter’ın macerası sinemada roman sıralamasıyla ilerlemedi. İlk kitap ‘Red Dragon’ (Kızıl Ejder) olmasına rağmen, biz ‘The Silence of the Lambs’le (Kuzuların Sessizliği) perdeyi açtık. Dolayısıyla dizi, romana sadık ilerlediği için bu ilk sezonda ajan Clarice Starling’i göremeyeceğiz. Eğer ikinci sezon onayını alırsa, gelecek yıl Jodie Foster’ı parlatan Clarice karakterini izleme fırsatımız olacak. “Onay alırsa” diyorum; çünkü şu ana kadar yapımcılardan ve kanaldan açıklama gelmedi. Hatta reytinglerin yetersiz olmasından dolayı hayranlarının imza bile topladığı haberlerini alıyoruz. Düşük reytingi dizinin eylem kısmına değil, sonuç kısmına odaklanmasına bağlıyorum. Diyaloğu bol ‘Hannibal’da insanlar biraz daha aksiyon görmek istiyor. Ben bu duruma katılmamakla birlikte, yamyam doktoru gelecek sezonda görmek arzusundayım.

Haberin Devamı

www.twitter.com/nevzatakdere

Haberin Devamı