DÜŞLER ÜLKESİNE GİDEN “KUTUP EKSPRESİ”

Masallar yaşandıkça anlam kazanır, masalların her türlüsü güzeldir. İnsanı hayallerine yaklaştıran, hiç şüphesiz masalların tükenmeyen enerjisidir. Gerçeklerle masalları aynı yere yönlendiren filmler, daha önce hiç görmediğimiz bir gezegenin anahtarını elimize tutuşturuverir. Bu fikirlerden esinlenen, Chris Van Allsburg’un çocuk kitabından uyarlanan “The Polar Express”, küçük bir çocuğun tren içi maceralarına konuk oluyor.

Büyüleyici filmlerle hepimizi perdeye doğru yönelten Robert Zemeckis’in çektiği “The Polar Express” (Kutup Ekspresi, 2004) filminin ‘special edition’ dvd baskısı çıktı. Tom Hanks’in başrolünü oynadığı, ‘performans-yakalama’ tekniğiyle çekilen “The Polar Express”, Wes Anderson usta ile bağ kurmaya çalışıyor sanki… Her dakikası sihir dolu olan film, izleyenleri masal dolu bir atmosfere doğru sürüklüyor.

Haberin Devamı

‘Noel Baba’ efsanesine inancı kalmayan küçük erkek çocuğu, hiç bilmediği tuhaf bir trene atlayarak yollara düşer. İnancını sorgulayan küçük çocuğun, varacağı yer bambaşka bir cennettir. (belki de değildir) Tren içinde yaşanacaklardan hiç söz etmiyoruz bile… Mucizelerin, mucizeleri getirdiği tren aslında ‘Noel Baba’nın evi olan Kuzey Kutbu’na doğru yol almaktadır. Tüm bu tuhaflıklar silsilesinin, küçük çocuğun anılarını kapsıyor oluşu, filmin evrim geçirdiği anlardan biridir. Zaten hepimiz biliyoruz ki, bu tuhaf trenler ilginç olayların gerçekleşmesine vesile olurlar. Tıpkı ‘Kutup Ekspresi’ gibi… Rayında giden tren ile rayında giden film arasında güzel bir benzetme yapabiliriz. Tren maceraları oldukça eğlencelidir, bazı tren maceralarında cinayetler, bazı tren maceralarında da enteresan olaylar yaşanır. Ama buradaki tren macerası, küçük çocuğun düşledikleri ile ilintili…

POLAR VE ŞARK EKSPRESİ…

Tren macerasını güzel bir şekilde ortaya koyan, Agatha Christie’nin ölmsüz eseri “Murder on the Orient Express”(Şark Ekspresinde Cinayet) filmi, ‘Şark Ekspresi’ isimli trende yaşanan esrarengiz bir cinayeti konu alır. Tren içi olaylar gerçekten çok etkileyicidir. “The Polar Express” için de aynı etkileyicilik söz konusudur ancak trende herhangi bir cinayet yaşanmaz. Esasında “The Polar Express” inancını yitiren küçük çocuğun, masalsı yolculuğunu gerçekleştirmesinden yola çıkar. Bazen sürprizler insanların dünyasını tamamıyla değiştirebilir. Genelde klişelerden uzak duran hikâye, başta biraz yavan gibi gelebilir ama sonrasında ivme kazanır, efsunlu sahneleriyle seyircinin ilgisini ayakta tutar. Çocuklara yönelik hikâyelerin satacağını iyi bilen yönetmen Zemeckis, ‘Noel Baba’ efsanesini allayıp pullayarak farklı bir bakış açısıyla beğenimize sunuyor. Uçup giden bilet ile yamacın aşıldığı sahne ve hayalî mekânlar filmin olumlu özelliklerinden bazıları…

Haberin Devamı

TEKNİK FARKLILIKLAR…

Filmin vurgulamak istediği şey, ‘Noel Baba’ masalının canlı tutuluyor oluşudur. Sanki tren küçük çocuğa aradığın ‘Noel Baba’ budur demek istercesine rayların üzerinde gider. Müziklerin ve eşsiz Noel şarkılarının sahnelerle olan bağını düşünecek olduğumuzda, filmin sıkıntılı taraflarını bile görmezden gelebiliriz. Sahneler üzerine oturtulan 3D IMAX tekniği ise filmin pazarlama alanındaki başarısını ortaya koymaktadır. Açacak olursak; filmin ilk paragrafında bahsettiğimiz ‘performans yakalama’ tekniği ile donatılan film, gerçek oyuncuların jestlerini ve mimiklerini kaydedip, animasyon karelerine aktarır. Yani çizgi karakterleri oyuncular temsil eder. Böyle bir tekniğin kullanılması çok yerinde olmuş. Ama filmin en çapıcı özelliği karakterlerin büyük bir kısmını Tom Hanks’in seslendiriyor oluşu.

Haberin Devamı

KORKUNÇ MU, DEĞİL Mİ?

Altı farklı karakteri canlandıran (Hero Boy, Father, Conductor, Hobo, Scrooge, Santa Claus) usta oyuncu Tom Hanks’in oyunculuğuna söyleyecek lafımız yok, çünkü o karakterleri farklı biçimlerde canlandırmak bir hayli zor. Sanırız yönetmen Zemeckis bunu kafa karıştırmak için yapmış. Ürkütücü trenlerle, büyüleyici trenlerin ayrımını “The Polar Express” filmiyle özetleyen Zemeckis, bu trene her ne olursa binin diyerek latife ediyor. Burada paylaşmak istediğimiz bir diğer mesele ise, ‘Kutup Ekspresi’ isimli trenin, bazı ürpertici sahnelerinin çocukları korkutacağı yönünde… Eğer o sahneler de olmasaydı, film tek bir rayda ilerlerdi, bu da filmi sıkıcı kılardı. Film yönetmenlik açısından o kadar çok şey vaat ediyor ki, hikâyedeki bazı eksik tarafları bile elekten geçirip süzebiliyoruz. Karakterlere fazla odaklanan yönetmen Zemeckis, bazen hikâyenin kusurlarını görmüyor, zaten o noktada biz de görsellik ve müzikle kendimizden geçmiş oluyoruz. Örneğin Kuzey Kutbu’nda yaşayan ‘Noel Baba’ ile iyi niyetli elflerin değişik bir bakış açısıyla yorumlanmış oluşu filme zenginlik katıyor.

“BİNDİK BİR ALAMETE, GİDİYORUZ KIYAMETE”

Ama yine de Wes Anderson-vari bir görsellik beklemeyin derim. Anderson hayranları için bu film biraz hafif kaçabilir. Buradan çıkan sonuç şu: görsellik, müzik ve karakterler birbiri ile uyumlu, ama hikâye değil… Hikâye onların biraz gerisinde kalıyor sanki… Çocukları kandırmak için kullanılan ‘Noel Baba’ ve Tom Hanks’in canlandırdığı karakterler sayesinde film rotasını değiştiriyor. Şunu da unutmamak lazım: küçük çocuğun bir şey bilmeden trene binmesi filmi hareketlendiriyor. Yetişkinlerin ilgisini çekmek için yönetmenin sahne aralarına ters köşeler yerleştirmesi de gözümüzden kaçmadı doğrusu…“Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” diye düşünen küçük çocuğun hiçbir şeyden bihaber oluşu da seyircilerin küçük çocukla haşır neşir olmasına neden oluyor. Yani gözler hemen çocuğa doğru ilişiveriyor.

Netice itibariyle; yer yer ‘Hogwarts Ekpres’ trenini andıran “The Polar Express” sinematografik teknikleriyle, görselliğiyle, başarılı oyunculuklarıyla kendini izlettiren bir Zemeckis filmi. Ama ne bir “Forrest Gump”, ne bir “Back To The Future”, ne bir “Contact”, ne de bir “Christmas Carol”“The Polar Express” Zemeckis halkasının en güçsüz filmi diyebiliriz. Tüm bunlara rağmen izlenmeyi hak ediyor. Çünkü film bize Disneyland’daki bir ‘roller coaster’ atraksiyonunu anımsatıyor. Gözünüzü kapatın ve Zemeckis’in masal âlemine yolculuk edin. Kimbilir, belki de filmden çıkarılacak dersler vardır.

www.arzucevikalp.com