En İmar 'sürprizi', yeni önlemler getiriyor

İmar 'sürprizi', yeni önlemler getiriyor

21.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Korku filmi devam ediyor

İmar sürprizi, yeni önlemler getiriyor





Ekonomik krizlerde hem ana suçlu ilan edilen hem de en büyük yarayı alan bankacılık sektörü, yeniden yapılanmayla birlikte artık yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. 'Bankalar, gerçek bankacılık yapacak' diye özetlenen bu süreçte sektör, özel yatırımlara kaynak aktarımında bulunmak, gelirlerini Hazine bonosu faizi yerine gerçek bankacılık faaliyetlerinden elde etmek ve risk yönetimlerini güçlendirmeye odaklandı.
Eylül ayı itibarıyla 160 milyar dolar toplam aktif büyüklüğe ulaşan sektörün ana sorunu ise yeni sermaye girişinin olmaması ve gerçek faaliyetlerinden kâr elde edememesi. Asıl faaliyetlerinden kâr sağlamayan bankacılık sektörü konjoktüre bağlı olarak faiz ve dövizden gelir elde ettiği için kalıcı iyileşme problemini bir türlü aşamıyor.
Burada sektörün aktörlerleri, sorunu büyük oranda Hazine'nin borçlanma ihtiyacının devam etmesi ve bu ihtiyacın yurtiçinden giderilmesi yüzünden bu döngüden çıkılamadığından yakınsa da piyasalarda yaşanacak en küçük sorunda bankaların kazalara uğrayabileceği bilinen bir gerçek.
Türkiye Bankalar Birliği'nin son verileri de sektörün bu durumunu açıkça ortaya koyuyor. Eylül ayı rakamlarına göre sektörün toplam kârı 4 katrilyon lira. Fakat bu kârın 3 katrilyondan fazlası hazine bonosu ve hisse senetleri işlemlerinden elde edilmiş bir kâr.
Faizlerdeki düşüşün devam etmesinin beklendiği 2004 yılı bankaların uzun vadede süreklilik gösteren kârlılık için yarışacağı bir yıl olacak. Bu saptama dikkate alındığında sektörün yeni yılda göstereceği gelişmeler şöyle sıralanıyor:

  • Sektörde oluşan en temel beklenti, enflasyon ve faiz oranlarının düşmesinin devam etmesi ve bunun da banka kârlarını düşürmesi.
  • Enflasyondaki düşüş ve büyümenin sürdürülebilmesi bankaların kredi ve mevduat hacimlerini büyütmelerini sağlayacak.
  • Kârlılıkta sağlanan gelişmeyle özel yatırımların finansmanı kolaylaşacak.
  • Yeni yılda sektörde devam eden rekabet, özellikle bireysel bankacılık alanında daha da yoğunlaşacak.
  • Bireysel bankacılıkta ürün ve hizmet çeşitliliği ve kalitesi artacak.
  • Bankalar şube dışı dağıtım kanallarındaki etkinliklerini artıracaklar.
  • Kurumsal bankacılıkta özellikle orta ölçekli firmalara ağırlık verilecek.
  • 2004 Temmuz ayı itibarıyla mevduata tanınan yüzde 100 devlet güvencesinin kaldırılmasıyla tasarruf sahipleri mali yapısı güçlü bankalara yönelecek.
  • Mevduat hesaplarında vade uzayacak.
  • İpotek bankacılığı gibi yeni ürünler getirilecek.
  • Sorunlu aktiflerin çözümlenmesine yönelik gelişmeler olacak.
  • Kamu bankacılığında Vakıfbank ve Halkbank'ın özelleştirilmesi bekleniyor.
  • Bankalar arasındaki konsolidasyon gündeme gelecek.


  • Tam da bankacılık reformu yolunda gidiyor, sistemdeki 'Çürük elmalar temizlendi' derken temmuzda patlayan 'İmar Bankası' olayı 2003'e damgasını vurdu.
    Resmi mevduatı 700 trilyon görünen ama el konulduğunda 9 katrilyonluk bir faturayla karşılaşılan İmar Bankası, AKP Hükümeti'nin tüm göstergelerin olumlu geliştiği ekonomi cephesinde karşılaştığı en büyük sorunu oldu. Başta Başbakan, olmak üzere tüm kabine üyeleri karşılaştıkları bu faturanın şokunu 'Bu dünya tarihinde görülmemiş boyutta bir soygundur' sözleriyle yorumladılar.
    Bir taraftan bankanın 'kayıp' gerçek kayıtları, diğer yandan da bankanın yönetim ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devrinden bir gün önce yönetimden ayrılan Uzanlar'ın peşine düşüldü. Altı aylık kovalamacadan sonra bankanın resmi makamlara bildirilmeyen kayıtları yapılan baskınlarla ortaya çıkartılıp, 400 bin mudi için bir ödeme planı hazırlanabildi, ama Kemal Uzan ve Hakan Uzan bulunamadı.
    Yılın son günlerine yetiştirilen ve Meclis'ten çıkartılan ödeme planında 'açığa satılmış' bonolara yer verilmemiş olması tartışmalar yaratsa da Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki son sözü 'SPK ve BDDK bu konuda müdahil olmayarak suçludur' oldu. Bankanın yetkisi olmadığı halde bono satmasının nasıl olup da mümkün olduğu ve yine mevduatlardaki çifte kayıtların farkedilememiş olması hükümetin tepki oklarını sektördeki denetimden sorumlu kurumlara yöneltmesine neden oldu.
    Yılın son ayında İmar Bankası'ndaki yolsuzlukların hesabının sorulması ve sistemin bu tür açıklara fırsat vermemesi için bir inceleme komisyonu kurulmasına karar verildi. Bu komisyonun çalışmaları bankaların kayıtları özellikle de elektronik işlemler konusundaki güvenlik ve takip sistemlerinin sıkılaştırılacağı sinyalini de verdi.

    İmar Bankası olayı batık bankalardaki tahsilatın hızlandırılması için yeni adımların atılmasını sağladı. Kamuoyunda 'hortumcu' yasası olarak bilinen düzenleme ile 'banka hortumlamaları' kara para kapsamına alınırken, BDDK'nın görev tanımı da yeniden yapıldı. TMSF, BDDK'dan ayrı bir kuruma dönüştürüldü. Artık BDDK, sektörün denetimini TMSF ise operasyon işlerini üstlenecek.
    Bankacılık ile ilgili cezaları da artıran düzenleme bankacılık sektörü tarafından tepki yasası olarak değerlendirildi. Yasayı temel hukuk ilkelerine aykırı bulan bankacılar, getirilen düzenlemelerin sektöre zarar vereceğini vurguluyor. Batan bankalardan birinin mağdurlarından olan eski bir genel müdürün yorumu da ilginç: "Bundan önceki yasanın hazırlanmasına Bankalar Birliği adına ben de katıldım. Orada da sert bulduğumuz maddeler vardı. Bize 'Korkmayın bu yasa sizin için değil' dediler. Şimdiki yasa için de 'Korkmayın bu sizin için değil, başkaları için' diyorlar."

    İmar Bankası olayına gösterilen tepkilerle oluşan yasal düzenlemelere kadar gelen süreçte, sektör hiç de küçümsenemeyecek bir dönem yaşamıştı. Kamu bankacılığında yapılan düzenlemeler, risk yönetimlerinin benimsenmesi için çıkartılan tebliğler, bilançoların uluslararası muhasebe standartlarına göre hazırlanması ve en önemlisi de üçlü denetimin yapılması...



    BUSINESS


    Annus Mirabilis
    Gelenek olacak, gelecek konuşulacak
    'Rahat' bir iç ve dış siyasi ortam zor
    AKP rejimi değiştirmeye kalksa içinden parçalanır
    Gidişat iyi, bir de cebe yansırsa!
    ABD, AB'nin alternatifi değil
    Avrupa için tarih, ya çıkarsa?
    Doların üzerindeki gölge: ABD'nin dev dış açığı
    Kıbrıs ve AB sorunlarına piyasalar hazırlıklı...
    IMF'yle 2004'te anlaşma bitecek, ilişkiler en hafif maddeyle sürecek
    'Stratejik yatırımcı, kreditör yabancı ve mutlaka Türk ortak'
    Enflasyonda hedef '12'
    Mucize temennisi ile gidiyor
    Gerçek kâr için savaşacaklar
    Bankacılığın itibarı için sorumluluk almaya hazırlar
    Asiye değil ama, Türk Lirası kurtulacak
    Faiz tamam ama asıl getiri borsada olacak
    Eurobond artık riskli görünüyor
    Bireysele 400 bin katılımcı bekleniyor
    AB - Türkiye ilişkileri referans olacak
    Holdingler iyimser! Ama...
    Elektrikte üç yıllık tarife, enflasyonsuz fiyat dönemi
    'Umutsuzluk inşaatına' 2004'te bir tuğla daha
    İhracat pistinin yıldızı otomobil
    Anneciğim Çinliler geliyooor!
    Telekom'da 'tekelsiz' yıla giriyoruz
    2004'te 54 milyar dolar ciro bekliyor
    Turizm, 'daha iyi bir yıl' bekliyor
    Yeni yılda yeni türler iyi para kazandıracak
    2004 'kurşun geçirmez' bir yaşam arayışının ve duyguların yılı olacak
    Her 'gayrimenkul'ün bir numarası olacak
    İstikbalimdeki zerzevat
    Yolsuzlukta kılıçlar çekilecek
    Vergide yeni yasal düzenlemelere dikkat
    Kamuflaj hallerden feminen hallere