En Yaşanmış Vergi Hikâyeleri

Yaşanmış Vergi Hikâyeleri

29.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yaşanmış Vergi Hikâyeleri

Yaşanmış Vergi Hikâyeleri





1999-2002 yılları arasında geçerli olan yasal duruma göre, vergi kesintisi yapılmış ücretler, ister tek işverenden isterse birden fazla işverenden alınsın, tümüyle beyan dışı idi. Yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesine gerek yoktu. Ancak 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere, 24.4.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4842 sayılı Kanunla, ücretlerin beyanına ilişkin hükümlerde değişiklikler yapıldı.
24.4.2003 tarihinde yayımlanan bir yasa ile 2003 yılının başından itibaren mükellefler aleyhine sonuç doğuran değişiklikler yapılmasının hukuk devleti ile bağdaşmadığını ifade edelim. Son derece önemli olan bu konuyu bir tarafa bırakarak, ücretlerin beyanı konusundaki yeni düzenlemeleri özetlemeye çalışalım:

Tek işverenden ücret alanlar
Eskiden olduğu gibi tek işverenden alınan ücretler tutarı ne olursa olsun yine beyan dışı. Bunların başka gelir unsurları ile birlikte elde edilmiş olmasının da önemi yok. Örneğin bay (A) serbest meslek kazancının yanında stopaja tabi tutulmuş yıllık 100 milyar lira ücret geliri elde etmiş olsun. Bay (A)'nın serbest meslek faaliyeti dolayısıyla (zarar etmiş olsa bile) vermek zorunda olduğu yıllık gelir vergisi beyannamesine bu ücret gelirlerini dahil etmesine gerek yok. Ancak sorun, ücretlerin birden fazla işverenden alınması ve bunun başka gelirlerle birlikte olması halinde karmaşıklaşıyor.
Eğer beyana tabi gelir sadece birden fazla işverenden alınan ücretten ibaret ise, bunların beyan edilip edilmeyeceğini birinci ücreti ödeyen işverenden sonraki işveren veya işverenlerden alınan ücretlerin tutarı tayin edecek. 2003 yılı için geçerli beyan sınırı 12 milyar lira olduğu için, birinci ücretten sonraki ücretlerin toplamı bu haddi aşmadığı sürece hem birinci hem de sonraki ücretlerin beyan edilmesi söz konusu değil.

Kanunda belirtilmemiş olsa da birinci işverenin "en yüksek ücret ödeyen işveren" olarak anlaşılması gerekir. Ancak, birinci işverenden sonraki işveren veya işverenlerden alınan ücretlerin toplamının 12 milyar lirayı aşması halinde, birinci işverenden alınan ücretler dahil tüm ücretlerin beyanı şart.
Ücret gelirinin yanında beyana tabi başka gelirlerin de olması halinde, birinci işverenden sonraki ücretlerin 12 milyar liranın altında kalmasının artık önemi yok. Bu noktada başka bir kural devreye giriyor. Buna göre, ücret gelirleri ile birlikte beyana tabi diğer gelirlerin (serbest meslek kazancı, ticari kazanç, istisna tutarını aşan konut kira geliri ve hisse senedi alım - satım kazancı, işyeri kira geliri vs. gibi) toplamının 12 milyarlık beyan sınırını aşması halinde bütün gelirlerin, dolayısıyla birinci işverenden alınan ücretler dahil bütün ücret gelirlerinin de beyanı zorunlu. Eğer beyan tabi bütün gelirlerin toplamı bu tutarı aşmıyorsa, vergi kesintisine tabi tutulmuş olanlar beyan edilmiyor, ancak vergi kesintisine tabi tutulmamış konut kira geliri gibi gelirler beyan ediliyor.
Yukarıdaki örnekte belirtilen kişi ücret gelirlerinin yanında, beyanı gereken başka bir gelir (örneğin istisna düşüldükten sonraki tutarı 1 milyar lira olan konut kira geliri) elde etmiş olsaydı, bu kira gelirine ilaveten hem birinci hem de sonraki işverenlerden alınan ücretlerin beyanı gerekecekti. Çünkü bu durumda bütün gelirlerin toplamı 12 milyar liralık beyan sınırını aşmaktadır.

Mümkünse tek işverenden...
Oysa tek işverenden alınan ücretler başka beyana tabi gelirler olsa bile mutlak olarak beyan dışı.
Bu bakımdan ücretlilere tavsiyemiz, mümkünse tek işverenden ücret almalarıdır. Aksi takdirde birinci işverenden sonraki işverenlerden aldıkları ücretin çok üzerinde gelir vergisi ödemek zorunda kalabilirler. Söylemesi bizden.

Ne Yapılabilir?
Yeni düzenleme yıl ortasında yapıldığı ve yıl başından itibaren geçerli sayıldığı için ücretlileri apansız yakalamıştır. Kişiler durumlarını yeni düzenlemeye göre değerlendirememiştir. Ancak birinci ücretten sonraki ücretlerin tutarı ile uğranılacak vergisel kayıp karşılaştırıldığında, kayıp yüksek ise, birinci işverenden sonraki ücretler iade edilmek ve yıl sonuna kadar da bu anlamda yeni bir ücret geliri elde edilmeyerek "tek işverenden ücret alıyor olma" pozisyonu bize göre yeniden kazanılabilir.
Bilindiği gibi yönetim kurulu üyelikleri çoğu zaman, tüzel kişilikleri temsilen ifa edilir. Böyle durumlarda, yönetim kurulu toplantılarına katılmak dolayısıyla elde edilen huzur haklarının (yönetim kurulu toplantı ücretlerinin) fiilen yönetim kurulu üyeliğini ifa eden gerçek kişi adına değil ilgili tüzel kişi adına tahakkuk ettirilmesi ve o tüzel kişi tarafından da ilgili kişiye ücret olarak yansıtılması suretiyle de "tek işverenden ücret alıyor" pozisyonu korunabilir.
Son söz: Değişiklik yapılmadan önceki, yani 1999-2002 yılları arasında uygulanan yasal durum (kaç işverenden alınmış olursa olsun vergi kesintisine tabi tutulmuş ücretlerin beyan dışı kalması uygulaması) hem pratik hem de adaletli idi. 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklik her iki açıdan da isabetsizdir. Zaman geçirilmeden önceki yasal duruma dönülmelidir.

Sekreterin görev aşkı
Doksanlı yılların başında, güneyde bir ilimize turneye gitmiştik. Vergi dairesi müdürü tecrübeli bir bayan çalışanı bize sekreter olarak tayin etmişti. Sekreterimizden resmi gazetenin 21 Temmuz tarihli sayısını getirmesini istedik. Bir süre sonra yanımıza gelen ve isteğimizi yerine getirememenin sıkıntısı, yüzünden belli olan sevimli sekreterimizin söylediklerini unutamıyorum:
"Üstad, 21 Temmuz tarihli resmi gazeteyi bulamadım, ancak isterseniz 20 Temmuz veya 22 Temmuz tarihli gazeteyi getireyim."
***
Bugün de geçerli olan esaslara göre, sermayesinin yüzde 51 veya daha fazlası kamuya ait olan kurumların KDV iadesi talepleri teminat aranmaksızın yerine getirilir. Doksanlı yılların başında böyle bir şirket KDV iadesi talep eder. Vergi dairesi konumunu belgelemesini talep eder. Kurum resmi gazeteden bir fotokopi ibraz eder.
Ancak vergi dairesinin müdürü işlemin sonuçlandırılabilmesi için kurumdan resmi gazetenin noter tasdikli suretini ister. Bu talep karşısında şaşıran ancak aldığı her belgenin noter tasdikli olmasına alışmış olan vergi dairesini ikna edemeyeceklerini anlayan kurum yetkilileri çaresiz noterin yolunu tutarlar. Noter kahkahalarla gülerek ve hayatında ilk defa yaptığını söyleyerek resmi gazetenin ilgili nüshasının aslına uygunluğunu tasdik eder.

Sigorta kapsamı genişledi
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) 03.7.2003 tarih ve 1083 sayılı Kararı (RG.3.7.2003-25157 Mükerrer) ile 2000/682 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3 üncü maddesinin uygulamasını, 03.7.2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değiştirerek, tasarruf mevduatı sigortası kapsamına giren hesapların ana para ve faiz tutarları toplamının, 03.7.2003 tarihinden itibaren uygulanmak üzere tamamını sigorta kapsamına almıştır. Bu uygulama 05.7.2004 tarihine kadar geçerli olup, 05.7.2004 tarihinden itibaren yeniden 50 milyar liraya kadar olan kısmın sigorta kapsamında olması uygulamasına geri dönülecektir.

Kıdem tazminatı tavanı yükseldi
2003 / 5884 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (RG. 15.7.2003 - 25169) ile 01.7.2003 tarihinden geçerli olmak üzere, 329.250 olan taban aylık katsayısı 395.250'ye yükseltilmiş olduğundan, bu değişiklik kıdem tazminatı tavanını bu tarihten geçerli olmak üzere kendiliğinden 1.389.950.000 liraya yükseltmiştir. Bu değişiklik aynı zamanda, 01.7.2003 tarihinden itibaren vergiden müstesna olarak ödenebilecek aylık çocuk zammı tutarını tek çocuk için (250 x 34.300 =) 8.575.000 liraya, iki veya daha fazla çocuk için ise (8.575.000 x 2 =) 17.150.000 liraya yükselmiş bulunmaktadır.


BUSINESS


Gönüllü gelmediler ama şimdi gitmek istemiyorlar
'Allah kahretsin burada ne işim var'
Şampiyon, hobisini işe çevirdi
Krizzede Tofaş'tan son saniye basketi
KOZMETİK PAZARI İKİYE KATLANACAK
30 bin dolara Fransız mağazası
Laleli tezgahtarı marka yarattı
Kadınlara güvendi parfümeri zinciri kurdu
Depoculuk bitti, şimdi 'drugstore'lar moda
'Generation Y' iktidarı ele geçiriyor
Beyaz kirazı İtalyanlar kaptı
Birden fazla işverenden ücret alanlar yandı
Ofis 'sanal', işler gerçek
Taksitli satış ilanlarında 'etik'
Baba, okul, girişimci ruh
Kayıkçı mı oldun a oğlum!
Bahar ve Meltem yedi, 'gevrek pazarı' büyüdü
'bırakalım artık şu ucuzculuğu'
Evini sattı internette dükkân açtı
YKM'nin perde arkasındaki Hanım Ağa'sı
Maço erkek makyaj yapar
İmajını tescil ettir, ünün artsın!