Eşin tasarrufunun sınırlanması

MK 193 gereğince eşlerden her biri, diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukukî işlemi yapabilir. Bu kapsamda eşler, kendileri adına kayıtlı mal varlığı üzerinde serbestçe tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Ancak bazı durumlarda eşler, serbestçe tasarrufta bulunabilme haklarını evlilik birliğinin ekonomik varlığına veya birliğin mali yükümlülüklerine zarar verecek şekilde kullanabilirler.

Bu öngörü ile MK 199’da eşlere, diğer eşin tasarruf yetkisinin sınırlanmasını talep etme hakkı tanınmıştır. Bu kapsamda eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, diğer eşin belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarruflarını sınırlayabilir.

Haberin Devamı

1. Hangi Nedenlerle Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Kararı Verilebilir?

Tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilmesi için iki durumdan birinin gerçekleşmesi gerekir. Bu kapsamda;

a. Ailenin ekonomik varlığının korunması için talep edilebilir.

Söz gelimi eşlerden birinin, kendisi adına kayıtlı taşınmazı gerçek bedelinin çok altında devretmeye çalışması veya ailenin ekonomik varlığına zarar verecek şekilde üçüncü kişiye hediyeler verilmesi durumlarında ekonomik varlığın korunması için tasarruf yetkisinin sınırlanması talep edilebilir.

b. Birlikten doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için talep edilebilir.

Söz gelimi eşlerden birinin, diğerinin mal rejiminden kaynaklanan muhtemel alacaklarını engellemek amacıyla tasarruflarda bulunması halinde tasarruf yetkisinin sınırlanması talep edilebilir.

2. Tüm Malvarlığının Sınırlanması Mümkün Müdür?

Tasarruf yetkisinin sınırlanmasına ilişkin davalarda, belirli mal varlığı değerleri için tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilebilir. Üstelik bu yönde verilecek kararların ölçülü olması gerekir. Bu hususlarda değerlendirmelerde bulunan Yargıtay, eşlerden biri evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirilmesinde ihmalkâr davranmış olsa dahi tüm mal varlığı üzerindeki tasarrufun sınırlanmasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu değerlendirmiştir. Dolayısıyla tasarruf yetkisinin sınırlanmasına ilişkin kararın, diğer eşin tüm mal varlığını kapsayacak şekilde verilmesi kural olarak mümkün değildir.

Haberin Devamı

Tasarrufun sınırlanması davasında davacı, tasarrufunun sınırlanmasını talep ettiği mal varlığını açıkça bildirmesi gerekir. Nitekim bu davalarda taleple bağlılık ilkesi bulunmaktadır. Bu hususta bir eksiklik bulunması halinde davacıya bu yönde açıklayıcı beyanda bulunması için süre verilmesi mümkündür.

3. Tasarrufun Sınırlanması Kararının Sonuçları Nelerdir?

Tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilirse tasarrufları sınırlanan eş, malik olduğu ve tasarrufları sınırlanan mal varlığı üzerinde artık tek başına tasarrufta bulunamaz. Bu durumlarda malik olan eş, ancak davacı eşin rızası halinde dava konusu mal varlığı üzerinde tasarruflarda bulunabilir. Rıza göstermesi gereken eşin bu konuda gerekli rızayı vermemesi durumunda yapılan işlemler de tümüyle geçersizdir.

Haberin Devamı

Tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilmesi halinde, yapılan işlemin rızaya bağlı olduğunun üçüncü kişilere de açıklanması gerekir. Bu kapsamda MK 199 gereğince hâkim, taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlanması kararı verirse durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir ve gerekli önlemleri alır.

Tasarruf yetkisinin sınırlanmasına neden olan şartların değişmesi halinde ise MK 200 gereğince eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırır.

4. Tasarrufun Sınırlanması Davasında Hangi Mahkemeler Görevli ve Yetkilidir?

Tasarruf yetkisinin sınırlanması davasında aile mahkemesi görevlidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise bu davalara aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılır.

Tasarruf yetkisinin sınırlanması davasında yetkili mahkeme ise MK 201 gereğince eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak eşlerin yerleşim yerleri farklı ve her ikisi de önlem alınması isteminde bulunmuş ise, yetkili mahkeme ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir. Önlemlerin değiştirilmesi, tamamlanması veya kaldırılması konusunda yetkili mahkeme ise önlem kararını veren mahkemedir. Ancak, her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir.

Sağlıklı Günler

Avukat Yaşar ÖKSÜZ

avyasaroksuz@gmail.com

0212 708 42 44