Doğru yürüme ve yürüme analizi hakkında önemli bilgiler

Bebeklikte ilk öğrendiğimiz yeteneklerden birisidir yürüme. Gün boyunca vücudumuzun ağırlığını taşıyan ayaklarımızın anatomik yapısı sağlıklı mı, adımlarımızı doğru atabiliyor muyuz ve vücudumuza göre adım aralığımız uygun mu, bebeklerin %90’ında ayak problemleri görülmezken erişkinlerin %70’inde ayak ve yürüme problemleri neden var? Belki de bu soruları kendimize hiç sormadık çünkü farkında değiliz. Peki bu soruların cevabını nasıl alabiliriz? Ayaklarımız zemine doğru bastığını ve vücudumuzun ağırlığını ayaklarımıza eşit olarak dağıtıp dağıtamadığımızı yani basış bozukluklarımızı yaptıracağımız yürüme ve ayak analizi ile öğrenebiliriz.

Basma sorunları yıllar alacak tedaviler gerektiriyor

Ayağı etkiyen en önemli kuvvet, yürüyüş sırasında vücut ağırlığının ayak tabanından yere aktarılmasıdır. Bu kuvvetten kaynaklanan basınçlar, ayak tabanında eşit olarak dağılmaz. Günümüzdeki ileri teknolojinin bize sunduğu imkanlar ve pedografi denilen basınç ölçüm cihazları ile yapılan analizler sayesinde ayak tabanındaki aşırı yüklenmeyi tespit edebilmek mümkün. Ayak ve basma sorunları uzun süreli belki de yıllar alacak tedaviler gerektiriyor. Bu yüzden yapılan analizlerin sistemce arşivlenmesi, dönem dönem tekrarlanarak karşılaştırılması ve gelişmelerin takip edilmesi tedavinin en önemli kısımlarından biridir.

Nedeni bulunamayan sırt ya da bel ağrılarının sebebi bu olabilir

Ayak yapısında bozukluk olması; fonksiyonu, dengeyi ve yürüyüşü olumsuz yönde etkiliyor. Burada oluşan problem üst eklemlerde var olan yüklenmeyi artırır. Sonucunda diz, kalça ve hatta omurgada bile problemlerle karşı karşıya kalınmasına neden olabilir. Bazen nedenini bulamadığımız sırt ya da bel ağrılarının sağlıksız basış problemine bağlı olabileceğini düşünemeyebiliriz. Aynı zamanda ayakta oluşan basış bozuklukları; kas krampları, çabuk yorulma, pençe-çekiç parmak deformitesi, tırnak batması, nasır, siğil ve topuk dikeni gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Birçok kişinin muzdarip olduğu sorunların başında nasır gelir. Basış bozukluğu sebebiyle dokulara binen yüklenme artarak dokunun taşıyabileceği yük kapasite sınırı aşılır. Burada oluşan yüklenmeyi ayak tabanı travma gibi görür. Ayağımızda kemikler, eklem başları bu travmalara karşı kendini korumak ve kırılmaları önlemek için savunma mekanizması geliştirerek baskının geldiği dokuyu kalınlaştırır ve nasır oluşur. Oluşan nasırlar kimi zaman ağrılı seyreder ve kişilerin ağrı sebebiyle aktivitesini kısıtladığını, yürüyemediğini görebiliriz. Doğru ayak analizi, tabanlık uygulaması ve medikal ayak bakımı ile tüm bu problemlerden kurtulmak oldukça kolay.

Buradaki en önemli soru ise şudur:

“Peki ben nasıl ayakkabı seçeceğim? Nasıl bir tabanlık kullanmalıyım?”

Günlük yaşamımızda vaktimizin çoğunu ofislerde veya dışarıda geçirdiğimizi düşünürsek ayakkabı ve taban arası uyumun mükemmel olması, kişinin aktif yaşamında işine rahat yürümesi, sporunu yapabilmesi sorunsuz yürüyebilmesi için oldukça önemlidir. Parmak izlerimiz birbirinden farklı olduğu gibi herkesin ayak şekli de kendine özeldir. Sonuç olarak yapılan değerlendirme ve analiz sonucunda ayak yapısına uygun ayakkabı seçilerek kişiye özel üretilmiş bir tabanlık tercih edilmelidir. 

Bir sonraki yazımızda nasır problemleri ve tedavi sürecini ele alacağız. Yazılarımızı takipte kalın!

Instagram: https://www.instagram.com/denizyahci/