Estetik bir kaygı: Hamileler sokağa çıkmamalı!

Devletin televizyonunda yayınlanan iftar programına konuk olan Ömer Tuğrul İnançer, hukuk okumuş bir tasavvuf düşünürü imiş kendisi, diyor ki:

"Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır. Sonra akşamüstü çıkarlar. Şimdi ise maşallah, kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor. Ayıptır ayıp. Bunun adı realizm değildir. Bunun adı terbiyesizliktir.”


yudum.sasmaz@milliyet.com.tr

Doğal olarak tepkiler başlıyor ve gittikçe büyüyor.

Üzerine TRT’den açıklama geliyor: "Canlı yayın sırasında takdir edilir ki, konuğun ne söyleyeceğini bilemeyiz. Bu kurumu bağlayan bir görüş değildir. TRT’de 15 farklı TV kanalı, 18 farklı radyo ve günlük 670 program yayınlanıyor. Bu tür kazalar olabilir. Olumlu ya da olumsuzluklar sahibini bağlar"

Halbuki programın sunucunun ağzından düşürmediği ‘Elhamdülillah’ ve sürekli sallanan kafası ile bu iddiaları onayladığı da ortada. O da kanalı bağlamıyor olabilir mi?

Bu son gelişmeden sonra ülkemizde kadınların durumunu kısaca gözden geçirirsek;

* Kadının ne giyip ne giyemeyeceğine dair kendi söz hakkı yok;

var olduğunu iddia ediyor ve sonra da tecavüze uğruyor ise kendi suçu

* Kendini evleneceği adama saklamalıdır kadın, ki zaten çok beklemeyecek,

her dört evlilikten biri ‘çocuk gelinler’ ile yapılıyor

* Kürtaj ve doğum kontrolü ‘adeta kısırlaştırıyor’, bu oyun bozulmalı ve hamile kalınca doğurmalı!

* En az 3 çocuk doğuracak üstelik ve sezaryen nedir unutacak

* Hamileliği süresince sokağa çıkmayacak, ‘her şeyden önce estetik değil’

Yok illa çıkacaksa tek başına çıkmayacak ya da ‘bey’inin arabası ile tur atıp, havasını alacak

36 yaşındayım.

Ne biyolojik saatim, ne arkadaşlarımın dünya güzeli çocukları

ve ne de aşık olduğumu düşündüğüm adamlar beni bu kadar kışkırtmadı!

Bütün gün basketbol topu kıvamındaki göbeğimle

giydiğim minicik elbiselerle sokaklarda dolaşmanın hayalini kurdum..

Fantastik hamileliğimin son aylarında ise biraz hava almak için ‘beyim’in otomobiline binmek değil,

‘eşim, benzerim’le halka açık alanlarda el ele yürüdükten sonra bizzat kucağına oturmak istiyorum.

Terbiyesizlik, toplumun oluşturduğu genel kurallara uymakla derecelendiriliyor ise

yine mi yok sayılan yüzdenin içinde kaldık?