Tatil Burnunuzdan Gelmesin

Bundan bir kaç sene önce aklına eseni yapan, sabahlara kadar eğlenip öğle saatlerine kadar tembel tembel uyuyan, bir saat içinde seyahat programına dahil olmaya alışmış çift için çocuklu hayat kendini en iyi tatillerde gösteriyor. Bu konuda oldukça tecrübeli olduğumdan bir kaç önerim olacak:

1. Beklentilerinizi azaltın. Çekirdek aile olarak çıkacağınız ilk tatilin filmlerdeki gibi bol neşe ve kucaklaşma ile geçeceğini zannetmeyin yoksa hayal kırıklığına uğrarsınız. İş, evliliğinizi gözden geçirmeye kadar varabilir.

Haberin Devamı

2. Ormanın derinliklerinde, medeniyetten uzakta bir yere gitmiyorsanız valizlerinizi ve el çantalarınızı tıka basa mama, bez, ıslak mendil ve kremlerle doldurmayın. Kendiniz için de bir şeyler almayı unutmayın. Sonra 'ben anneyim, önemli değil ne giydiğim' düşüncesiyle tatil beldesine vardığınızda yeniden kadın gibi görünmek istediğiniz fark edip valizin sağında solunda sıkışma ihtimali olan eteklerinizi arar durursunuz. İyisi mi siz önceden gideceğiniz yerin yakınlarında market, eczane gibi acil durumda ihtiyaçlarınızı karşılayacak kilit noktaların olup olmadığını araştırın. Gerçekten yoksa, sadece gideceğiniz gün kadar ihtiyacınız olan eşyayı götürün.

3. Tamam yukarıda bebeğe ait her şeyi götürmeyin dedim ama öyle eli boş da gitmeyin. Daha doğrusu detaylı bir plan yapın. Gideceğiniz yerin çevresini araştırın. Valizlere koyacaklarınızın listesini yapın.

4. Uyku düzeni diye inat etmeyin. Bebeğiniz veya çocuğunuz için başka bir oda tutmayacağınıza göre aynı odada kalacaksınız. Bizim akıllı ufaklıklar bu durumu çok iyi kullanırlar. Çocuk yatağı veya seyahat boyu beşiğiniz hazırda bulunuyor olsa bile çekirdek aile olarak aynı yatakta uyanma ihtimaliniz çok yüksek. ''Tatil dönüşü bu işi nasıl düzelteceğim?'' derdine düşmeyin. Kriz anları yaşamayın, yaşatmayın. Çünkü siz ilk anda ''yok, olmaz, herkes yatağına'' deseniz bile, kocanız ''aman boşver uyuyalım işte, sinir krizi geçirme'' diyecek ve siz de tırnaklarınızı göstereceksiniz. Boşuna.

5. Çocukla maceraya atılmayın. Yok olmuyor. ''Oğlanı/kızı alırım sırtıma, dere tepe gezeriz. Hatta çadır kurarız. Benim çocuğum uyumludur'' demeyin. Mümkünse medeniyetin içinde rahat edebileceğiniz bir yerde tatil yapın.

Haberin Devamı

6. Tatil planı yaparken kızgın kumlardan serin sulara atlayacağınızı, havalı güneş gözlüğünüz vücudunuzun bir parçasıymış gibi gezeceğinizi zannetmeyin. Ayaklarınızı uzatabileceğiniz tek an, ufaklık iyilik yapar da sahilde uyuyakalırsa işte o. Moral bozmak gibi olmasın ama evde daha çok dinlediğiniz zamanlar oluyor.

7. Baba, her ne kadar eşine yardımcı olmayı can-ı gönülden(!) istese de arada kaçamak yapmaya yeltenecektir. Kavga etmeyin.

8. Çocuğunuz denizden veya havuzdan hoşlanmayabilir, kuma ayaklarını basmak istemeyebilir ve bunları size oldukça gürültülü bir ağlama kriziyle anlatabilir. Hazırlıklı olun. Kızmayın, söylenmeyin. ''Bütün çocuklar suda oynuyor, sen ne istiyorsun?'' diye anlamsız cümlelerle ufaklığı korkutmayın. Bir haftalık tatilin ancak son günü ayaklarını suya sokmaya ikna edebilirsiniz. Fazla üstüne gidecek olursanız bu sefer banyoya da itiraz etmeye başlayabilir. Sudan korkmamasına uğraşın.

Haberin Devamı

9. Yolculukta veya tatil boyunca yanınızda mutlaka atıştıracak bir şeyler bulundurun.

10. Sahilde veya havuz başında gördüğünüz, günde sekiz bikini değiştiren mükemmel(!) vücutlu kadınlara bakıp bir de kendinize BAKMAYIN. Moralinizi bozmayın. Kimse sizden öyle bir performans beklemiyor. Bir anda tatilin ortasında diyete başlamaya kalkmayın.

11. Tatilde olduğunuzu, kuralları biraz olsun esnetebileceğinizi unutmayın.

İyisi mi boşverin. Uyku rutini önemli çok iyi biliyorum. Hatta tatillerde bile uymaya çalışıyorum ama ortam müsaitse. Değilse bırakın bir kaç gün herkes kendi kafasına göre takılsın. Anne-baba-çocuk olarak çıkılan ilk tatilin albümlerde bir an önce yerini alması için uğraşın. Bol bol gülümseyin, bebeğiniz ve eşinizle geçireceğiniz her dakikanın tadını çıkarın.

Irem Erdilek

www.slingomom.com