Milliyet bu tartışmayı teşvik ediyor

Milliyet'ten okurlarına Soru, Finansbank'ı satın alan National Bank of Greece'in (NBG) Türk gazetecileri Atina'da konuk ettiği bir program nedeniyle geçen hafta bir kez daha gündemdeydi. Davetli gazetecilerin harcamalarının NBG tarafından karşılandığı haberleri Milliyet'in memnuniyetle izlediği bir tartışma yarattı.Öncelikle, gazetemizin gezi davetleri konusunda bir süredir bazı ilkeler yerleştirmeye çalıştığını ve bu ilkeleri gösteriye çevirmeden uygulamaya koyduğunu belirtelim. Bu çerçevede Atina'ya ziyaretten önce talep edilen bir fatura karşılığında ödeme yaparak muhabir gönderdiğimizi not edelim.Milliyet, Türkiye'de basın için genel bir etik çerçeve oluşturulmasıyla sonuçlanabilecek bu tartışmanın "sorgulama" düzeyine varmasını önemsiyor ve teşvik ediyor.İlk adımda medya kuruluşlarının yerleşik uygulamalara yönelmeleri bu süreçte kritik bir önem taşıyor. Şirket ve kurumların da, basındaki bu tartışmayı dikkate almalarının sürece katkı sağlayacağı ve gazetecilerle daha "sahici" bir ilişki kurmalarını sağlayacağı açıktır. Gazetecilerin ulaşım ve konaklama türündeki giderleri karşılanarak, bir başka deyişle "ağırlanarak" şirket-kurum-kuruluş gezilerine davet edilmesine karşı medya kuruluşlarının tutumları ne olmalıdır? Araştırmaları ve yolsuzluk haberleriyle bilinen arkadaşımız Nedim Şener, bir ödül daha kazandı. Şener'in "TMSF şimdi de pavyoncu oldu" başlıklı haberi "Nezih Demirkent Yaygın Basın Ödülü"ne değer görüldü. Şener'in Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Sedat Simavi ve Metin Göktepe ödüllerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda ödülün sahibi olduğunu anımsatalım.Yazarımız Ece Temelkuran, Milliyet'in daima en iyisini yapmaya çalıştığı büyük resme bu kez Lübnan'a giderek çarpıcı renkler ekledi. Temelkuran'ın kalemi, Yurttaş Tümer'in fotoğraflarıyla hazırlanan "Dünyanın yeni başkenti Beyrut" dizisinde Lübnan'ı hiçbir yerde görmediğiniz boyutlarıyla sayfalarımıza taşıdık.Avrupa Konseyi, "Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı Sözleşmesi"ni 30 yılda geliştirdi. Çalışanların sosyal hakları açısından kritik önem taşıyan sözleşme, çarşamba gecesi TBMM'de onaylandı. Sözleşmeye çalışanlar aleyhine konulan çekinceler ile taahhüt edilen yeni hakları sadece Milliyet irdeledi. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren böylesine önemli bir konu kamuoyunun dikkatinden kaçarken arkadaşımız Bülent Sarıoğlu'nun hazırladığı dosyayla gazetemizde masaya yatırıldı. Ödül, Lübnan ve çalışanlar "Fikri takip" bizim için yerli-yersiz yinelenen bir klişe değil. Fikri takibi gazetecilerin ortaya koyduğu dosyalara yanıt vermesi gereken sorumluların "nasıl olsa unutulur" inancıyla açtıkları kara deliği kapatmanın, toplumsal belleği diri tutarak habercilikte kamuoyu adına sonuç almanın en etkili yolu olarak görüyoruz."Ders kitabında abdest hurafesi" başlığıyla ilk kez 22 Eylül Cuma günü manşete çıkardığımız özel dosyada verilen haber de unutulmaya terk edilmedi. 11. sınıfta okutulan "Din ve Ahlak Bilgisi" kitabında "abdest alırken kullanılan suyun alyuvarları da artıran" tıbbi bir etkisinin olduğunun ileri sürüldüğü Burcum Devrez'in haberiyle ortaya çıktı. Tıp profesörlerince "bilim dışı" olduğu vurgulanan bu iddianın ders kitabına nasıl girebildiğini sorgulamak "habercilik" anlayışımız açısından önem taşıyor.CHP'nin TBMM gündemine taşıdığı kitaptaki ifadeleri savunanların bile, "bu ifadeler bilimsel ve tıbbi gerçeklere uymayabilir, zaten o ifade Almanca bir kitaptan alındı" noktasında durdukları dikkat çekiyor. Yankıları Başbakan'ın özel uçağına kadar tırmanan dosyamız, Almanya Bürosu'ndan arkadaşımız Gürsel Köksal'ın bugün gazetemizde okuyacağınız son derece ilginç bulgularıyla gündemi meşgul etmeyi sürdürecek. Alyuvarlar ve abdest Milliyet'in arka sayfasında haber olmak gerçek sanatçılığı, zekâyı, önem taşımayı ve ilginç olmayı gerektiriyor. Başka hiçbir özelliğin eşlik etmediği fiziki bir güzellik, arka sayfa çıtamızı aşmaya yetmiyor.Kübra Öztürk, Avrupa Satranç Şampiyonası'nda "16 yaş altı bayanlar" kategorisinde Türkiye'ye tarihinin ilk birinciliğini getirdi. Medyada hak ettiği ilgiyi görmeyen büyük başarısıyla Kübra, bir önceki cuma günü Milliyet'in "arka sayfa güzeli"ydi.Kübra'nın Mamak'taki yoksul yaşamında yeşeren hikâyesinde mat olanları, satranç tahtasıyla karşısına geçenlerden ibaret sayabilir misiniz?Mamak'taki o iki göz gecekondudan yükselen, aydınlanma çağının ders kitaplarından bile esirgenmek istenen ışığıdır:"En büyük hazinemiz, aklımızdır!" dakin@milliyet.com.tr Arka sayfa güzelimiz