GAPS, bağırsak-beyin ve bağırsak-beden arasındaki ilişkiyi ifade eden bir tanımlama. Dr. Natasha Campbell-McBride tarafından, 20’nci yüzyılın başlarında Dr. Sidney Valentine Haas’ın çölyak ve ülseratif kolit hastalarını tedavi eden Spesifik Karbonhidrat Diyetini’nin geliştirilmesiyle ortaya çıktı. Dünyada ‘Otizmin Işığı’ olarak da tanınan McBride, üç yaşında otizm teşhisi konan oğlunun yaşadığı zorlukları hedef aldı. Oğlunun sık ishal olması ve sindirim sorunları yaşaması nedeniyle, hastalığın bağırsak kaynaklı olabileceğini düşünen McBride, bu alandaki araştırmalarını ilerletti. Anormal flora, hasarlı ve geçirgen bağırsak gibi sorunlar sebebiyle toksinlerin, ağır metallerin, katkı maddelerinin ve iyi sindirilemeyen besinlerin kan yoluyla beyne gittiğine, bunun da otizme yol açabileceğine dair çalışmalar yürüttü. Doktor, aynı zamanda dünya genelinde ses getiren GAPS Diyeti’yle de tanınıyor.

Haberin Devamı

‘İKİNCİ BEYNİ’ KORUMANIN YOLLARITürkiye’nin ilk mikrobiyota laboratuvarını kuran İstinye Üniversitesi’nin davetlisi olarak, ‘2. GAPS Günleri’ kapsamında ülkemize gelen Dr. Natasha Campbell-McBride ile bir röportaj gerçekleştirdik. McBride, bağırsak-beyin arasındaki ilişki ve beslenmenin hastalıklar üzerindeki etkisiyle ilgili konuştu.

- Bağırsak ve beyin sağlığı konularında hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?

Hasta bağırsaklar; her çeşit toksinin, ağır metalin, sindirilmemiş besinin, kimyasal ve endüstriyel katkı maddelerinin, bağırsak etrafını saran kan damarlarına geçmesine izin verir. Bu toksinlerin beyin bariyerine ulaşması, çeşitli nörolojik ve psikiyatrik hastalıkları çıkarabilir. Otizm başta olmak üzere; epilepsi, şizofreni, psikoz, bipolar bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyonun yanı sıra, hiperaktivite, dikkat eksikliği, disleksi ve dispraksi gibi çocukluk rahatsızlıklarına neden olur. Çölyak, ülseratif kolit, ülser, alerjiler, astım, diyabet, MS, ALS, romataid artrit, nöropati, fibromiyalji ve hashimoto tiroidi de bağırsak kaynaklı sorunlardır.

- Bağırsak sağlığı nelerden etkileniyor?

Sağlıklı bir insan vücudunda belli bir mikrop dengesi vardır. Antibiyotikler, işlenmiş gıdalar, rafine ürünler, kimyasal ilaçlar, katkı maddeleri ve stres, bağırsak duvarında yaşayan mikrop dengesini bozar. Böylece kan dolaşımı sistemine binlerce toksin girer. Bunlar beyne gittiğinde, psikiyatrik hastalıklar, diğer organlara ulaştığızaman da fizyolojik rahatsızlıklara sebep olur.

Haberin Devamı

- GAPS tedavisi hakkında bilgi verebilir misiniz?

GAPS tedavisinde amaç, yeniden sağlıklı bir bağırsak dokusu oluşturmaktır. Bağırsakların iç yüzünü, adeta bir halı gibi kaplayan floranın dengeye kavuşturulmasıdır. Organdaki faydalı mikroorganizmaların sayısını artırmak hedeflenir. Ayrıca ‘sızdıran bağırsak sendromu’ adı verilen bir soruna yol açan, bağırsak duvarındaki deliklerin kapatılmasını ve hasar görmüş duvarın tamirini kapsar.

‘İKİNCİ BEYNİ’ KORUMANIN YOLLARI

Protokolün üç temel ayağı var. En önemlisi, beslenme. Sindirim sistemimiz, uzun bir tünel gibi. Oraya ne verirseniz, karşılığını alıyorsunuz. Fermente sebze, yoğurt, peynir ve kefir gibi mayalanmış ürünler, bağırsaklara ihtiyacı olan faydalı mikroorganizmaları sağlar. Taze et, balık, yumurta, sakatatlar ve et suyu, bağırsak duvarını tedavi eder. Diğerleriyse, gıda takviyesi olur ve vücudu toksinlerden arındırır.

Haberin Devamı

- Bu tedaviyi oğlunuzda da kullandığınızı biliyoruz...

Üç yaşında otizm tanısı konulan oğlum, sonradan GAPS beslenme protokolüyle iyileşti. Şu anda 25 yaşında ve üniversiteyi bitirdi. Sağlıklı bir hayat sürüyor.

Peki nasıl beslenmeliyiz?

- Doğal ve organik beslenmeye önem verin. İşlenmiş gıdalar ve market ürünlerinden uzak durun.

- Rafine bitkisel yağları hayatınızdan çıkarın. Hayvansal yağ ve soğuk sıkım bitkisel yağları tüketin.

- Fermente edilmiş; yani yoğurt, kefir, peynir ve turşu gibi mayalanmış gıdalara her öğünde yer verin.

- Şekerden uzak durun.

Belirtileri iyi takip edin

“Otizm, anne sütünden veya sütten kesilip, katı yiyeceklere geçildiği zaman kendini belli eder. Çocuklarınızda tuhaf davranışlar gözlemliyorsanız; göz teması kurmuyorlarsa, ismi söylendiğinde bakmıyorsa, söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa, parmağıyla istediği şeyi göstermiyorsa, oyuncaklarla oynamayı öğrenemiyorsa, akranlarına ilgi göstermiyorsa ve bazı sözleri tekrar edip, ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa zaman kaybetmeyin. Ebeveynler, çocuklarının sağlıklı bir bağırsak florası geliştirmesi için, doğduğu andan itibaren dikkatli olmalı.”

‘İKİNCİ BEYNİ’ KORUMANIN YOLLARI