Yaşam Uğur Yücel'den acıların 'Sultan'ı

Uğur Yücel'den acıların 'Sultan'ı

23.08.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Uğur Yücel 'en hızlı' filmini tamamladı. Senaryosu dahil 3 ayda kotarılan filmde 80'li yıllarda gezinen Yücel, Türkân Şoray'a da 'Bergen ile Muazzez Abacı arasında' ilginç bir rol biçti

Uğur Yücelden acıların Sultanı

Yemek öncesi konuşma fırsatı bulduğumuz Uğur Yücel, iki dizi sezonu arasında tamamladığı bu çalışmanın '80'li yıllara damgasını vuran arabesk müziğinden, yazlık sinemalarda izlenen Yeşilçam filmlerinden esinli bir duyarlılığa sahip olduğunu anlattı. Yücel filmde Haliç kıyısında çaycılık yapan kabadayı Tophaneli Tayfur'u, Türkân Şoray ise seksenlerde ünlü olmuş, güzelliğiyle hayran toplamış ama çaptan düşmüş şarkıcı Asuman Ceylan'ı canlandırıyor. Rastlantı sonucu Asuman Ceylan'ın hayırsız kocasıyla oturduğu evin üst katına taşınan Tophaneli Tayfur yıllardır âşık olduğu kadının ve kızının hayatına giriyor. Uğur Yücel'in yazdığı, yönettiği ve başrolünü Türkân Şoray'la paylaştığı TMC yapımı "Hayatımın Kadınısın" adlı filmin çekimleri tamamlandı. Önceki gün düzenlenen basın toplantısının ardından film ekibi çekimlerin bitişini Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası'nın da eşlik ettiği yemekte kutladı. Uğur Yücel, 'Hayatımın Kadınısın'ın 11 Altın Portakallı "Yazı Tura"dan farklı olduğunu, bir tarz oluşturma uğruna kendini zorlamadığını, sinemasını bir 'tasarım ürünü' olarak görmediğini, belirli bir strateji izlemek istemediği için serbest bıraktığını söylüyor: "Kendimi bırakmak istiyorum her şekilde. Sinemanın içinden çıkıyorsun, kendi yaptığının büyüsünden çıkıyorsun, bunu zorlamanın anlamı yok. Aklımda sadece uzun plan sekanslardan oluşan ve neredeyse ruhsal olarak durağan, yürümeyen birkaç tane proje var." 'Hayatımın Kadınısın' Uğur Yücel'in aniden gelen bir esinle gerçekleştirdiği bir film. "Hırsız Polis bitti, kimse uyandıramaz beni yarın sabah dedim. 5'te uyandım: Bir adam merdivenden iniyor çıkıyor, bir kadın arkasından ağlıyor. Ayak sesleri, kadının yüzü... Filmde var bu. Benim uyanıp da bunu not edeyim gibi heyecanlarım yoktur. Tesadüfen kalktım, not ettim. Gün içerisinde hikâyeyi düşündüm. Akşama da arkadaşlara 'Bir film çekeceğim galiba' dedim. 20 Ağustos'a kadar bitirmek zorundaydık çünkü beni 'Hırsız Polis' setine bekliyorlar. Zor beğenen arkadaşlarıma anlattım, herkes çok beğendi. Bir gün sonra Türkân Şoray'ı aradım. Hemen kabul etti. Bu hızla gelişmenin içerisinden bana ait bir film çıktı. Ben pavyonlarda, gece kulüplerinde, "Acıların Kadını"nda rol aldım. Oraları biliyorum. Bergen'in gözünün üstündeki banda pul döktüm bir gece! Kuzguncuk'ta gördüğüm, ağladığım, halkın ağladığı, güldüğü, o sinemaya benzer bir film oldu." Bergen'in göz bandına pul döktüm Uğur Yücel, seksenlerde tepki duyulan arabeski bugün aşkı ucuzlaştıran şarkı sözleriyle dolu pop müzikten çok daha insani buluyor. Bu yüzden de o dönemde şekillenmiş karakterlerin günümüzde geçen öykülerini anlatırken fonda bu şarkıları kullanmış: "Bu topraklarda yaşayan insanların ruhu poptan daha çok arabeske yakın. Bu yakınlığın altında çok daha derinde söylenecek sözleri olan, acılı bir hali var bu toprakların." Tam da bu duyguya uygun düşecek şekilde filme mekân olarak Balat ve çevresini seçti Uğur Yücel. "Orada köhneleşmiş, bitmiş bir kültür var. Bu kadın da aslında köhneleşmiş, eski bir şarkıcı. Esengül, Mine Koşan gibi tasarladım ama Bergen kadar arabesk değil. Alaturka söylemiş, bir yanı da Gönül Akkor, Muazzez Abacı... Onların toplamında bir şey barındırıyor. Kendisinden genç organizatör bir adamla evli. Alkol, uyuşturucu, kumar her şey var adamda. O yüzden Balat'ın içerisinde. Bir de çok yalnız buluyorum oraları. Binlerce çocuk dolu ama büyük yalnızlık var o sokaklarda." 'Türk toplumu arabeske yakın' Korkudan titreyerek çalıştık Haziran ayında senaryosu, ağustos ayında da çekimleri biten "Hayatımın Kadınısın"da Türkân Şoray ve Uğur Yücel'in yanı sıra Settar Tanrıöğen, Selim Erdoğan, Kadir Yaşar, Binnur Kaya, Savaş Akova, Ezgi Mola ve Yıldırım Memişoğlu rol alıyor. Filmde ününü kaybetmiş şarkıcı Asuman Ceylan'ı canlandıran Türkân Şoray, "Uğur Yücel ile çalışmak heyecan verici ama bir o kadar da zor. Çok disiplinli bir yönetmen, sete hâkim. Hepimiz titreyerek birer asker gibi çalıştık. Güldüğüne bakmayın sette hiç gülmüyor" dedi. Uğur Yücel ise "Türk sinemasının temel rengi" dediği Şoray'ı şu sözlerle anlatıyor: "Keşke bu filmi küçükken bana 'Bu kadın ağlarken çenesinin ucu titriyor' diyen babam da görseydi. Ben Türkân Şoray'ı düşlemeyen bir Türk erkeğinin olduğuna ihtimal vermiyorum."

Yazarlar