Siyaset Son dakika: Erdoğan 1044 gün sonra kürsüde

Son dakika: Erdoğan 1044 gün sonra kürsüde

30.05.2017 - 11:39 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti genel başkanı olduktan sonra ilk grup toplantısına sloganlar eşliğinde girdi. Erdoğan 1044 gün sonra grup toplantısına katıldı. Grup toplantısını yöneten Başbakan Binali Yıldırım Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kürsüye davet etti. Erdoğan kürsüye gelirken hep bir ağızdan Samanyolu şarkısı ile karşılandı. Erdoğan konuşmasının başında ,"Açıkça söylemek lazım ki AK parti devrimcidir. AK Parti'nin devrimci yönü olmasa bunca yıldır iktidarda kalamazdı." dedi. Konuşmasında FETÖ davalarına da değinen Erdoğan " Dünyaya sesleniyorum. eğer iade yanaşmazsanız. yarın sizin istediklerinizden bizde olan varsa alamayacaksınız. Ettiniz ettiniz etmezseniz siz bilirsiniz "men dakka dukka" dedi.

Son dakika: Erdoğan 1044 gün sonra kürsüde

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Özellikle MYK ve grup toplantılarımıza mümkün olduğu kadar iştirak etmeye çalışacağım. Ancak bilindiği gibi 'cumhurbaşkanı' sıfatıyla yürütmem gereken pek çok görev de bulunuyor. Bu sebeple şahsen katılamadığım toplantılara da ihdas ettiğimiz özellikle genel başkan vekilliğiyle birlikte onları da Sayın Binali Yıldırım kardeşim başkanlık ederek yürütecektir." dedi.

Haberin Devamı

GRUP TOPLANTISININ ÇIKIŞINDA SORULARI YANITLADI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısının çıkışında soruları yanıtladı.

Kabine revizyonu sorusunda Başbakan Yıldırım'ı işaret eden Erdoğan, "Revizyonun muhatabı Başbakan" açıklamasında bulundu. Başbakan'ın konuya ilişkin yorum yapmaması üzerine "Olmayacak mı peki?" sorusuna iki isim de gülerek karşılık verdi. Erdoğan, "Grup toplantısını özlemiş misiniz?" sorusuna da "Belli olmadı mı konuşmamdan" karşılığını verdi.

1044 GÜN SONRA İLK GRUP TOPLANTISI

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında sözlerine toplantının ülke, millet, demokrasi ve gelecek için hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ederek başladı.

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerifi tebrik eden Erdoğan, geçen çarşamba akşamı Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremden dolayı bölgede yaşayan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Haberin Devamı

Erdoğan, depremde can kaybının bulunmadığını, bazı binalarda hasarların meydana geldiğini belirterek, AFAD, Kızılay, ilgili kuruluşların ve hükümetin, vatandaşlara destek olmak için hemen bölgeye gittiğini, hemen çalışmalarına başlamaları sebebiyle oradaki acının az da olsa dindiğini ama en büyük tesellinin can kaybının yaşanmaması olduğunu vurguladı.

Dün vefat eden merhum Alparslan Türkeş'in yakın çalışma arkadaşlarından Ahmet Er'e Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileyen Erdoğan, kendisiyle en son 7 Mart'ta telefonla görüştüğünü ve kendisine şifa dileğinde bulunduğunu aktardı.

336 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETRİLDİ

Erdoğan, Türkiye'nin, terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelesinde çok önemli mesafeler kat ettiği bir dönemden geçtiğine işaret ederek, "Sadece son iki ayda yurt içi ve dışında 336 teröristi etkisiz hale getiren güvenlik güçlerimiz maalesef asker, polis ve güvenlik korucusu olarak 43'te şehit vermiştir. Terör örgütünün geçmişte hiç girilmemiş, girilememiş inlerine girip hem rekor düzeyde silah, mühimmat ele geçiren hem de teröristlere dağları, mağaraları dar eden kahraman güvenlik güçlerimize şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyen Erdoğan, şehit ve gazilerin bu fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğini, Türkiye'nin çok geniş bir alanda yürüttüğü istiklal ve istikbal mücadelesini mutlaka zaferle sonuçlandıracağını bildirdi.

TAM OLARAK 1044 GÜN SONRA

Erdoğan, salonda bulunanlara, "En son 22 Temmuz 2014'te, sizlerle bu salonda birlikte olmuştuk. Yaklaşık 34 ay, tam olarak da bin 44 gün sonra bir kez daha burada, bu salonda sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum." dedi

16 Nisan halk oylamasının getirdiği yeniliklerden birisinin de "cumhurbaşkanının parti üyeliğinin ve parti faaliyetlerine iştirakı"nın önünün açılmış olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Anayasa değişikliğinin, 25 milyon 157 bin gibi demokrasi tarihimizin rekoru olan 'evet' sayısıyla kabul edilmesinin ardından biz de bu hakkımızı kullanmış oluyoruz. 2 Mayıs tarihinde davete icabetle AK Parti Genel Merkezine giderek, partimize üye olduk. Ardından 21 Mayıs'ta toplanan üçüncü olağanüstü büyük kongremizde delegelerimizin teveccühüyle genel başkanlık görevine seçildik.

Haberin Devamı

Dün, genel merkezimizde Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantımızı yaparak, Merkez Yürütme Kurulumuzu da belirledik. Bugün de grup toplantımızı gerçekleştirmek üzere Meclisteyiz, durmak yok yola devam. İnşallah bundan sonra partimizin tüm çalışmalarında beraber olacağız ve bundan sonra işimiz çok daha zor bunu da özellikle ifade etmek durumundayım. Özellikle MYK ve grup toplantılarımıza mümkün olduğu kadar iştirak etmeye çalışacağım. Ancak bilindiği gibi 'cumhurbaşkanı' sıfatıyla yürütmem gereken pek çok görev de bulunuyor. Bu sebeple şahsen katılamadığım toplantılara da ihdas ettiğimiz özellikle genel başkan vekilliğiyle birlikte onları da Sayın Binali Yıldırım kardeşim başkanlık ederek yürütecektir."

Erdoğan, Başbakan Yıldırım'ın, demokrasi tarihe altın harflerle yazılacak bir süreci başarıyla yürüttüğünü vurgulayarak, kendisine bugüne kadar yaptığı tüm çalışmalar için teşekkürlerini iletti.

Haberin Devamı

"AK PARTİ, CUMHURİYETÇİDİR"

Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi, cumhuriyeti ve refahı getiren partinin AK Parti olduğunu savunan Erdoğan, "Birileri kabul etmeyebilir; ama ben sosyal hayatın da bir matematiğinin olduğuna inananlardanım. İki kere iki dörttür. Buranın da bir gerçekleri var. AK Parti, demokrattır. AK Parti, cumhuriyetçidir. Bunun için bir kişiye, zümreye, PKK gibi eli kanlı, FETÖ gibi milletimizin değerlerini istismar eden örgütlere değil, sadece cumhura dayanmış, millete teslim olmuştur. AK Parti, millidir, yerlidir. AK Parti, kucaklayıcıdır. Ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin birliğine husumet göstermeyen herkesi kökenine, inancına, kılığına ve diğer tüm farklılıklarına bakmaksızın kendisinin doğal bir parçası olarak görmüştür" açıklamasında bulundu.

"'DEVRİMCİYİZ' DİYE KONUŞANLARA SESLENİYORUM; HANGİ ADIMI ATTINIZ?"

AK Parti'nin devrimci bir parti olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "AK Parti aynı zamanda muhafazakardır. Milletimizin tarihine, kültürüne, değerlerine saldırılmasına, düşmanlık edilmesine, tahribine karşı çıkmış; bu değerler sımsıkı sahip çıkmıştır. AK Parti, açık söylemek lazım, devrimci bir partidir. Batı ne diyordu, 'AK Parti sessiz devrim gerçekleştirmiştir'. Türkiye Cumhuriyet döneminde en cesur, en ileri, en kapsamlı, en etkili değişimleri AK Parti hükümetleri döneminde yaşamıştır. Hak ve özgürlükler konusunda hiçbir dönemde atılamayan adımlar, bizim dönemimizde atılmıştır. Devrimciyiz, diye konuşanlara sesleniyorum. Hangi adımı attınız söyleyin bakalım? Hak ve özgürlükler konusunda AK Parti'nin attığı adımları acaba AK Parti'den önce hanginiz attınız? Siyasi partilere yaşam hakkı vermediniz. Bizi bile kapatmaya yeltendiniz hatta partinizin başındaki zat çıktı dedi ki 'Ankara'da da savcılar varmış' diye onlara sığındı. Savunacağı yerde sığınmaya yeltendi. Niye? Çünkü AK Parti'nin varlığı onları ciddi manada ürkütüyordu"

"YÜKSEKOVA'YE VE CİZRE'YE ŞEHİR SÖZÜMÜZ VAR, SÜRATLE DÖNÜŞTÜRELİM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu milletin fertlerini, bu milletin bireylerini birbirine düşman ettiğiniz sürece bu millet, bu ülkede size iktidar vermez. AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti devletini milletiyle buluşturmuştur ve yaptığı hiçbir yatırımı 'Buradan bizim partimize vekil çıkmadı, dolayısıyla buraya yatırım yapmayalım' dememiştir AK Parti. Hiçbir ayrım yapmaksızın 'Burada bizim milletvekilimiz yok, buraya havalimanı yapmayalım' demedik. Şimdi verdiğimiz bir sözümüz var. Süratle Yüksekova'ya ve Cizre'ye şehir sözümüz var. Bu iki ili, süratle şehre dönüştürelim. Bu, bir kentsel dönüşüm ve değişimdir. Yeni bir şehir ihdas etmiyoruz. Olay sadece valiliğin, bazı kurumların oradan oraya taşınmasıdır. İnanıyorum ki Şırnak, Cizre'yle tarihiyle buluşacak ve çok daha süratle gelişme imkanı yakalayacaktır. Hakkari de aynı şekilde Yüksekova'yla buluşarak, çok daha farklı ve güçlü bir şehir olmanın inşallah en büyük fırsatını yakalayacaktır"

"ALÇAK FETÖ'NÜN KAHPE ARKASINDAKİ İZ SÜRÜCÜLERİNE BU ÜLKE TESLİM EDİLMEDİ"

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesini hatırlatan Erdoğan, "Milletimiz 15 Temmuz gecesi devletinde sembolleştirdiği özgürlüğünü, bayrağını, ezanını, inancını, geleceğini korumak için adeta kıyam etmiştir. Bu çok anlamlıdır. Bir çağrıya ülkemizin dört bir köşesinden milletimizin meydanlara dökülerek cevap vermesinin dünyada benzeri yoktur. Ben, milletimle gurur duyuyorum. 249 şehit verdik ama 2 bin 193 gazimiz oldu ama hiç olmazsa bu alçak FETÖ'nün kahpe arkasındaki iz sürücülerine bu ülke teslim edilmedi" dedi.

"İADE-İ İTİBARA YARDIMCI OLMAZSANIZ, ELİMİZE DÜŞENLERİNİZ OLDUĞU ZAMAN ALAMAYACAKSINIZ"

Darbe girişimine yönelik yürütülen soruşturmalara ve başlayan duruşmalara da değinen Erdoğan, "Ankara, İstanbul duruşmalar başladı. Bu duruşmalarla birlikte bizler, bütün şehitlerimizin ve gazilerimizin ailelerine bu mahkeme kararlarıyla iade-i itibarın sağlanmasını temin edeceğiz. Aynı zamanda da dünyada bunları korumaya kalkan ülkelere karşı da 'Daha ne istiyorsunuz? Buyurun, size yargı kararları' deyip, bunları da onun önüne koyacağız. Üzerlerine düşeni yaparlar veya yapmazlar önemli değil; ama şimdi de dünyaya sesleniyorum. Diyorum ki eğer sizler, iade-i itibara yardımcı olmazsanız bilesiniz ki yarın bir gün sizlerin de bizim elimize düşenleriniz olduğu zaman istediğinizde bunları bizden alamayacaksınız. Çünkü terörle mücadele lokal değildir, mevzii değildir. Terörle mücadele uluslararası bir mutabakatın uygulamasıdır. Uluslararası bu mücadeleyi vereceksek eğer biz de sizden bizim ülkemize ait ki bunları inşallah vatandaşlıktan da çıkaracağız, bunları süratle bize iade etmenizi istiyoruz. Ettiniz, ettiniz; etmediğiniz takdirde kusura bakmayın 'Men dakka dukka'. Biz de bunu yaparız" diye konuştu.

"BAKANLARIMIZDAN 180 GÜNLÜK KISA VADELİ EYLEM PROGRAMI İSTEDİM"

Parti grubuna 'Önümüzdeki süreyi çok iyi değerlendirmeliyiz' tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "İlk etapta tüm bakanlarımızdan 180 günlük kısa vadeli bir eylem programı istedim. Tıpkı hükümette, ilk geldiğimiz dönemdeki 100 günlük acil eylem planı gibi bu program da vatandaşlarımızın birikmiş sıkıntılarına hızlı çözümler üretmeye yönelik olacaktır ve 2019 seçimlerine kadar da bu çalışmaları yürütecek bir eylem planı. 2023 hedeflerimiz zaten asıl başarı çıtamız olarak geçerliliğini sürdürüyor. Onu da güncellememiz gerekiyor. Şimdi buna da ilave olarak 2035 yılını hedef alan yeni bir çalışmaya daha başladık. Bu aynı zamanda gençlerimize emanetimiz olan 2053 vizyonumuzun alt yapısını oluşturacaktır. Meclis grubumuza da bu süreçte çok önemli görevler düşüyor. Her reform, idari tasarruflarla yapılabilecek yönlerinin yanında asıl olarak yasa ve anayasa değişikliği demektir. 3 Kasım 2019 seçimleriyle birlikte yürürlüğe girecek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine hazırlık için çok sayıda uyum kanununun çıkartılması gerekiyor"

"METAL YORGUNLUĞU VAR, BUNU AŞMAMIZ LAZIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "AK Parti, milletin bağrından çıkmış ve bugüne kadar gücüne hep milletten almış bir partidir. Milletimizle irtibatımızın zayıfladığı gün, bizim Allah göstermesin bittiğimiz gün olacaktır. Bu yıl sonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımız kesinlikle dün de arkadaşlarımla paylaştım, tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz. Çünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019'a hazırlanmamız gerekiyor. Bunun için de bütün ilgili birimlerimizin yoğun bir çalışma içerisinde bu hazırlıkları yapması gerekiyor. Diğer taraftan da bakanlıklarımızın hepsi hazırlıklarını, çalışma programlarını, takvimlerini hazırlayarak, bir taraftan 2019'un bir taraftan da 2023'ün programını güncellemek durumundadır. Ben sizlere güveniyorum"

BİNALİ YILDIRIM: AK PARTİ GRUBU SİZİ ÖZLEDİ

Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Binali Yıldırım, "Bu yeni dönem sürekli güçlü iktidar, daima istikrar dönemidir. Bu dönemde artık iktidar garanti altına alınmış, istikrar kalıcı hale gelmiştir. Artık Türkiye'de hiçkimse milletin kayıtsız şartsız iradesini yok sayarak demokrasi dışı girişimlere teşebbüs etmeyecek ve halkın iradesi, milletin iradesi her zaman ülke yönetimine hakim olacaktır. Yeni sistemin özeti budur." dedi.

Yıldırım, AK Parti TBMM Grup toplantısında, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kürsüye davet etmeden önce, divanda yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da gerçekleştirilen halk oylamasıyla beraber vesayet döneminden kalan anayasayı büyük ölçüde milletin oylarıyla değiştirdiklerini belirtti.

Yürürlüğe giren değişikliklerden en önemlisinin, seçilen cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğinin kesilme şartının ortadan kaldırılması, Erdoğan'ın, partisi ile tekrar buluşmasını sağlayan madde olduğunu söyledi.

Yeni dönemi atılım ve reform dönemi olarak niteleyen Yıldırım, "Yeni dönem ilk günkü heyecanla Türkiye'nin gelecek hedeflerine koşar adımlarla gitme dönemidir. Yeni dönemin ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." ifadesini kullandı.

"Kimse demokrasi dışı girişimlere teşebbüs etmeyecek"

Türkiye'nin 2017 anayasa değişikiliğinden sonra yeni bir döneme girdiğine dikkati çeken Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu yeni dönem sürekli güçlü iktidar, daima istikrar dönemidir. Bu dönemde artık iktidar garanti altına alınmış, istikrar kalıcı hale gelmiştir. Artık Türkiye'de hiç kimse milletin kayıtsız şartsız iradesini yok sayarak demokrasi dışı girişimlere teşebbüs etmeyecek ve halkın iradesi, milletin iradesi her zaman ülke yönetimine hakim olacaktır. Yeni sistemin özeti budur. Bu da sürekli istikrarı beraberinde getirmiş olacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tam anlamıyla yapılacak ilk genel seçimlerde Meclis seçimiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte yapılacağı seçimler de yürürlüğe girmiş olacak. Ülkemizde artık milletin işleri, hizmetleri çok daha hızlı bir şekilde yapılacak bürokrasi daha hızlı çalışacak ve Gazi Meclis çok daha güçlenmiş olarak milletin memleketi ihtiyacını gören yasal düzenlemeleri bir yandan yaparken bir yandan da seçilmiş hükümetin başkanını ve ekibini denetlemek için gerekli çalışmaları ortaya koyacaktır.

Bu yılın en önemli özelliklerinden biri, Türkiye Cumhuriyeti yakın tarihte görmüş olduğu darbelerden bir benzerini daha gördü ama Sayın Cumhurbaşkanım bu seferki öncekiler gibi olmadı. Bu sefer darbe karşısında ceketini alıp şapkasını alıp giden siyasetçiler değil, darbeye darbe vuran bir cumhurbaşkanı gördü, bir hükümet gördü ve aziz milleti gördü. Böylece artık Türkiye siyasi tarihinde, demokrasi tarihinde darbelere de darbe vurulduğu bir dönem başladı, vesayetçilerin bundan sonra artık işlerinin çok zor olduğunu bu millet gösterdi. O gece yaptığınız çağrı akın akın Anadolu'nun bütün köşesine yayıldı ve millet kadın erkek genç ihtiyar herkes meydanlardaydı, ülkeye, geleceğe, demokrasiye sahip çıktı. Böyle bir milletin karşısında şapka alıp gidilmez, şapka çıkarılır Sayın Cumhurbaşkanım. Bu aziz milletin bir ferdi olduğumuz için hepimiz gurur duyuyoruz."

Yıldırım, darbeden hemen sonra baş ağrıtan terör örgütleriyle amansız bir mücadeleye girdiklerini, Fırat Kalkanı Harekatı'nı, güney sınırları dışından ülkeyi taciz eden, bombalarla füzelerle insanların hayatını yok eden DEAŞ örgütüne karşı başlattıklarını hatırlattı.

"Terör bu milletin başının belası olmaktan çıkacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direktifleriyle aynı anda üç terör örgütü ile mücadele eden bir ülke durumuna geldiklerine dikkati çeken Yıldırım, "FETÖ Paralel Devlet Yapılanması, bölücü terör örgütü PKK ve diğer yandan ülkemizi son zamanlarda canlı bombalarla eylemlerle canını acıtan DEAŞ terör örgütü. Allah'a şükür bu örgütlerin hepsiyle de mücadelede gösterilen kararlılık sayesinde olumlu sonuçları almış bulunuyoruz. Söylediğimiz bir şey var Cumhurbaşkanım. Terör bu milletin başının belası olmaktan çıkacak. Terör Türkiye'nin gündeminde en alt sıralara inecek. Bunun için gece gündüz demeden sınır boylarında dağda bayırda ülkesi için mücadele eden bütün güvenlik kuvvetlerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Birliğimiz, beraberliğimiz ve ülkemizin geleceği için hayatını seve seve veren gerek 15 Temmuz'da gerek ülke savunmasındaki şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyoruz." diye konuştu.

Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Yıldırım, geride kalan 1 yılın son iki olayının da Ağustos sonrasında dünya ekonomik piyasalarında yaşanan dalgalanma olduğunu aktardı.

Bu süreçte ortaya konulan öngörü ve vizyonlarla hükümetin gerekli tedbirleri gecikmeden aldığını, bozulan göstergelerin, dövizdeki dalgalanmaların ekonomi için ciddi bir sorun teşkil etmemesi için adımları attıklarını belirten Yıldırım, tam bu sırada AK Parti'nin kurulduğu günden vesayet üreten bu sisteme karşı Cumhurbaşkanlığı sisteminin gündeme geldiğini vurguladı.

"'Karar, söz milletindir"

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için AK Parti ve MHP'nin gerekli adımları attıklarını ve 16 Nisan'da yapılan halk oylamasına gidildiğini anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu çalışmalarda büyük bir gayret gösteren milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, artık iş millete gitmekti. Hep söylediğiniz bir şey var. 'Karar, söz milletindir'. Millet o kararını 16 Nisan'da verdi ve Türkiye'nin geleceğini inşa edecek yönetim sistemini onayladı. Artık yeni bir dönemdeyiz. Bu dönem, liderliğinizde, yeni sistemin hazırlıklarının en titiz ve seri şekilde yapılacağı bir dönem olacak. Siz başımızda olduğunuz sürece, Tükiye'nin bugüne kadar nasıl 'yapılamaz, çözülemez' denilen sorunları varsa ve bunların hepsini teker teker nasıl çözdüysek bundan böyle de bütün sorunların üstesinden geleceğiz. Türkiye'yi 2023 hedeflerine, 2053, 2071 vizyonuna ulaştıracak çalışmaları ortaya koyacağız."