İZMİR’İN KIYI KÖYLERİ...

16 Haziran 2019


Ege deyince, bambaşka... Köyleri, kasabaları, minicik yerleşim yerleri, her daim yeni yıkanmış kapı önleri, yağ tenekelerinde sardunyalar ekili... İzmir’in sayfiyesini Çeşme’den ibaret sanmak ne büyük yanılgıdır. Dantel gibi kıylarında ne muhteşem hazineler saklıdır. Şehirden çıkıp, denizini Kutup Yıldızı sayıp, yollara vurursanız kendinizi, çocukluğumuzun masal kitaplarındaki bize “Orada bir köy var uzakta...” şarkısını mırıldatan ne çok manzarayla karşılaşırsınız. Yeşil yollarda ilerlerken, ince bir minare görünür önce, kiremit çatılar dip dibe, “O köy bizim köyümüzdür” işte...
Geçtiğimiz Bayram, can kardeşim Aslı ve ailesine misafir olduk Çeşme’de... Alaçatı dışında her yer sakindi. Bahar mahmurluğu havada, yaz daha tam gelmemişti. Alaçatı her zamanki gibi yine iğne atsan düşmez durumdaydı. Bayramın ikinci günü itibarıyla Ilıca sahili de günübirlikçilerle doldu taştı. Hazır sıcaklar daha tam basmamışken, biz de çocukluk anılarımızda yer eden, özlemini çektiğimiz yerleri yeniden görmek istedik. Doluştuk, çoluk çocuk ve köpeğimiz Tonton hep beraber arabalara, İzmir’in köyleri, kasabaları kazan bir kepçe, düştük dağ bayır, yollara...
Çeşme’den Karaburun’a...
İlk gün

Yazının Devamı

DOLANDIRICILIKTA SON NOKTA!

13 Haziran 2019

Artık dolandırıcılık haberlerine alıştık ve şaşırmayız zannediyoruz değil mi? Uzaktan bakınca insan sanki hiç başına gelmez sanıyor, hatta hadi itiraf edelim böyle tuzaklara düşenleri en hafif deyişle epey saf olarak görüyor. Ama gelin görün ki, bu ülkenin ünlü profesörü bile, parka gidip, balya balya parayı dolandırıcılara teslim edebiliyorsa, “Bana olmaz” dememek gerekiyor, demek ki herkesin başına gelebiliyor.
Kim bilir ya insanın boşluğuna denk geliyor ya da basireti bağlanıyor.
Şimdi sıkı durun, çünkü az sonra okuduklarınızdan sonra şoke olacaksınız. Şimdiye kadar tüm duyduklarınızı gölgede bırakacak yepyeni bir dolandırıcılık olayı duyacaksınız. Ben tüm akıl almaz olayı birinci ağızdan dinledim çünkü bir arkadaşımın annesinin başına geldi. Bu yaşananları çevrenize, özellikle de belli bir yaşın üzerinde olup, hayatında heyecan eksikliği olan büyüklerinize anlatın, anlatın ki sonra siz de mağdur olmayın.
Olay birinci gün 22 Mayıs
Arkadaşımın annesi gün içinde, evinde, her zamanki rutin işleriyle uğraşıyor. Telefonu çalıyor. Hikayenin başı klasik bir dolandırıcılık hikayesi olarak başlıyor. Telefondaki şahıs komiser olduğunu söylüyor, telsiz sesleri vs... Arkadaşımın

Yazının Devamı

OYUNCULUK KARİYERİ YAPMAK İSTEYEN GENÇLER...

9 Haziran 2019

Üniversite sınavı için son haftaya girdiğimiz şu günlerde, çoğu evde en çok konuşulan konu, gençlerin kariyer planları... Ülkemizdeki en büyük problem belki de meslek seçimlerinin, üniversite sınavında alınan puana göre yapılıyor olması... Oysa insan en çok işiyle vakit geçiriyor hayatta... Mesleğini sevmeden mutlu olmak imkansız olsa gerek. Bu sebeple ailelerin de çocuklarını ille kendi doğruları konusunda baskılamaması, meslek seçimini ‘Kaç para kazanır?’ hesabıyla yapmaması önemli... Unutmayalım, su akar yolunu bulur ve insan sadece sevdiği işi yaparsa başarılı olur. Elbette doğru bir meslek seçimi için, lise boyunca yapılacak çeşitli stajlar, meslek gruplarındaki insanlarla sohbetler ya da imkanı olanlar için alana yönelik yaz okulları gibi alternatifler var günümüzde...
Koç Üniversitesi gibi pek çok üniversitenin yaz okullarında hukuk, tıp ve mühendislik gibi alanları önceden deneyimlemek mümkün ama ne ilginçtir ki oyunculuk üzerine eğitim almak isteyen gençler için deneme fırsatı pek yok. Oyuncular nasıl çalışır ve nasıl rol çıkarır görmek de, çok olası değil. Bu sebeple oyunculuk eğitimi almak isteyen gençler, kör atış yapmak zorunda kalıyor ve aslında dışarıdan pek de

Yazının Devamı

LİSE KAYIT DÖNEMİ İÇİN İPUÇLARI

6 Haziran 2019

Tam bayram öncesi, Liseye Geçiş Sınavı olan LGS yapıldı. Çok şükür, artık ortada asık suratlı ve depresif çocuklar yerine top oynayan, gezip dolaşan çocuklar olacak.
Darısı, bir sonraki hafta sonu üniversite sınavına girecek gençlerimizin başına... Gerçek yaz ondan sonra gelecek sokaklara... Bugünkü konum, lise yerleşme süreci... Şimdi velilerin sınavı başlıyor. Herkese kolay gelsin diyor ve kayıt dönemiyle ilgili ipuçlarını sıralıyorum.

Ekol okullara kayıt...
- Okullar taban puanlarını açıklayacak.Unutmayın, bu puanların bir önemi yok. Arz-talep meselesi. Bir okul, açıkladığı taban puana inmek zorunda değil. Elbette tersi de mümkün; okul, kontenjan açığı kaldığında, taban puanını düşürerek, öğrenci alımına devam edebilir.
Geçtiğimiz sene bu yeni nesil sorular ilk kez sorulduğundan, öğrenciler bocalamıştı. Bu senekiler yeni tip sorulara göre çalıştı,
dolayısıyla puanlarda artış olabilir.
- Dikkat, “Nasılsa puan düşer, bekleyelim” demeyin! İlk etapta

Yazının Devamı

BAYRAM GELMİŞ, HOŞ GELMİŞ

2 Haziran 2019

Bayramların en tatlısı, en neşelisi ve çocukların en yüzünü güldüreni gelmiş, Ramazan Bayramı gelmiş, hoş gelmiş... Minikler için ‘Şeker Bayramı’, bir ay oruçla sınananlar için kutlu ‘Ramazan Bayramı’, hepimiz için keyifli, neşeli, bol sohbetli, küsleri barıştıran, sevenleri buluşturan en tatlı bayram... Huzuru, neşesi, sevgisi, sohbeti ve sofrası zengin bir bayram tatili dilerim. Çocuk sevincim bitmez benim. Küçüklüğümün deyişiyle Şeker Bayramı’nı da pek severim. Enerjisi bir başka güzeldir bu bayramın; sevgi, dostluk ve aile bağları için, tatlı yiyip, tatlı konuşmak için fırsattır...
Ramazan Bayramı deyince, elbet hep eskiye döner kalbimiz, “Nerede o eski bayramlar?” demeden, edemeyiz. Ben hâlâ ‘bayramlık’ takıntılı, bileklere bağlanan torbalara doldurulan çocuk şekerlerine sevdalı... Şanslıyım ki kızım büyürken hep yaz tatillerine denk geldi Şeker Bayramı; Ada’nın bir bileğine şeker torbası, diğerine bozuk para ve mendil için harçlık torbası bağlar, sabahtan salardım komşulara... Saatler sonra eve geldiğinde, şekerleri, harçlıkları ve mendilleri ayrı ayrı bir sayışı vardı ki, işte o an benim bayramımdı. Kendi çocukluğumu yudum yudum yeniden tadardım kızımın bayram

Yazının Devamı

DİZİLER GERÇEK OLDU!

30 Mayıs 2019

Eskiden gerçek olaylar filmlere konu olurdu, şimdi en akıl zorlayan diziler gerçek oluyor. Bu hafta okuduğum bir habere göre, Çin’de ‘sosyal puanlama sistemi’ başlayacakmış. Hatta test etmeye başlamışlar bile. Yapay zeka ile desteklenmiş kameralar her yerde halkı gözetliyormuş şimdi... Ayrıca toplum denetleyicileri de varmış. Komşular da birbirleri hakkında, puanlama için merkeze bilgi veriyorlarmış. Bu gibi ölçümler sonucunda herkesin bir sosyal puanı oluyormuş. Eğer bu puan belirli bir sınırın altındaysa mesela kişi, bankadan kredi çekemeyecek hatta uçak bileti bile alamayacakmış.
Son moda dizi ‘Black Mirror’a hoş geldiniz! Buyurun üçüncü sezon birinci bölümü izleyin. Şimdi kendinizi böyle bir düzen içinde şöyle bir gözünüzün önünde canlandırın! Tüyler ürpertici! Bildiğiniz ‘distopya’ bu! Ve uzak bir gelecekten filan da söz etmiyoruz, şu anda denemeleri başlamış ve seneye tam anlamıyla uygulamaya geçecek bir sistemden bahsediyoruz. Dünya, insan eliyle nasıl bir sona doğru gidiyor, inanılır gibi değil.
Vay bize vaylar bize!
Dilerim bizim memlekete uğramaz bu ‘dahiyane’ fikirler! Düşünsenize, bizde olsa, sosyal puanı düşük olana kız da vermezler! Evet, sapıklar türedi, büyük

Yazının Devamı

ÖĞRENCİLER İÇİN KAYIT, VELİLER İÇİN KAHIR ZAMANI

26 Mayıs 2019

Kayıt zamanı... Evet sevgili veli arkadaşlar, pazar günü tam şöyle ayağınızı uzatıp oturacakken, yüreğinizi hoplatıp, ruhunuzu daralttığımın farkındayım. Malumunuz, her sene mayıs ayının son haftası, okullar yeni eğitim yılı ücretlerini açıklar. Önce hali hazırda öğrenime devam eden öğrencilerin kayıtları yenilenir, bu arada sınavlarla yeni öğrencilerin kaydına sıra gelir. İşin ucu, yılın bu günlerinde döner dolaşır yine paraya gelir ve her sene aynı itirazlar tekrar edilir. Ama dostlar, bu yıl zammın boyutu bir başka! Özel okul zamları enflasyona paralel serbest bırakılınca, kantarın topuzu da fena kaçtı. Önceki yıllarda, devlet yine enflasyona uygun oranlar açıklardı ki bu genelde yüzde 12 civarıyla sınırlı kalır, okullar da yüzde 8 gibi zam yapardı. İlk defa yüzde 14 zam gördüğümüzde dudağımız uçuklamıştı. Ardından yüzde 18’e alışıldı. Ama bu yıl, dövizdeki korkunç artış ve enflasyonun geldiği nokta, tefe-tüfe/2 + yüzde 5’e kadar devlet tarafından serbest bırakılan özel okullar piyasasında, zamlar yüzde 30’a vurdu! Şimdi öğrenciler için kayıt, veliler için kahır zamanı!

MEB, özellikle son beş yıllık politikasının bir ürünü olarak, çocuklarını özel okullara göndermesi için

Yazının Devamı

Yeni açıklanan eğitim sistemi...

23 Mayıs 2019

Ne demişti Uğur Mumcu: “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma”. Akl-ı selim olmayı seven herkese de bu sözü sıkça tekrar etmelerini tavsiye ederim. Nitekim, Milli Eğiirm Bakanı Ziya Selçuk, planlanan yeni eğitim sistemini anlattığında oluşan, ‘matematik dersi seçmeli oldu’ infiali karşısında, “Bir bekleyin, tam olarak öyle söylenmedi, bir inceleyelim, eksikleri, açıkları belirleyip öyle itiraz edelim” çağrısı yapmam, bundandı. Elbette fevri çıkışlarından ötürü de kimseye kızmak mümkün değil; ülkemiz insanı, eğitim zaafiyetinden o kadar muzdarip ki, artık toleransı kalmadı. Kaldı ki bu yeni açıklanan sistemde de akla yine çok soru takıldı. Ben yıllardır, sürekli değişen eğitim ve sınav modülleriyle ilgili onlarca yazı yazdım. Dünya genelinde eğitimi takip eden biri olarak, bu sefer yine Bakan’ın açıklamalarını detaylıca değerlendirip, her şeyden evvel bir lise öğrencisi annesi olarak aklıma takılan soruları, beğendiğim ve endişe duyduğum noktaları sıraladım. Buyrun hem yanlış anlaşılan noktaları hem de sorunları birlikte düşünelim. Unutmayın, bizim büyük çaresizliğimiz ülkemizin eğitimdeki geriliği.... Bu noktada tuttuğumuz tek taraf olmalı, o da gençlerin geleceği...
Önce infial

Yazının Devamı