Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünya gözü Türkiye'nin 2001 krizinin şokunu yaşadığı ortamda geliştirilen Forum İstanbul projesi, sınırlı olanaklarla kapsamlı toplantılar düzenleme uzmanı haline gelen Şeref Özgencil'in Finans Dünyası dergisi çevresinde bir araya getirdiği, yönetici, bankacı ve ekonomistlerden oluşan grubun katkılarıyla hayata geçirildi. Forum İstanbul uluslararası toplantı niteliğini kazandı. Yarın sabah İstanbul Swissotel'de başlayacak olan bu yılki toplantıya da Türkiye'den ve dünyadan önemli isimler katılacak. Dünyada, Avrupa'da, Asya'da çok önemli gelişmeler yaşanıyor, aklını kullanabilen toplumlar küresel dönüşüme uyum sağlayarak geleceklerini güvenceye almak için çaba harcıyor, gelecek senaryoları üzerine kafa yoruyor. Forum İstanbul toplantıları da altı yıl önce, cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 için Türkiye'nin hedeflerini belirlemek ve bu hedefe varmak için izlenecek yol haritasını çizmek amacıyla başlatıldı. Ancak bu yıl Forum'u düzenleyenlerin kafasını kurcalayan bir soru var: Türkiye'nin günlük politikaya fena halde kilitlendiği ortamda 2023 yılının hedeflerini konuşmak ne kadar ilgi çekecek acaba? Bu yılki toplantıda tartışılacak başlıklara bakıyorum: Küresel ekonomideki dönüşüm ışığında Türkiye'nin uzun vadeli gelişme stratejisiYeni bölgesel güç dengeleri ve Türkiye'nin seçenekleriDeğişmekte olan küresel enerji düzeninde Türkiye'nin rolüDünya tarımsal ürün ve gıda pazarındaki gelişmelere ayak uydurmak için yapılması gerekenler Avrupa Birliği'ndeki olası gelişmelerin ışığında Türkiye - AB ilişkileriKüresel ısınmaya karşı alınabilecek önlemler Bu başlıklar altında yapılacak tartışmalarda Türkiye'nin 2023 hedeflerine varmasına yardımcı olacak ipuçları aranacak. "Canım biz daha kendi güncel sorunlarımızı çözemedik, bunları tartışmanın zamanı mı?" diye düşünenlere söylenecek tek bir şey var: Türkiye küresel boyutta düşünemediği için, tehdit ve fırsatları doğru değerlendiremediği için güncel sorunlarını çözmekte de zorlanıyor. Vizyonun sırası mı? Dünyadaki gelişmeleri doğru değerlendiremediğimiz için bütün dünyanın bize düşman olduğunu, küresel sermayenin en çok bizi sömürdüğünü, küresel rekabetten en çok Türk sanayiinin zarar gördüğünü, işsizlik sorununun bize özgü bir sorun olduğunu, gelir dağılımının en fazla Türkiye'de bozulduğunu düşünebiliyoruz. Böyle düşününce de, bize bu kötülükleri yapanlara karşı mücadele bayrağını açarak kendimizi kurtaracağımızı sanıyoruz.Bugün Almanya ve Fransa gibi küresel dönüşümü kavramakta ve kabullenmekte zorlanan Avrupa ülkeleri bile bu kısır döngüyü kırıp yeni koşullara uyum sağlamanın önemini kavrama noktasına geldi. Biz de ancak bu anlayışı benimseyerek 2023 hedeflerine yaklaşabiliriz. Bu görüşü paylaşanlar Forum İstanbul'daki tartışmaları ilgiyle izleyebilirler.Not : Yazılarıma bir süre ara veriyorum. oulagay@milliyet.com.tr Avrupa değişirken