Sinan Biçici

Mehmed: Bir Cihan Fatihi’, sonunda ilk bölümüyle ekrana geldi. Sezonun en büyük bütçeli ve en çok merak edilen dizisi tabii ki haftanın gündemine de oturdu. Çok zaman ve para harcanmış bir iş. Hatta şimdiye kadar yapılan en büyük bütçe. Dekorlar, oyuncular ve kostümler... Tanıtım için de aynı şekilde özel bir önem gösterildi. Her zaman böyle işlerde gündeme getiriyoruz. Büyük beklenti genelde zarar veriyor. Seyirci fazla eleştirel oluyor, hoşgörüsü de az... Normal şartlarda bu kadar görkemli bir projeye bu kadar olumsuz eleştiri haksızlık oluyor. Ama beklenti büyütülünce insanlar bunu kendilerine
hak görüyor.

Her dönem dizisi ‘Muhteşem Yüzyıl’la karşılaştırılmayı tadacak, kaçarı yok. ‘Muhteşem Yüzyıl’, o tarihe kadar yapılan en iyi dönem dizisiydi. Kanuni’nin değil, Hürrem’in hikayesiydi. Bir kölenin sultanlığa yükselişi ve büyük bir aşk. Savaş ve siyasetten çok; aşk, duygu, entrika ve merak odaklıydı. Bu haliyle de en çok kadın izleyiciyi yakalamıştı. Bana, ‘Fatih’ dizisi erkek seyirciye oynuyor gibi geldi. Bence reytingler de bunu gösterdi.

Reytingler demişken, hangi diziyi yerinden edecek diye merak ediliyordu. ‘Kadın’ ve ‘Ufak Tefek Cinayetler’, küçük sıyrıklarla atlattı. En

Hem Türkiye’de hem de yurtdışında büyük bir başarı beklentisi taşıyan, Fatih Sultan Mehmed’in hikayesini anlatan ‘Mehmed: Bir Cihan Fatihi’, salı akşamı yayına girecek. Bu işe çok para harcandı, uğraşıldı. Büyük bir beklenti olmasa, bu kadar zor rakiplerin karşısına, masraflı bir işi koymazdı
kanal yönetimi.

Yurtdışı satışına güvenilerek, bu bütçe harcandı ama Kanal D
için, prestij işi ayrıca. O nedenle Türkiye’deki reyting başarısı çok önemli. Dizi, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, ‘Kadın’ ve ‘Ufak Tefek Cinayetler’ gibi iddialı işlerin karşısında varlık mücadelesi verecek.

Kaybeden kim olur?

Salı zaten çok zor bir gündü, şimdi daha kıran kırana bir yarış olacak. Doğrusu, üç güçlü dizi arasında hangisinin sarsılacağını ben de çok merak ediyorum. İlk bakışta erkeklerin daha fazla ilgi göstereceği düşünüldüğünde, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’dan erkek seyirci çalacak gibi görünüyor. Fakat ‘Kadın’ da ‘Ufak Tefek Cinayetler’ de kadınlar kadar erkek izleyicilerin de takip ettiği diziler. Yani bu açıdan herkes topun ağzında.

‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ en eski dizi olduğu için, hepsinden daha çok dikkat etmeli. Sonuçta uzun süredir devam ettiğinden bir yorgunluk

TÜSİAD, kısa bir zaman önce toplumsal cinsiyet eşitliği hareketine adını değiştirerek destek verdi. İşadamları ibaresini iş insanları olarak değiştirdi. Şimdi de ‘Dizilerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ projesini hayata geçiriyor. Diziler üzerine yaptıkları araştırmanın sonuçlarını da açıkladılar. Özetle, şöyle sonuçlar çıkmış. Dizilerde kadınlar daha çok duygusal hayatları ve ev yaşamlarıyla temsil ediliyor. İş hayatında erkek karakterler baskın. Dış görünüşleri, yaşları ve medeni durumları erkeklerden daha ön planda.

Bu sonuçlar kimseyi şaşırtmadı, çıplak gözle bile görünüyor. Peki ne yapılmalı? Dizilerde kadınları erkeklerle eşitlemenin yolu ne? Kadın karakterlerin tek meselesi, aşk ve evlilik. Bir erkeği elde etmek, öteki kadını saf dışı bırakmak. Erkek karakterler yalandan da olsa holdinge gidip dosyalara göz ucuyla bakıyorlar. Kadınlar bir tek asistan rolünde etkililer. Onun dışında, işe-güce giden yok. Jöne asistanlık yaparken aşık olan kadın karakterini bize Kore dizileri bulaştırdı, kurtulamıyoruz.

İDEALİ OLAN KADIN KARAKTER İZLESEK...

Senaryo yazılırken genelde kadın karakterler sadece genç, güzel ve şuna aşık diye tasarlanıyor. Bir mesleği, ideali ve toplumsal bir konuda

‘Popstar’, 2003’te ilk yayınlandığında fenomen olmuştu. Yıllar içinde tekrarları da yapıldı. Beş yıl aradan sonra, Kanal D’de yeniden başlıyor. Yarışmada, katılanlar kadar jüri üyelerinin tepkileri, tartışmaları da çok merak edilerek izleniyordu. Mesela programın yapım şirketinin yönetcisi olan Armağan Çağlayan’ı o dönemde star yapmıştı.

Yeni ‘Pop-star’ın jüri üyeleri merakla bekleniyordu ve belli oldu. Bülent Ersoy, Armağan Çağlayan, Can Bonomo ve Deniz Seki... Peki ‘Popstar’ tutar mı? Bu sorunun yanıtı için, zamanla neler oldu diye bakmak lazım. Mesela, YouTube bu kadar yaygın değildi. Şimdi her isteyen kolaylıkla klip yapıp yayınlayabiliyor. Yani bence günümüzün pop star mecrası YouTube... Ayrıca ‘O Ses Türkiye’ de seyirciye doygunluk yarattı.

‘Popstar’, şarkılarından çok yarışmacıların hayat hikayeleriyle öne çıkarsa ilgiyi toplayabilir. Bir de jüri üyelerinin atışmalarıyla... Ersoy’la Çağlayan’dan sert tartışmalar bekliyorum o yüzden. Seki’nin de böyle çıkışları olabilir.
En sakin jüri üyesi de Bonomo olacak gibi görünüyor.

TRT’de hangi şarkılar yok?

CHP milletvekili Atilla Sertel’in TRT’ye sorusu üzerine ortaya çıktı ki, 142 Türkçe, 66 Kürtçe şarkı, yayın ilkelerine aykırı

'Çocuklar Duymasın’, başladığında sevinenler kadar tepki gösterenler de olmuştu. “Yine aynı dizi, hep aynı şeyler vs.” diye eleştiriler gelmişti. İlk büyük hamle aldatma hikayesiyle başladı. Diziye ilk defa kötücül bir karakter girdi, Tutku. Küçük şeyler anlatan projede arka arkaya entrika hikayeleri işlendi. Bu kez seyirci, “Eski ‘Çocuklar Duymasın’ı istiyoruz” dedi, tepki gösterdi. Fakat merak ve tepkiyle birlikte reyting de arttı.

Haluk ve Meltem, Tutku’nun oyunlarını öğrenip yeniden birleşti ama Tutku karakteri vazgeçmiyor. Önümüzdeki bölümden itibaren seyirciyi çok şaşırtacak yeni bir oyunla dönecek. Bu oyunun ne olduğunu biliyorum ama sürprizi kaçırmamak adına yazmıyorum.

Seyircinin diğer tepkisi ise ‘Artık çocuklar yok, dizinin hikayesi bitti’ şeklindeydi. Böyle düşünenlerin de istedikleri gerçekleşiyor. Önceki sezonlarda da Haluk’un çocuk isteği vardı. Meltem’i zorluyordu ama ikna edemiyordu. Toplumsal açıdan da yararlı bir önerisi oldu Meltem’in. Yakında evlat edinecekler ve dizide yeniden çocuk hikayeleri işlenecek.

Asıl gelişme, bu bölümden itibaren Havuç’un dönmesi. Tabii genç bir adam artık. Eskisi gibi telefon ya da araba isteyen Havuç yerine, genç bir erkek olarak

'Jet Sosyete’ yarın akşam başlıyor. Aslında zamanlama çok iyi. Gülse Birsel takipçileri, uzun zamandır bekliyor. BKM de aynı şekilde bir süredir dizi yapmıyordu. ‘Aile Arasında’ çok izlendi ve beğenildi. Daha etkisi geçmeden diziye başlamak da doğru bir strateji.

Peki günü doğru mu? Pazar elverişli bir gün. 10 reyting ve üzeri alan bir program yok. Zaten hafta sonları seyirci televizyon dışında aktiviteler yaptığı için, reytingler daha düşük oluyor. Fakat reklam gelirleri reytinge göre belirleniyor. Dolayısıyla dizinin bütçesi ne kadar yüksekse, o ölçüde reyting beklentisi oluyor. ‘Jet Sosyete’ de yüksek bütçeli işlerden olduğu için, devam
edebilmek adına hafta içi gibi yüksek reyting almalı.

Bir de rakiplerine bakalım. ‘Survivor’ reyting garantili bir iş. ‘Çocuklar Duymasın’, hem komedi olduğu için hem de son zamanlarda çok konuşulduğu ve reytingini arttırdığı için güçlü bir rakip... ‘Aslan Ailem’i de sayarsak günün üçüncü komedisi olacak.

Yüksek beklenti...

Bir yapımcıya ya da kanala yeni bir dizi hikayesi sunarsanız,
ilk soracakları sorulardan biri, “Burada aşk hikayesi nerede? Aşksız dizi hikayesi mi olur? Sokakta biriyle konuşursanız en çok duyduğunuz cümlelerden biri şu olur: Diziler hep aynı, aşk aşk, başka bir şey yok.” Buradan şu sonuç çıkmalı, dizilerde hep aşk hikayesi anlatılıyor ve en çok onlar izleniyor. Peki öyle mi? Hayır! Aşk hikayesi çok izlenmiyor artık.

2017 yılında, Total ve AB grubunda en çok izlenen ilk 10 diziye bakarsanız, bunu rahatlıkla görebilirsiniz. ‘Diriliş Ertuğrul’, ‘İçerde’, ‘Vatanım Sensin’, ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, ‘Arka Sokaklar’, ‘Ufak Tefek Cinayetler’, ‘Çukur’, ‘İstanbullu Gelin’, ‘Söz’, ‘Anne’, ‘Kadın’, ‘Savaşçı’, ‘Aşk ve Mavi’, ‘Kırgın Çiçekler’ ve ‘Bizim Hikaye‘.

Bu çok izlenen diziler içinde tabii ki aşk hikayeleri var, ama merkezde değil. Aşk hikayesi diyebilmemiz için, konunun kadın ve erkeğin yollarının kesişmesiyle başlaması ve aşk önündeki engeli nasıl çözmeye çalıştıklarını anlatması lazım. Final de bu aşkın sonuyla biter, ya ayrılık, ya kavuşmadır. Örneğin, ‘Çukur’ aşk hikayesi gibi başlayıp, ikinci bölümden itibaren başka bir eksene geçti. ‘İstanbullu Gelin’, Faruk ve

Çok farklı bir dizi sezonu yaşıyoruz. Sürprizler daha sezon başından itibaren gelmeye başlamıştı. Birçoğumuzun ‘Uyarlanması zor‘ dediğimiz ‘Bizim Hikaye’ geldi ve ‘Vatanım Sensin’i geçti. Ayyaş bir baba ve yoksul kardeşlerin gecekonduda hayata tutunma çabasını anlatan dizi, ‘Vatanım Sensin’ gibi büyük prodüksiyonlu bir işi geçmeyi başardı. Kocasını kaybetmiş, yalnız bir kadının iki çocuğuyla yaşam mücadelesini anlatan ‘Kadın’ ise, üç sezondur zirvede olan ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ı tahtından indirdi. Amerikan uyarlamalarını andıran, nispeten dizi seyircisine zor ve yabancı gelecek hikayesiyle ‘Ufak Tefek Cinayetler’, sezonun en parlak işlerinden biri oldu ve zirvede yerini aldı. Komedide ise cesur hamle ‘Çocuklar Duymasın’dan geldi. 15 yıldır devam eden projenin yeniden başarı yakalaması riskliydi. İyi başladı ama bir süre sonra reytingleri düştü. Günlük hayatın küçük meselelerini anlatan ve yıllar süren başarısını böyle yakalayan dizi, bambaşka bir kulvara girdi. ‘Çocuklar Duymasın’ da asla olmaz denilen hikayeyi yapmaya cesaret etti ve zirveyi gördü.

Asıl büyük bomba Karadeniz bölgesinden geldi. ‘Diriliş Ertuğrul’, 104 haftadır bir türlü geçilemiyordu. Herkes teslim