ATV en çok "dizide deneme-yanılma" metodu uygulayan kanal. Bir dizi daha başladı; "Nefes". Naz Elmas "büyük oyuncu" kategorisine sokulmak isteniyor. Yine onun üzerine etrafı yetenekli yan kadroyla donatılmış bir dizi. Hatta çekilen yalıya 60 bin TL verildiği söyleniyor. ("Gümüş" dizisinin de çekildiği Abud Efendi Yalısı). Yönetmen Ümmü Burhan "Hatırla Sevgili"nin yönetmeni.
Dizide Elmas, çello çalan bir kızı oynuyor. Bu enstrüman bilinerek seçilmiş. Babasını aldatan annesi, sonra aldattığı adamla evleniyor. Ve yıllar sonra çellist kızımız, intikam için bu eve geliyor. İlk gözüne kestirdiği ise annesinin eşi Yahya Polat. Ve Yahya Bey'i erotik bir pozda çello çalarken kapı aralığından onu gözetlerken görüyoruz. Bu çello anlaşılan Yahya Bey ve oğullarının felaketi olacak.
Çello ve kadın... Bir kadın vücudunun güzelliğinden esinlenen enstrüman hep kadına yakışmış, onun ifadesi olmuştur. Kadın vücudunun kıvrımları gibi narindir. Ses aslında bu vücudun, kadına ait gizemin yükselişidir. Erotizm ile zarafet her daim bu enstrümanda kendini bulmuştur. Pespaye yorumların da hedefi olmamış değildir. David Gilmour'un Meltdown konser kaydında çalan Caroline Dale gibi. Ya da "Piyanist" filminde Adrien Brody'nin evine sığındığı kapı aralığında seyre daldığı eski sevgilisi gibi.
Hep bir yalnızlık vardır çelloda. O hep gözetlenir, farkında değildir. Dizi de bu tümceyi alıp kullanmış. Ama bakalım bu büyüklükte ve hassaslıkta mı yoksa sıradan "çello çalan Naz'ı izleyin" videolarında kalmak üzere mi?
Kalbin unutmayacağı günler
"Bu Kalp Seni Unutur mu?" adlı dönem dizisi başladı. O günleri yaşayanlarla 80 sonrası "apolitik" kuşağın aslında aynı evde izleyebileceği bir dizi.
Darbe sonrasından başlayan dizi, değişen hayatların da habercisi. Cemil yeni düzenin bireyi olmaya aday bir isim. Eşi Cemile ise işkence gören kardeşi Yıldız nedeniyle ondan uzaklaşır. Ve sonunda yediği dayağın ardından tek gidebileceği evde kaçak Sinan'la karşılaşır. Dizide tüm bunların dışında kalan Gülümsüm de yaşadıklarından sonra "aptal sarışın" durumundan uzaklaşacaktır.
Cemile'nin yıllar sonra yaşadıklarına dair anlattıklarından yola çıkarsak belki de tüm dönem dizisinin anlatıcı karakteri o diyebilirim. Alın işte "dizilerde aşk meşk" eleştirileri yapanlar. Bu arada böyle bir diziye gidebilecek gerçekten en yakışır şarkı "Bu Kalp Seni Unutur mu?" ve Fikret Kızılok.
Küçük kızın düşündürdükleri
Ayşe’nin annesi işkencede babası kaçak... Bizim bir şarkımızı hatırlattı. Nejat'ın (Yavaşoğulları) gazetede gördüğü bir fotoğraf üzerine yaptığı "Cezaevinde Bayram Görüşmesi"... Bugün çok başarılı bir gazeteci olan bir arkadaşımızın kızıyla cezaevinde bayram görüşmesinin fotoğrafıydı. Nejat sadece fotoğrafı görmüştü. Yıllar sonra o fotoğrafın karesinde yer alanlar bizi buldu.
Diziyi izlerken küçük kızın da benzer bir yazgısı olduğunu düşündüm. Ve bu şarkımız aklıma geldi. Merak edenler youtube üzerinden ulaşabilirler.