Şarkı böyle biter. Zülfü Livaneli’nin unutulmaz şarkılarından Paul Eluard’ın sözleri üzerine. Müziği o özgürlüğün tadını ne güzel verir. Meydanlarda yüz binlerin söylediği bir devrim ruhu şarkısıdır. Daha doğrusu öyleydi! Peki ne oldu? 3G oldu...
Şu sıralar birden ortaya çıkan 3G reklamlarının müziklerinden biri.
Ben milletin bildiği bir şarkının reklamlarda kullanılmasına karşı değilim. Bunun yüzlerce örneği var. Ama bu parça gerçekten özel. Evet, sözlere bakılırsa yani “Eyy özgürlük” ile bu 3G’nin bize verdiği kolaylıklar örtüştürülmek istenmiş olabilir. Özgürlük filan verdiği de yok aslında. Hele görüntü olayı!
Yeri gelmişken içimde kalmasın, bu da bizim basındaki komedi, o ayrı bir olay. Daha önce de yazdım. Troçki’nin “Sürekli Devrim”ine bile atıfta bulundular. Yazarlarımız, “gazeteci teknolojinin gerisinde kalmaz, faks dönemi bitti” gibilerinden trajikomik sözler de söylediler. Ne alakası varsa artık!
Olay özetle şudur; sağolsunlar yazın bu sıcağında reklamlar nal toplarken, 3G milletin cebine bir nebze olsun para koymuş oldu. Bilmem Zülfü Livaneli’nin bu müziklerin kullanıldığından haberi var mı? Mutlaka haberlidir. Bundan böyle meydanlarda bu şarkıyı nasıl söylemeliyiz acaba?
Tülin Korman
Hatırlarım bu ismi. Nereden hatırlarım? Rahmetli ninemden. Radyo hep açıktı. Sabite Tur Gülerman mesela. Sanırım Ayazpaşa’daki evde tereyağ ve şeker sürülmüş ekmeği yerken, hep kulaklarımda kalmışlar. Murat Bardakçı bize enteresan bir yorum izletti.
Zeynep Kamil’de Türk Müziği korosu ve önde Tülin Korman. Bir cep telefonuyla görüntülenmiş. Baktım 2008 yılında gerçekleşmiş bu konser. “Gel Denizin Ey Nazlı Kızı”... Öyle sesler var ki... Bardakçı “Şimdikiler tiz muhayyeri zor basarlar” dedi. Sadece benim duyduğum, yani “Artık buradan da mı basacak?” dedirten notalar. Bu parçayı okuyan ses 2005 yılında 50. sanat yılını kutladı. Bu eseri bu seslerden basacak kim var diye merak ettim doğrusu, piyasada yani!
Yine bip vardı
“Döngel Kârhanesi” en çok yayınlanan filmlerden biridir. Yani konusu itibarıyle malum sözcüklerin sıkça yer aldığı bir filmdir. Star TV bu filmi en çok izlenen zamanda ekrana getirdi. Bu “biip” olayı eski değil. Yani bu filmi daha önce de izledim televizyonda. Bir hamam sahnesi vardı, saydım 11’e yakın bip var. O zaman filmin esprisi kalmıyor ki... Kemal Sunal filmlerinin biplendiği bir garip durumdayız. Yani bu “otosansür” aslında “korku sansürü”. Direnmek lazım. Onun için “bip”li de olsa yayınlansın diyorum artık!
