Kaç kere çıkarsa çıksın, hep aynı şeyleri de söylese yine yazılır. “Bu Gece”de Saba Tümer’e konuk oldu. Bu sefer kanım ısındı. Sanırım Sayın Şaşmaz da böyle arada ekrana gele gele, bir şekilde, daha bir sempatik olmaya başladı. Ya da Saba Hanım ile yan yana gelince daha bir farklı oldu bilemem, ama kanım ısındı işte.
Yağ satarım bal satarım
Saba Tümer “hobilerini” sordu Necati Şaşmaz’a... “10 yıldır ney üflediğini” söyledi o da. Öyle kolay bir şey değil ney üflemek. Ve de on yıl. Bir kere çok değerli, derin bir olay üflemek. Püff diye bir şey değil. Anlam ve iç huzuru vardır üflemede. Sonra baktık, klarnet de var işin içinde. Sonra konuştukça öğrendik ki (muhtemelen daha önce de söylemiştir ama olsun kaç defa söylerse söylesin yine de yazılır!) Necati Şaşmaz şiir de yazıyormuş.
Alman Çeşmesi
Sultanahmet’te Alman Çeşmesi vardır. Hatıra fotoğrafı çekme mekânıdır. İstanbul’a gelen turistler, bu çeşmenin önünde fotoğraf çekmeden hayatta ülkeden ayrılmazlar! Necati Şaşmaz’ın da böyle bir anısı varmış. Bir zamanlar, yani kimse tanımazken, arkadaşıyla “hani bir İstanbul anımız olsun” diye bu çeşmenin önünde fotoğraf çektirmişler. Sonra ünlenmiş ve tekrar oraya gittiğinde, millet kuyruğa girmiş. Aslında çok basit ama anlamlı bir örnek verdi Şaşmaz. Bir çeşmenin ve şöhretin bir araya geldiği an olmuş. Yıllar önce belki “yahu dur kardeşim itme bi fotoğraf çekeceğiz işte” derken yıllar sonra, “lütfen itmeyin bir fotoğraf çektireceğiz” diye başka türlü olmanın dayanılmaz ağırlığını yaşamış. Evet bu örneği çok manidar buldum. “Nasıl şöhret olunur?” sorusunun cevabı gibi.
Bir zamanlar BJK
“Hangi takımı tutuyorsunuz?”, “Ne zaman evleneceksiniz?” gibi sorular vardır ya hani hep sorulur. Nitekim, Necati Şaşmaz’a da soruldu. Tabii gelen cevaplar da politik olmalıydı. Çünkü, bu kadar ünlü biri bir takımı tutsa, öteki takım taraftarları üzülecek. “Milli takım” dedi. Biraz da tüyo vermek adına, Amerika’ya gitmeden önce Beşiktaş’ı - Feyyaz’lı yılları kastederek - tuttuğunu söyledi. Sonra kopmuş futbol olayından. Bence kopmamıştır da o zamanlarda Alman Çeşmesi olayı gibi bir durum var. Şimdi takım yok! Ha bu arada Ebru’ya evlenme teklifi olayı da konuşuldu. Ama ben onu atladım. Yaaa şöhret olmak böyle bir şey işte. Köşemin tümünü Necati Şaşmaz’a ayırdım. Eh biliyorum yine yazsam yine okunacak.
