“Hayvanları çok sevmek delilikse evet, deliyim”

Her gün 15.00-18.00 arasında imza topluyor. Galatasaray Lisesi’nin önündeki standında ziyaret ettiğimiz Arman eylemin ilk üç gününde toplanan imzaların 20 bini aştığını söylüyor.
Röportaj için yanına gittiğimizde, standın başında hayvan hakları hareketinin Türkiye’deki öncülerinden, adı bir marka olan Panter Emel lakaplı Emel Yıldız ile karşılaşıyoruz. O da sıcağı umursamadan Tuna Arman’a destek veriyor, standa gelen insanlara hayvanlara karşı yapılanları anlatıyor.

“Yurtdışında adamın köpeği obez diye hapis cezası veriyorlar”

Neden böyle bir eylem yapma gereği duydunuz?
Hayvanlara karşı suç işleyenlere ağır cezaların verilmesi gerekir. Ama maalesef ülkemizde bu yok. Hayvanlara karşı suç işleyenlerin ceza alması için Türk Ceza Kanunu’na böyle bir maddenin girmesini istiyoruz. Bu yüzden imza topluyoruz. 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü’nde Ankara’ya Adalet Bakanlığı’na gideceğim. Topladığım imzalarla yasanın değişmesi için başvuruda bulunacağım. Sonuç alınmazsa eylemlerime devam edeceğim.

“Hayvanlara karşı suç işleyenler bir aşama sonra insanlara da zarar verir”

Şu anda ne ceza veriliyor?
En fazla 300 lira idari para cezası veriyorlar. Bilim adamlarının açıkladıklarına göre hayvana işlenen suçun bir sonraki aşaması insan. Yani hayvanlara suç işleyenler yarın öbür gün insanlara karşı da suç işleyebilir. Hangi vicdanı olan insan köpeğe tecavüz edebilir? Gözünü oyabilir? İzmir’de hamile köpeğe tecavüz edildi. Bir başkası iki gün önce Bolluca ormanında bir köpek bulundu ve altından prezervatif sarkıyordu. Ağustosun ortasında şu sıcakta 50 gün burada oturulur mu? Üzüle üzüle artık son noktaya geldim.

“Hayvanlara tecavüz büyük şehirlerde daha çok görülüyor”

Sizce insanlar neden hayvanlara tecavüz ediyor?
Bu tedavi edilmesi gereken ağır bir hastalık. Sana Allah tarafından emanet edilmiş sessiz, dilsiz bir cana bunu yapacak kadar cinsel ihtiyacın varsa dilerim o Allah seni hadım etsin. Zaten bu tecavüzler İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri gibi büyük şehirlerde daha çok görülüyor. Mesela yurtdışında bunun çok ağır cezaları var. Adam köpeğini obez yaptı diye hapis cezası alabiliyor.

Eylem yüzünden ailenizden herhangi bir tepki gördünüz mü?
Oğlum ilk başta istemiyordu fakat daha sonra durumu anladı ve ikna oldu. Şu an bana destek veriyor ve imza topluyor.


“Hayvanlar pistir ısırır” dediler sevgisiz bir nesil yetişti
Emel Yıldız (“Panter Emel” lakaplı hayvan hakları savunucusu)Bir ülkede insanlara, hayvanlara ve doğaya yapılan şiddet bir bütündür. Birini diğerinden ayırmak olmaz. Bu ülkede eğitim iyi, hukuk iyi de sadece hayvanlara karşı mı kötü davranılıyor? Hayır, tümü kötü olduğu için bu da kötü. Aileler çocuklarına “Elleme, pistir, ısırır” dediler ve çocuklarını hayvanlardan uzak büyüttüler. Böyle hayvan sevgisi olmayan bir jenerasyon yetişti. Bu jenerasyonda uyuşturucu kullanma seviyesi ilkokula düştü. Şimdi gençler sevgililerini testereyle keser oldular. Çünkü sevgiyi bilmiyorlar.
Küçükken çocuğa kedi ya da köpek yavrusu verirseniz çocuk onunla paylaşmayı öğrenir. Bir canlıya nasıl davranılacağını öğrendiği zaman çocuk sevgilisini kesmez. Toplumumuz şu an cinnet geçiriyor. Bundan da hayvanlar kendilerine düşen payı alıyorlar. Toplumun tavrı değişmedikçe daha çok imzalar toplarız ve bizim gibilerin içi yanmaya devam eder. Tuna’yı takdir ediyorum ve destekliyorum. Umarım bu kampanya ses getirir.



“Bu hayvanlar uzaydan gelmedi, birimiz bakmalıyız”
Nereden geliyor bu hayvan sevginiz?
Çocukluğumdan geliyor. Ben kendimi bildim bileli köpeğim vardır. Hayvanlarda farklı bir şey buluyorum. Onlardan kalabalık bir aile kurdum kendime. Böyle çok mutluyum.

Evinizde kaç hayvan besliyorsunuz?
Dört tane köpeğim, dört tane de kedim var.

Zor olmuyor mu bu kadar hayvanla birlikte yaşamak? Oturduğunuz apartmandan şikayet eden oluyor mu?
Tabii ki zor oluyor ama ben onlarsız yaşayamam. Benim yüreğimi, bildikleri
için şikayet etmiyorlar. Sadece yoruluyorum
diye bana üzülüyorlar. Hamile kedileri, yavru kedileri bizim kapıya atıyorlar. Ben onları büyütüyorum ve sonra yuva bulmaya çalışıyorum. Bu hayvanlara bakmak zorundayız. Uzaydan gelmedi bunlar. Allah yaratmış, bize emanet etmiş, görmezden gelemeyiz.

Hayvanseverlere karşı “anormal” olduklarına dair bir önyargı vardır. Siz ne düşünüyorsunuz?
Deli diyorlar bizlere. Bizler normal insanlarız. Benim de çocuğum var, benim de özel hayatım var, meslek hayatım var. Delilik ise çok fazla sevmek ya da vicdan duygunun fazla olması, deliyim. Deliliğimden de çok memnunum. Keşke onlar da delirse. Panter Emel sağ olsun sesimizi duyurdu. Panter Emel olmasaydı Türkiye’de hayvanseverlik bilinemezdi.