İğneada bizi bekliyor

mozel@milliyet.com.tr Kırklareli Pınarhisar'a veya Vize'ye nasıl giderseniz gidin, mecburi istikamet gerçekten etkileyici! Meşhur Istranca (Yıldız) Dağları'nın gizemli virajlarını (gerçek bir viraj okuludur, çok dikkatli olun) aştıktan sonra zamanında Fatih'in top dökümhanelerinin bulunduğu Demirköy'e varacak, yolun sonunda İğneada'yı bulacaksınız. Denizi, kumsalı, ormanları, gölleri, kasabalıları ve köylüleriyle, tüm bölge, buram buram Balkanlar yani çok güzel kokuyor. Bugünlerde İğneada'da petrol sevinci yaşanıyor. Kasaba halkı, ABD şirketi Treador'un İğneada açıklarında petrol arama çalışmalarına başlamasını coşkuyla karşıladı. Treador'un bölgede yeni iş imkanları sağlayacağını düşünen İğneadalılar şimdi heyecanla "Petrol bulundu" alarmını bekliyor. Önümüzdeki günlerde yeni makinem ve bir grup arkadaşla Türkiye'nin Karadeniz'deki batı ucuna, Bulgaristan sınırındaki İğneada'ya gidip kampta bir hafta sonu geçireceğim. Döndükten sonra anlatırım, yine de biraz yazıyorum... Bilen kentlilerin kendine sakladığı İğneada'nın halkı, yıllardır, doğada bulunabilecek tüm güzellikleri bünyesinde barındıran yörelerine turist çekebimenin derdinde. İğneada.com sitesinde, "Yapılabilecekler" başlığı altında yer alan "Diskolarda veya çay bahçelerinde eğlenebilirsiniz. Yaz akşamlarının vazgeçilmez oyunu okeyi de unutmamak gerekir" ifadeleri sanki bölgenin birkaç beach club'a ihtiyacı olduğu izlenimini uyandırıyor. Beach club'ı aklınızdan bile geçirmeyin, geçirtmeyin; Doğal Hayatı Koruma Vakfı, İğneada'yı "Alüvyal topraklar üzerinde gelişmiş subasar ormanları, sulak alanları ve kıyı kumulları ile dengeli bir ekosistemler kompleksi olarak Avrupa'nın elde kalan birkaç iyi örneğinden biri" diye tanımlıyor. Bölgeyi bilen, birkaç yılını oralarda geçirmiş biri olarak, İğneada yolunun motosikletçiler için en güzel rotalardan biri olduğunu söylüyorum. Giderseniz yol üstündeki Demirköy'e de mutlaka zaman ayırın. Boztaş köyünde bakkal Şenol'a benden selam söyleyin. Motosikletiniz krosa uygunsa hudut taburundan izin alın ve Bulgaristan ile sınırı oluşturan Rezve Deresi'ne kadar inin. Bulgaristan ayağı olası bir savaş durumunda Türkiye'den zırhlı araçların geçebilmesini önlemek amacıyla Bulgarlar tarafından yıkılmış olan tarihi taş köprüyü görün. 3 km. uzunluğundaki Dubnisa Mağarası da Demirköy sınırları içinde yer alıyor; kesinlikle atlamayın! Bir kez daha yazıyorum; Poyralı'dan sonra Yıldız Dağları'nın virajlarını (birinin halk arasındaki adı "Yol bitti komutanım"dır) çok dikkatli alın. Yola İstanbul'dan çıkarsak, 150 km'si otobandan olmak üzere 250 km. uzaktaki İğneada'ya; Silivri-Çorlu-Lüleburgaz-Pınarhisar-Demirköy-İğneada veya Saray-Vize-Poyralı-Demirköy ve İğneada rotalarını izleyerek ulaşabilirsiniz. İyi sürüşler, keyifli yolculuklar. Demirköy'ü atlamayın Hava yastığı son yıllarda ciddi motosiklet kazalarında da yaralanmaları önleyici bir güvenlik ekipmanı olarak rağbet görmeye başladı. Daha önce hava yastıklı Honda Goldwing'den ve hava yastığı donanımına sahip motosiklet montlarından bahsetmiştim. Bu kez, benim de bir tane aldığım hava yastığı yelek Motoairbag'i anlatacağım.Türkiye'ye ilk kez geçen yıl Montana tarafından getirilen Motoairbag, kazalarda en riskli bölgeleri yani boyundan başlayarak kuyruk sokumuna kadar omurgayı korumak için tasarlanmış. Motosiklet montunun üzerine giyilen Motoairbag, kaza anında şişerek hava yastığına dönüşüyor ve düşme anında darbeleri emiyor, omurgayı koruyor.Motoairbag bir yelek gibi tüm giysilerin üzerine giyildikten sonra aktivasyon kablosu motosiklete bağlanarak kullanıma hazır hale geliyor. Bir darbe anında, sürücü belli bir mesafeye fırladığında Motoairbag, aktivasyon kablosunun ayrılması ile harekete geçiyor. Sürücü ve motor arasındaki mesafenin bir kablo aracılığı ile gözlenmesi, Motoairbag'i harekete geçiren son derece basit ama güvenli bir yöntem olarak kabul ediliyor. Türkiye'de 550 YTL'ye satılan Motoairbag, tamamen mekanik olarak tasarlanmış, saf soğuk gaz jeneratörünün 80-85 milisaniyede şişirdiği koruyucu bir yastıktan oluşuyor. Şişirmek için patlayıcı elementlerin kullanılmadığı sistem, İtalyan D.P.I tarafından üretilen ve patenti alınan saf soğuk gaz şişirme mekanizması ile enerji kaynaklarına gereksinim duymadan çalışıyor.İtalya'da motosikletli polislerin de kullandığı Motoairbag'in, İtalyan makamları tarafından ödüllendirildiğini de belirtelim. Yumuşak iniş için hava yastığı şart 649 cc, 4-zamanlı, su soğutmalı, iki silindirli motoruyla, 72 beygir güç üreten, bu gelecekten gelen canavar, benim de yeni makinem olmaya aday... Usta motosikletçilerin de aklını çelebilme yetisine sahip olan bu "çıplak", rahat kullanımıyla herkes için uygun bir motosiklet. Kawasaki ER-6n Suzuki'nin Türkiye'ye getirdiği pist yarışçısı okulu Cornerspeed, Formula 1 patronu Bernie Ecclestone'un İstanbulPark'ın işletmesini almasının ardından kelimenin tam anlamıyla hikaye oldu. Cornerspeed'i ulusal basında en iyi duyuran, biri Milliyet'in arka sayfasında, diğeri bu köşede iki kez tatminkar boyutlarda haber yapan bir "Menderes Özel" olarak, okulun astronomik düzeye ulaşan pist maliyeti yüzünden açılamayacağını bazı internet sitelerindeki yazılı açıklamalardan okuyunca şoke oldum. Cornerspeed İletişim Sorumlusu Jülide O'Connor, yazılı açıklamasında "İstanbulPark'ın yeni yönetimi tarafından belirlenen pistin yeni kiralama koşulları Cornerspeed'e 23 Nisan 2007 Pazartesi günü bildirildi. Son koşullara göre pistin günlük kirası astronomik seviyelere ulaştığından Cornerspeed olarak bu eğitimi hayata geçirmemiz ya da katılımcılara yeni ücretleri yansıtmamız uygun bir davranış olmayacaktır" demiş. Sözlerim Suzukici ve Cornerspeed'ci arkadaşlara: Okulunuzun açılacağını posta kutuma düşen bildirilerinizle, hatta gazeteye gelerek duyuruyorsanız, işin yattığını özetleyen bültenlerinizi de lütfen göndermeyi ihmal etmeyin. Böyle bir durumda sizin bana, benim de okuyuculara karşı sorumluluklarımızın olduğunu unutmayın. Evet arkadaşlar Cornerspeed işi yatmış! Viraj okulunun akıbeti