14.05.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
axcum021.jpg EMI geçtiğimiz günlerde Sennayla ilgili 52 dakikalık bir belgesel hazırladı ve bunu DVD formatında piyasaya sürdü. "The Right To Win" adlı DVDde diğer ünlü pilotlarla, Sennanın dostları ve ailesiyle röportajlar, kendisiyle ilgili bilgiler, yarış arabası kullanırken alınan bazı görüntüler bulunuyor. Ayrton Senna öldüğünde 34 yaşındaydı ve efsane mertebesine çoktan erişmişti. Kaybetmekten nefret eden Senna, başarısının asıl sebebinin mutlu bir çocukluk geçirmesi ve ailesinin desteği olduğunu düşünürdü. 21 Mart 1960ta Brezilyanın Sao Paulo kentinde dünyaya geldi. Ekonomik durumu ülke standartlarının bir hayli üzerinde olan Ayrton ailesinin ilk çocuğuydu. Babası ona ilk go-kart arabasını verdiğinde henüz dört yaşındaydı. Yedi yaşındayken bir arabanın motorundaki dişlileri değiştirebilir durumdaydı Senna. Aynı yaşta fark ettirmeden babasının arabasını aldı. Ayakları pedala zar zor yetiştiği halde aracı sürmeyi başardı. Ama fazla uzağa gidemedi çünkü polise yakalandı. Sekiz yaşındayken tüm boş zamanlarını go-kart arabaları içinde çalışarak geçirdi. 13 yaşında katıldığı ilk resmi yarışmada birinci oldu. Dünya go-kart yarışmasında zafere ulaştığındaysa 20 yaşındaydı.İşletme okumak için üniversiteye başladı ama yapamayacağını anlayarak üç ay sonra okulu terk etti. Mükemmeliyetçiliği ile tanınan Senna sürekli çalıştı, kendini geliştirdi ve sonunda 1988deki Formula 1 yarışında adını unutulmaz kıldı. O artık bir dünya şampiyonuydu. Diğer dünya şampiyonluklarıysa 1990 ve 1991de geldi. Yarışmak benim kanımda var. Hayatım bu" sözlerinin sahibi Brezilyalı F1 pilotu Ayrton Senna da Silva üç kere dünya şampiyonu oldu; 1994te, San Marino Grand Prixsinde saatte 310 km. hızla giderken aracının kontrolünü yitirerek kaza yaptı, kaldırıldığı hastanede öldü. Dünyanın her yerinde onun için gözyaşı döküldü. Hatta Brezilya Devlet Başkanı Itamar Franco üç gün resmi yas ilan etti. Bu trajik olayın ardından 10 yıl geçti ama o hâlâ birçok kişinin gözünde dünyanın en iyi Formula 1 pilotu. Ancak kariyerinin son yıllarında işler kötüye gitmeye başlamıştı. Yarışmalarda eski başarısından uzaktı ve hayranları hayal kırıklığına uğruyordu. Senna bunu değiştirmeye kararlıydı. Dünya şampiyonasının ilk ayağı olan Imola Grand Prixsi, kendi sözleriyle "şampiyonluğa geri dönüşünün başlangıcı olacak"tı. Ancak yarışta kaza geçiren Avusturyalı Roland Ratzenbergerin ölümü Sennayı bir hayli etkiledi. 1 Mayıs 1994 Pazar günü San Marino Grand Prixsine başlamak için piste gelen Sennayı görenler bir şeylerin ters gittiğini anladılar. Senna, Ratzenbergin öldüğü günden beri solmuş, içine kapanmıştı. Endişeli ve sinirliydi. Ve Ayrton Sennanın son yarışı başladı. Senna en öndeydi ve ikinci sırada onu Michael Schumacher takip ediyordu. Yarışın son turuydu. Virajı almakta olan Sennanın arabasının altı yere vurdu ve kontrolünü kaybetti. Araba dış duvara çarptıktan yedi saniye sonra sürüklenmeyi kesip durdu. Senna hastaneye kaldırıldığında yaşıyordu ama kafasına aldığı darbeler ölümcüldü. Kısa bir süre sonra hastanede yaşamını kaybetti.Dünyanın birçok ülkesinde yüz binlerce insan haberi duyunca yas tuttu. Brezilyada hayat durdu. Sennanın cenazesi İtalyadan Brezilyaya getirildi ve 200 bin kişi mezarlığın girişinde 7 kilometrelik bir sıra oluşturdu. Sennanın en büyük rakibi F1 pilotu Alain Prost arkadaşının anısına bir daha asla Formula 1 yarışına katılmama kararı aldı. Sennanın uğradığı kaza uzun bir süre tartışıldı. Arabadan çıkan karakutunun incelenmesi sonucunda onun elinden geleni yaptığı ama hatanın arabadaki mekanik problemden kaynaklandığı ortaya çıktı. n Son yarışında görkemli bir geri dönüş yapmak istiyordu Ayrton Senna 1,75 metre boyunda, 70kg. ağırlığındaydı.Jet-ski, su kayağı, tenis ve yürüyüş sporuyla ilgilendi.Arabalardan sonra en sevdiği uğraş maket uçak yapmaktı.İlk cinsel deneyimini 13 yaşında bir hayat kadınıyla yaşadı. İlk aşkı ise arkadaşının kız kardeşiydi. Kızla bir buluşma ayarlanmış ama Senna saatler boyunca arabalardan bahsedince kızı etkileme konusunda başarılı olamamıştı.Senna iş dünyasına da el atmıştı. Kendi adını taşıyan bir saat, çizgi roman karakteri, dağ bisikleti ve motosiklet var.Kurduğu vakıfla Brezilyadaki 400 bin çocuğa yardım etti. Parasını yardım kuruluşlarına harcıyordu
İngiliz basınının önde gelen bulvar gazetelerinden Daily Mail'in özel haberine göre, Meghan Markle'ın İngiliz eleştirmenlere aldırmadığı ve doğum odasında twerk yaptığı bir videonun ortaya çıkması büyük bir tartışma yarattı.