"Kadınların kaza anında kurtulma şansı daha çok"

Çağlar ailesi 1960lı yıllarda Almanyada yaşamaya başlayınca anne ve babası gibi tıbbı seçen Sema Eren, Köln Üniversitesinde jinekoloji okudu. Sperm ve embriyo geliştirme konusunda Avusturya ve Avustralyada yaptığı ihtisas onu Köln Üniversitesi Tıp Fakültesinde bir tüp bebek merkezi kurmaya sevk etti. Eren, çalışmalarının ilk meyvesini 1984 yılında, dokuz yıllık evli, çocuksuz bir çifti tüp bebek sahibi yaparak aldı.Eren tıptaki serüvenini şöyle anlatıyor: "Tüp bebek üzerinde çalışırken, çiftlerin bazı sorunlarıyla yüz yüze geliyordum ister istemez. Bunları nasıl çözerim derken kendimi alternatif tıbbın içinde buldum. Çin tıbbı eğitimi görmeyi önemsedim. Bu eğitim hastalarımda karşılaştığım sorunları tam olarak çözemeyince psikoloji eğitimine sıra geldi."Peki ya sonra? Sonra halk sağlığı diploması aldı Eren. Ardından da hormon uzmanlığı geldi: "Her şeyin nedeni hormonlar. Bu konuda uzmanlaşmam şarttı. Ruhsal durum ne kadar önemliyse, hormonal durum da o kadar önemli." Bundan 20 yıl önce Almanyanın ilk tüp bebeğini doğurtan jinekolog bir Türk; Sema Eren. Üstelik sadece jinekolog da değil, aynı zamanda psikanalist; hormon, alternatif tıp ve halk sağlığı uzmanı. Doktor Sema Erenin annesi Sabah Çağlar uzun yıllar Almanyada jinekologluk yaptı, babası Ahmet Nejat Çağlar ise Türkiyenin ilk kalp ve akciğer cerrahlarından. Ayrıca ürolog. Yani birden fazla diplomalı olmak bir aile geleneği. Sonuçta jinekoloji, psikoloji, hormon uzmanlığı, alternatif tıp ve halk sağlığı bilgilerini depolayıp 20 yılda kendine göre bir senteze ulaşan Eren, şimdi Kölndeki özel kliniğinde hastalarını tedavi ediyor. "Benim için önemli olan hastanın bir tek sorunuyla uğraşmak değil" diyor, "Hastamla saatlerce konuşurum. Oturuşuyla, davranışıyla onu incelerim. Zira önemli olan ilaçla tedavi değil, bir sorunu bütünüyle çözmek."Doktor Sema Eren hormonlar konusunda ilginç bilgiler veriyor: "Katıldığım son kongrede diğer uzmanlarla şu konuda anlaştık: Hormon dengeli, kontrollü, yeterince verilmeli. En önemlisi doğal olması. Yani hastaya bedeninin yaptığı hormonu iade etmek gerek. Bana göre, hormonsuz kalmak hormon almaktan daha sakıncalı." "Hormonsuz kalmak almaktan daha sakıncalı" Erene göre, kadınlar kadar erkeklerin de hormona gereksinimleri var: "Tansiyon, kemik erimesi, adale ağrıları bir yana hem kadında hem erkekte hormon eksikliği psikolojik sorunlara yol açıyor. Hormon saça, kemiğe iyi geliyor, kişiyi mutlu kılıyor, direnci artırıyor, beyne esneklik kazandırıyor, unutkanlığı önlüyor."Eskiden erkeklerin hormonlarından hiç söz edilmediğini anlatıyor Eren. Ama erkeklerin de hormonlarının yavaş yavaş azaldığı anlaşılınca konu önem kazanmış: "Erkekler kadınlardan en az sekiz yıl önce ölüyor. Neden? Kadının dırdırı erkeği öldürüyor. Erkekler konuşamıyor. İçi daralıyor, bu yüzden kalp-damar problemleri baş gösteriyor. Buna koşut olarak hormonları da bozuluyor. Kadınlara 20 yıldır hormon tedavisi yapıyoruz. Erkeklere testosteron, hatta östrojen yani kadın hormonu veriyoruz. Hiç östrojeni olmayan erkek kalp krizi konusunda daha fazla risk altında. Kaza anında kadınların kurtulma ihtimali daha çok. Çünkü östrojen onları şoktan kurtarıyor. Erkeklerde östrojen az olduğu için şokla daha çabuk ölüyorlar. Bu yüzden şok geçiren erkeğe östrojen veriliyor. Tabii çok ufak bir doz. Erkekleri genç tutmak için testosteron seviyeleri de önemli." "Erkekler kadınlardan en az sekiz yıl önce ölüyor" Kliniğimizde hastalarımızın hormon seviyelerini göz önüne alarak yaptığımız özel bileşimli ilaçları kullanıyoruz. Herkesin bünyesi farklı. İlaç da bir elbise gibidir. Nasıl bir giysi herkese uymazsa her ilaç da herkese göre değildir. Yaşlılığı önleyici tedavi de yapıyoruz. Özel kremler kadınların kendi cilt ve hormon yapılarına göre hazırlanıyor. Cilt analizi yapıyor, vücuttaki mineral ve hormon seviyelerini belirliyoruz. "İlaç da elbise gibidir" Kadının dişiliği yaşı ilerledikçe artıyor. Erkekte ise 25 yaşından sonra düşüş başlıyor. Bu noktada testosteron hormonu yardıma koşuyor. Erkeklerin testosteron almaları gerekiyor ki kadınları mutlu etsinler. Herkesin sorunu ayrı ve bunları ayrı hormonlarla çözüyoruz. Biz bebek yapmak için doğal hormonlarla çalışıyoruz. Hem devamlı hormon seviyesini yükselten ilaçlar hem de cinsel isteği artırıcı bitkisel karışımlar... Çocuk sahibi olmak isteyen erkekler mutlaka ginseng yemeli. Ginseng testosteronu artırıyor. nevsal1@aol.com "Erkekler mutlaka ginseng yemeli"