‘Petrus entelektüel ve duygusal’

Moueix ailesi Fransa’nın ünlü şarap üreticisi ailelerinden. Hatta en ünlü ailelerinden. Şaraplarından biri olan Petrus için "Kralların şarabı" deniyor. Aile mesleğini sürdüren Christian Moueix bir degüstasyon için İstanbul’daydı. Henüz Petrus Türkiye’ye gelmedi ama o Petrus markasından söz etti.

Petrus çok pahalı bir şarap, şişesinin fiyatı 1000 dolardan başlıyor...
Evet. Aslında bu bizi de üzüyor. Ama üretimden tüketim aşamasına kadar uzun bir zincirden geçiyor. Üçüncü, dördüncü el giriyor devreye. Babam "Eğer çok sayıda insan ondan yararlanıyorsa o iyi bir iştir" derdi. Umarım bir gün Petrus daha ucuz olacak.

"Petrus içmek hayatta bir kez yaşanacak bir ayrıcalıktır" gibi yorumlar yapılıyor. Nedir sırrı?
Pahalı bir şarap ama bunda iki özelliğin bir araya gelmesi etkili. Olağanüstü kalitesi ve nadirliği. Buna üçüncü bir şey de ekleyebiliriz. Bir kadın ve erkek düşünün. Birbirlerinden hoşlanırlar ama tanıştıklarında hayal kırıklığı yaşarlar. Petrus nadir bulunan bir uyuma sahiptir. Etkileyici, güçlü şaraplar vardır ama onlarla konuşamazsınız. Petrus sizinle konuşur. Bazı şaraplar sadece entelektüeldir, bazıları da duygusal. Petrus ise hem entelektüel hem duygusaldır.

Kendinize birkaç şişe Petrus ayırıyor musunuz?
Çok fazla değil. Her gün Petrus içmiyorum. Petrus çok güçlü, çok kompleks bir şarap. Belli bir ortamı, eşlik edecek yemekleri gerektiriyor. Tek başımayken asla Petrus içmem. Paylaşmaya ihtiyacım vardır çünkü.

"Patlıcan ve kuşkonmaz şarap için ideal değildir"
Ne yersiniz yanında?
Gençken daha sabit fikirlerim vardı. Şimdi daha tecrübeliyim ve inanıyorum ki büyük şaraplar, iyi hazırlandığı takdirde hemen bütün yemeklerle içilebilir. Birkaç istisna dışında. Patlıcan, kuşkonmaz ideal değildir. Yemek ve şarap iyiyse zaten anlaşırlar.

Balıkla beyaz, kırmızı etle kırmızı şarap içilir denir?
Evet ama yavaş yavaş hafif kırmızı şarap içmeye başladık balığın yanında. Geçen yıl Tokyo’da degüstasyonlarım vardı. Suşiyle şarap tattırdım ki biz kırmızı şarap üretiyoruz. Şaşırtıcı gelebilir. Ama gözünüz kapalı olduğunda kırmızı etle balığın tadını birbirinden ayırt edemezsiniz.

Şarapçılık aile mesleğiniz. İsteyerek mi şeçtiniz?
Açıkçası seçmeme gibi bir durumum yoktu. Şarabı, tarımı çok seviyorum. Benim için doğal bir seçimdi. Başka bir iş yapmayı düşünmedim bile. Şarap benim için kültürün bir parçasıdır. Bağcılık tarımın en eski kültürüdür... Ayrıca bir masanın etrafında şarabı ve yemeği paylaşmak güzeldir. Amerikan yemekleri hiç bana göre değil. McDonald’s’ta bir hamburger yemektense yemek yememeyi tercih ederim.

Hiç gitmediniz mi McDonald’s’a?
Bir kere, çocuklarım küçükken. Ama asla bir daha gitmem. Hayatımda bir kere denedim ve yeterli. Aslında benzer bir durumu şarap sektöründe de görüyoruz. Siyah şarap üretiyorlar. Hiç doğru bulmuyorum. McDonald’s gibi bayağı geliyor bana.

İlk kez kaç yaşında içtiniz şarabı?
Sanırım 5-6 yaşlarındaydım. Çocuklar erken tanışırlar Fransa’da şarapla. Tabii birkaç yudumluktur. Hep şarabı çok sevdim. Hayatımda şarap içmeden geçirdiğim bir gün yoktur. Her gün bir şişe şarap içerim.

Ya çocuklarınız?
26 yaşında bir oğlum var. Şu anda Amerika’da şarap işiyle uğraşıyor. Bir yıl İngiltere’de, bir yıl Japonya’da çalıştı. Şarabı çok seviyor ve o günde iki şişe şarap içiyor. 24 yaşında bir de kızım var. Veterinerlik eğitimi yaptı. O çok içmiyor.

İlk İstanbul ziyaretiniz mi bu?
Hayır, birkaç kez geldim daha önce. İlk ziyaretimi 1969 yılında yapmıştım. Bir süre İstanbul’da kaldım.

İstanbul çok değişmiş mi?
Ben, İstanbul’dan daha çok değiştim. Çünkü o zamanlar bir hippiydim. Sırtıma kadar uzanan saçlarım vardı, çıplak ayak dolaşıyordum. Katmandu’dan İstanbul’a gelmiştim. Bendeki değişim İstanbul’dakinden daha fazla. (Gülüyor)

Şarap içmek kişisel bir deneyim mi? Herkes kendi ağız tadını bulabilir mi?
Ne yazık ki, özellikle Amerikalılar, şarabı 100 üzerinden puanlandırarak bir sınıflandırma yapıyorlar. Çok yazık çünkü şarap kişisel bir deneyimdir. Herkesin kendine özgü bir ağız tadı vardır. İnce biri hafif şarapları, iri biri ise kuvvetli şarapları tercih edebilir. Bir Amerikalının lezzet eleştirisi sizinkine uymayabilir. Zaten bir kişi için en iyi şarap diğer kişi için de mükemmel olsaydı bu hoş olmazdı.

Bir degüstasyona nasıl başlarsınız?
Önceden asla bir konuşma hazırlamıyorum çünkü şaraplarımın nasıl bir tepki göstereceğini bilmiyorum. Kadehin kalitesi, atmosfer, salondaki kadınların sayısı, parfüm kokusu... Hepsi etkiler degüstasyonu. Kadınların erkeklerden daha iyi tadım yaptıklarını söylemeliyim. Daha rafineler, soruları daha akıllıca.