Myanmarlı darbecilerin ilk yurt dışı ziyareti Tayland'a

Myanmar'da askeri darbenin ardından yönetimi devralan cuntanın Dışişleri Bakanı Wunna Maung Lwin, ilk ziyaretini Tayland'a yaptı.

Tayland hükümetinden yapılan yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Lwin'in darbe sonrası ülkede yaşanan siyasi krize çözüm üretmek ve Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin (ASEAN) aracılığına başvurmak üzere Tayland'da bir dizi temaslarda bulunacağı bildirildi.

Lwin'in ziyaretine ilişkin detay verilmezken Myanmar'dan da konuya dair açıklama yapılmadı.

ASKERİ YÖNETİM, SUU Çİİ'NİN MAKAMINI KALDIRDI

Myanmar askeri yönetimi, bundan önceki sivil yönetimde eski Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'nin başında bulunduğu Devlet Konseyi Başkanlığını kaldırdı.

1 Şubat darbesinin ardından kurulan Devlet İdare Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, Devlet Konseyi Başkanlığının, yürütme organında artık gerekli görülmemesi nedeniyle faaliyetine son verildiği aktarıldı.

2015 seçimlerinin ardından, eşi yabancı olduğu gerekçesiyle devlet başkanlığına geçmesine müsaade edilmeyen Suu Çii'nin ülkede fiili lider konumunda olabilmesi için 2016'da başbakanlığa benzer yetkilere sahip Devlet Konseyi Başkanlığı kurulmuştu.

Konseyin başına geçen Suu Çii, aynı zamanda dışişleri bakanlığı görevini yürütüyordu.

MYANMAR'DA ASKERİ DARBE

Myanmar ordusu, kendine yakın siyasi grupların 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atması ve ülkede yükselen gerilimin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.

Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış, 1 yıllığına olağanüstü hal ilan edilmişti.

BM ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere uluslararası toplum darbeyi kınarken; Türkiye, en sert tepki veren ülkelerin başında gelmişti.

ABD, Kanada ve İngiltere, darbede rol oynayan askeri yetkililere yaptırım kararı almıştı.

Halk, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlarken güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 3 protestocunun ölmesinin ardından darbe karşıtı gösteriler daha kitlesel ve geniş kalabalıklarla yapılmaya başlandı.

Ülkede geniş katılımlı gösteriler ve gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmaları sürüyor.