İnanıyoruz sizlere

Bülent Buda: TV’nin karşısında hop oturup hop kalktık. Yaşattıkları coşku için ayrıca teşekkürler. Lourency’den 45 dakikalık muhteşem başkaldırı, sıra dışı bir futbol gösterisi. Attırdığı, attığı goller. O gollerdeki gözlenen sıra dışı istek. Attırırken ve de atarken, “Arkadaşlar bugünü çok istiyorum. Hadi benimle olun. Kazanacağız, kazanmalıyız” diyen eylemleri. Hiç beklemediği bir günde geriye düşen Alanyaspor’un geriye düştükten sonraki yenilgiye başkaldırışını da görmemezlikten gelemeyiz. Alanyasporlu futbolcuların o başkaldırı sürecine kahramanlara özgü karşı koyma savaşımı veren İrfan Can ve önündeki savunmacıların yürekten direnişleri. Ve Maestro’nun ikinci yarının hemen başlangıcında oyuna hamleleri. Futbolcularına aşıladığı içtenliğin, samimiyetin, dürüstlüğün açık seçik sergilendiği bir gün. Jahovic ile Ndiaye’nin yaşanılan süreçlere daha üretken katkı vermeleri, zorlu yolculuğun rotasının yörüngesine yerleşmesine katkısı olacaktır. Bu arada Tijanic’in oyuna adımını atar atmaz bulunacağı yeri doğru seçmesini ve de final dokunuşlarındaki becerisini ıskalamayalım.

Fatih Tanfer: Göztepe’nin rakibi Alanyaspor, haftalardır başarılı sonuçlar alıyor. Bu maçta da ne kadar güçlü bir takım olduğunu gördük. Göztepe hemen maçın başında yediği golle mağlup duruma düşmesine rağmen oyundan kopmadı. İlk yarıda en etkili atağı, Ndiaye’nin direkten dönen topuydu. İkinci yarıda Lourency, Berkan ve sonrasında Tijanic’i oyuna alan Göztepe bu yarıda konsantrasyonu, coşkusu, hırsı ve motivasyonu ile oyunun hakimiydi. Geçiş hücumlarında çok etkiliydi. En önemlisi kaptırılan topları çok kısa sürede kaptı. Organize ataklar geliştirdi. Tijanic ve Lourency ile bulduğu gollerle 2-1 öne geçti. Mücadelede son bölüm nefes kesti. İrfan Can kurtarışlarıyla takımın ayakta kalmasında ve puan almasında önemli rol oynadı. Milunovic’in 89. dakikadaki kafa vuruşu Arslanagic’e çarpıp kontrpiyede kalmasa onu da kurtaracaktı. Göztepe iki farklı oyun oynadı. Etkili oyun süresini 70 dakikalara çıkardığı anda çok daha güçlü bir Göztepe seyredeceğiz. Göztepe’nin üstünlük golü sonrası ekrana yansıyan Maestro’nun mutluluğunun resmi maç sonunda devam etmeyince şahsen ben çok üzüldüm. Ancak mutlu günler uzak değil.

Mehmet Demirtaş: İki perdelik bir oyundu Alanya-Göztepe randevusu. Bu oyunun da baş mimarı Brezilya’nın yetenek kokan genlerinden beslenen Lourency’di. İlk geldiğinde acaba dedirtse de İzmir’e ve Göztepe’ye alıştıkça sükse yapabilecek kabiliyette Lourency. İkinci 45 başlarken kramponunu bağladığında Göztepe için Alanya yağmurunda güneş açmış, bahar havası esmişti. Tijanic’e servisi öncesi iki kez golle burun buruna geldi. Üçüncüde arkadaşına sunumu hazırladı. Yetmedi gitti Serkan’dan önce hamleyi yaptı. Takımını öne geçirmesi kıymetliydi.

Halil’in yokluğunda ön bölgeye hareket kazandıran Lourency, bence ilk 11’e şimdiden göz kırptı. İrfan Can’ın son 10 dakikadaki harikulade performansı da ayakta alkışlanacak cinsten. Alanya, Bülent Korkmaz önderliğinde grafiğini hep yükselterek ilerliyor. Deplasmanda özellikle ikinci yarıdaki oyun fazlasıyla güven verdi. Geçtiğimiz hafta ki Trabzonspor maçı da saç baş yolduran cinsten bir mağlubiyetti. Bu iki maçta kaçan beş puana çok üzüldüm doğrusu. Son olarak da üçlü savunma ve sağ-sol kulvardaki gidip gelen oyuncu mantalitesini Göztepe’ye uygun bulamıyorum. Defansif yönlerin aksadığını düşünüyorum. Böyle oynayıp puan ve puanları kazanmak ve alt sıralarda olmanın stresini atmak gerek.

Nöbetçi golcü Tijanic

Süper Lig’de son olarak evinde Vavacars Fatih Karagümrük’e 1-0 mağlup olan Altay’da Teknik Direktör Mustafa Denizli, kulübün resmi internet sitesinden yaptığı yazılı açıklama ile siyah beyazlı taraftarlara teşekkür etti. “Altay’ın gücünü ve tarihini bilmeyenler, önümüzdeki günlerde bu konudaki gerçeği çok daha iyi görecekler” diyen Denizli, “Gördük ki sonucu tayin etmek için sadece rakibi yenmek yetmiyor. Rakibin dışında başka unsurlarla da mücadele etmek durumunda kalıyoruz. Ancak karşılaştığımız zorluk ne olursa olsun takımımızın gücünü ortaya koymamıza mani olamayacaktır. Yeter ki taraftarımız arkamızda olsun, birlikteliğimizi kaybetmeyelim” şeklinde konuştu.

Yenemiyorsan yenilme!

Süper Lig’de Altay, Demir Grup Sivasspor’la 1-1 berabere kaldı ve bu sezon ilk kez eşitliği bozamadı. Golcüsü Bamba ile puanı kapan siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Sakatlık ve eksiklere rağmen alanda skora ulaşmak için mücadele ettiler. Verdikler kıyasıya savaşım geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Yani durmak yok, koşmaya devam” dedi

Bülent Buda: Özgür, 62’de oyuna katıldığında Altay’ı 1. Lig’den Süper Lig’e taşıyan oyuncu sayısı dokuz olmuştu. Ve oyuna başlayan savunma dörtlüsündeki zorlama, orta alandan o bölgeye çekilen futbolcular. Sivas’ın attığı goldeki alan, futbolcu paylaşımındaki yanlış. Bamba’nın eşitlik golündeki kusursuz sol dokunuşu ile oyunda kaldığı sürece Sivas savunmasını zorlayan, sıkıntı yaşatan, istekli, iştahlı gününde tekrarlayan sakatlığında yaşanan bireysel ve de tüm takım için geçerli talihsizlik. Oyunda süre alan tüm futbolcuların kazanma isteği ile iyi yarıştıklarını vurgulamalıyız. Mustafa Denizli çakılı kaldıkları 15 puandan yakınıyordu maç öncesi. Neyse ki o aradaki direnç de kırıldı. Ve de bir miktar tekrar olacak ama bu denli sakatlık, eksik, her maçta yaşadıkları tüm savrulmalara karşın alanda skora ulaşmak için yarışan, mücadele eden bir takım var.

Fatih Tanfer: Altay, sezon başından itibaren ifade ettiğimiz gibi Mustafa Denizli’nin bilgi ve becerisi, yönetimle uyumu sonrası doğru transferler yaptı. Adaptasyon süresi ve birbirini tanıma sürecini hızlı bir şekilde geçip beş galibiyetle taraftarını mutlu etti. İkinci yarıda, geçtiğimiz sezon Süper Lig’e çıkan takımdan dokuz oyuncu oynadı. Hepsinin fiziksel eforu yüksekti ve terlerinin son damlasına kadar mücadele ettiler. Bamba’nın sakatlanması Altay adına büyük bir handikaptı. Alınan bir puan bence çok önemli.

Mehmet Demirtaş: Türk futbolu adına iki sembol, Mustafa Denizli ve Rıza Çalımbay. Rıza Hoca, başına geçtiği takımı ihya eden cinsten bir isim. Mustafa Denizli önderliğindeki Altay da lige ısınma evresinde.

Öncelikle saha içinden ziyade saha kenarıydı beni maç önü heyecana sürükleyen. Çünkü adeta bir satranç maçını anımsatacak hamleler ile iki ekip de kendisini belli edebilirdi. Maç seyir zevki yüksek bir tempodaydı. Karşılıklı akınlara şahitlik ettiğimiz evrede Altay savunması formsuz bir görüntü sundu. Cebrail’in yine verimli olduğu günde merkez tedirgin edici bir kıvamdaydı. Gradel’in sağ kanada geçmesiyle Sivasspor daha etkin konuma geçti. Bu cümlemden hemen önceki iki cümleyi destekler nitelikte sağdan Gradel ortaladı. Defans bloğunun topa seyirci kaldığı evrede Yatabare, Altay ağlarını buldu.

Siyah beyazlıların sevdiğim özelliklerinden bir tanesi çok çabuk motivasyon düşüklüğüne uğramamaları. Bunu da gol yedikten sonra yarattıkları ciddi tehlikeler ve buldukları gollerden görüyoruz. Bamba’nın golü öncesi yapılan markaj gerçekten Süper Lig standardına tam da oturan cinsten. İkinci yarıda da dengede geçen oyun ve havada kokan bir beraberlik ortamı vardı. İlk yarıya nazaran ikinci yarı daha düşük tempoda geçti. Pinares’in direk dibine bıraktığı top, Paixao’nun çaprazdan direğe nişanlaması Altay adına yakalanan fırsatlardı. Sivas, ligde her takıma diş geçirebilecek bir takım. Bu puanı küçümsememekle birlikte defansif zaaflara da önlem alınmalı.

Altınordu düşme potasında

Spor Toto 1. Lig’de deplasmanda Adanaspor’a 1-0 yenilerek üst üste 3. mağlubiyetini alan Altınordu, kendini düşme hattında buldu. Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu, Adanaspor maçının ardından, “Bu sene istediğimiz gibi sonuçlar alamıyoruz. En kısa sürede toparlanıp bir çıkış sürecine girmeliyiz” şeklinde konuştu.