04.11.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
KADİFE ŞAHİN
Erdal İnönü’nün eşi Sevinç (Sohtorik) İnönü’nün, Anadolu Hisarı’nda yaşadığı yalıya kardeşi Selim Sohtorik’in borçlarından dolayı icra gelmesine isyanı sonrası konunun alacaklı tarafındaki kurum olan “Tasfiye Halinde Emlak Bankası”nın en tepesindeki isim olan Zeki Sayın, “Faizlerden vazgeçtik, borcun ana parasını getirsinler, yalı onlarındır” dedi.
Tasfiye Halinde Emlak Bankası, 1996 ve 1998 yılında Sohtorik grubu tarafından kullanılan iki ayrı kredinin geri ödenmemesi nedeniyle kardeşi Selim Sohtorik’e kefil olan ve Sohtorik’in şirketinde küçük hissesi bulunan Sevinç İnönü’nün yaşadığı yalıya tedbir koydurtmuştu.
‘Faizlerini siliyoruz’
Sevinç İnönü, perşembe günü Can Dündar’a konuşmuş ve zor durumda olduklarını belirterek, Tasfiye Kurulu’nun kendilerine uzlaşma yönünde iyi niyet göstermediklerini, kendilerinin yalıyı Erdal İnönü’nün sağlığındayken arzu ettiği gibi müze yapmak istediklerini hatırlatmıştı.
Milliyet’e konuşan Tasfiye Halinde Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, Sevinç İnönü veya başka herhangi bir borçluyu üzme veya zor durumda bırakma isteğinde olmadıklarını ifade ederek, “Biz tasfiye halinde bir banka olarak kanun neyi gerektiriyorsa onu yapmaya mecburuz. İstediğimiz tek şey borçlunun iyi niyetini görmek. Biz bunun karşılığında bugüne kadar işleyen temerrüt faizlerinden de vazgeçiyoruz. Sadece 11 milyon dolar ödeyerek üzerilerine düşeni yapmalarını istiyoruz” dedi.
Yalının borç ortaya çıkmadan önce Erdal İnönü’nün kurduğu vakfa devredildiğini belirten Sevinç İnönü’nün bu iddiasının doğru olmadığının altını çizen Zeki Sayın, “Yalıya haciz konduğunda buna itiraz ettiler. Ancak yargı bu yönde karar vermedi. Devir borç oluşmadan önce gerçekleşmemiş. Yargının kararı bu. Bu konuda söylenecek bir şey yok” diye konuştu.
Sevinç İnönü’nün de belirttiği gibi Sohtorik Grubu’nda Sevinç Hanım’ın küçük oranda hissesi bulunduğunu belirten Zeki Sayın, yalıya haciz konmasına neden olan kredilerin toplam tutarının ilk dönem faizleriyle birlikte 50 milyon dolar olduğunu açıkladı.
‘Sevinç Hanım kefil, bağışta bulunamayız’
Bir kamu yöneticisi olarak borçlulara bir bağışta bulunma yetkisi bulunmadığını ifade eden Zeki Sayın, “Hanımefendiyle her zaman konuşuruz. Yardımcı olmamak, üzmek gibi bir tavır içinde değiliz. Ancak tasfiye halindeki bir bankanın alacağı karşılığında kimseye bir bağışta bulunma imkânımız yok. Böyle bir şey yaparsak Hazine’yi zarara uğratmaktan hakkımızda tahkikat başlatılır. Sevinç Hanım, kardeşinin kredi borcuna kefil olmuş. Asıl borçluyu bulamadığınız zaman ne yaparsınız, kefil hakkında işlem başlatırsınız. Biz bu hukuksal yolu izledik” dedi.
‘Asıl borçlu ortada yok’
Kredileri kullanan asıl borçlu Selim Sohtorik’in ortada olmadığını ve kendileriyle bugüne değin hiç temasa geçmediğini vurgulayan Zeki Sayın, şunları kaydetti: “Borçluda borcunu ödemeye yönelik hiçbir iyi niyet görmedik. Buna karşın ödemeleri için temerrüt faizi dahil ödemelerde düşüş yaparak kolaylık sağladık. Aslında bizim en güçlü silahımız borçlunun yurtdışına çıkış yasağıydı. O da kanunen kaldırıldı. Tedbir koymak dışında bir yetkimiz yok. Borçlarını ödesinler, ne yalılarını ne de dairelerini almak istemiyoruz.”
Yalıya düşük fiyat mı biçildi?
Sevinç İnönü’nün, icradan satışa çıkarılan yalı için düşük fiyat biçildiği yönündeki eleştirisine yanıt veren Zeki Sayın, “Yalıya değer biçen biz değiliz. İcra Müdürlüğü üzerinden değer biçildi. Hatta mahkemenin belirlediği ekspertizin üzerine bir değerlendirme de biz yaptırdık... Bizim ekspertiz mahkemeden daha yüksek değer verdi. Bütün iyi niyetimizi gösterdik. Biz her borçlumuza bu şekilde bir yaklaşım gösterdik. İnsanları zor durumda bırakmıyoruz. ‘Borca karşı başka durumlara düşmesinler’ istiyoruz.”
50 milyon dolarlık borç nereden geliyor
Tasfiye Halinde Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, takibe aldıkları borcun bugüne kadirki süreciyle ilgili şu bilgileri verdi: “Armatör Sohtorik grubu, 1996 ve 1998 yılında Emlak Bankası’ndan iki ayrı kredi alıyor. Daha sonra bu kredilerin geri ödemesi yapılmıyor. İki yıl içinde hiçbir geri ödemede bulunulmayınca hukuksal işlemler başlatılıyor.
Faizlerle birlikte 50 milyon dolar olan borca karşılık sadece satılan iki küçük geminin bedeli tahsil edilebildi. Daha sonra yapılan protokol ile 50 milyon doları 13 milyon dolara düşürdük. Ancak bu protokolün gereğini de yerine getirmediler, anlaşma bozuldu, hukuksal süreç devam etti. Son aşamada toplam borcu 11 milyon dolara kadar düşürdük. Şimdi bütün beklediğimiz bu borcun ödenmesi.”