EkonomiDigicom Bulgaristan üzerinden Doğu Avrupa’ya giriyor, ilk mağazayı açtı

Digicom Bulgaristan üzerinden Doğu Avrupa’ya giriyor, ilk mağazayı açtı

16.11.2008 - 00:03 | Son Güncellenme:

Digicom’un patronu Sabri Yiğit’le görüşmeye giderken, merkez binanın giriş kapısından girip turnikeyi geçince karşıma çıkan Aras Holding’in kurucusu Celal Aras’ın fotoğrafı dikkatimi çekiyor

Digicom Bulgaristan üzerinden Doğu Avrupa’ya giriyor, ilk mağazayı açtı

Celal Aras’ı yıl başında kaybetmiştik. Sabri Yiğit’in hemşehrisi olan Celal Aras’la aynı zamanda çok yakın arkadaş olduklarını öğreniyorum. Vefatından duyduğu derin üzüntüyü, arkadaşlıklarını anlatıyor.

Mister Elektronik
Sonra tüketici elektroniğinin önemli firması Digicom’u patronuyla konuşmaya başlıyoruz. Özetleyeyim: Digicom, yeni markalarla anlaşma yolunda. Bu konuda açıklamalar gelebilir. Ama en önemlisi Bulgaristan’da ilk elektronik mağazasını açtı. Bu ülkeden birçok Doğu Avrupa ülkesine geçecek. Sırada Gürcistan var.
Sabri Yiğit’in gayrimenkul sektöründe önemli yatırımları var ve yenileri başlayacak. Bir şey daha, yeni bir sektöre girecek. “Açıklama için henüz erken” diyor.

Haberin Devamı

Digicom, hangi sektörlerde faaliyet gösteriyor?
Tüketici elektroniğinde varız. Pioneer ve Sansui markalarının Türkiye temsilciliği bizde. Babamızın işidir. 1980’de ticari hayatımız Kars’tan Ankara’ya transferi oldu. Doğuda beyaz eşyada büyük mağazacılık, toptancılık gibi işler yaptık. Ardahan, Iğdır, Artvin, Ağrı’ya kadar dağıtım işleri oldu.
Ankara’ya gelişimiz çok sıkıntılı süreçtir. Ailem bizim için Ankara’ya geldi. Belirsizlik dolayısıyla oldu bu göç. Ben 1983’te üniversiteyi (ODTÜ) bitirdiğimde Vestel kurulmuştu.
O dönemde perakendede çok ciddi pazar payı olan 3 - 4 mağazamız vardı. Tüketici elektroniğinde önemli bir yılıdır, dönüm noktasıdır. Renkliye geçiş var. Vestel’in kuruluşuyla birlikte 1990’a kadar Ankara merkezli Doğu ve Karadeniz dağıtımını yaptık.
Bu elektronik ilgisi, sevgisi nerden geliyor derseniz, 1983’te mezun oluncaya kadar dünyadaki tüm elektronik fuarlarını hiç kaçırmadım. Viyana’ya bir gidişim vardır. İstihbarat filmlerindeki gibi. Döviz yoktur, en fazla bir kez çıkabilirsiniz. Sıkıntılı yıllar.
Sektörü öğrencilik yıllarımdan itibaren sıkı takibe aldım. İlgi duyarak, kısmen hobi diyelim. Özellikle 1980 sonrası renkli yayıncılık ve pazarın gelişmesi beni çok etkiledi. Büyük bir başarı yakaladık Vestel’de. Sahibi sıkıntıya girince o defteri kapattık.
1990’lı yıllardan sonra gümrük birliği gündeme geldi. 1996’da gerçekleştiği zaman sektörde ciddi gümrük oranları vardı. İşi gayrimeşru zemine dökmek için, kaçakçılığa dökmek için devlet ne gerekiyorsa yapıyordu. Uzakdoğu’da üç kuruşa getirip buruda montajlıyorsunuz, yoksa ciddi gümrük ödüyordunuz.
Gümrük Birliği sizin bakış açınızı nasıl etkiledi?
1996’da global markaların ciddi iş yapacaklarını gördüm. En popüler marka Pionneer’dı. Bulundukları pazarda ikinci ve üçüncü yedek markaları vardır. Global şirketler sıkıntıya düşerlerse bu ikinci, üçüncü markalarıyla yollarına devam ederler.
Pioneer’le görüşmeye başladığımıza daha büyük gruplar da talipti ama bizi tercih ettiler. Bizi tercih ettiler çünkü beni tanıyorlarda. Türkiye pazarında isim olarak bana ‘Mister Elektronik’ derler. Bu tanınmışlığın etkisi oldu. Bir yıl satış sonra servis hizmetlerini kurduk. Arkasından ticari ürünler gelmeye başladı.
Digicom ne zaman kuruldu?
1995’te. Temelleri 1980’lerin başında atılmıştı. 1985’te Elektro Market ismiyle kurulan ve o yıllarda Vestel dağıtımını gerçekleştiren şirketimiz vardı. Yıllar içinde gösterdiği başarılı performansla Türkiye’de arayışları olan küresel elektronik devlerinin ilgisini çekti. Pioneer’ın distribütörlüğünü aldık.
İlk ürünler geldi. Bir cuma günüydü, depoya aldık, fiyat yapıyoruz. Kartlı müzik sistemleri vardı. Pazarda yerli markaların da Çin menşeli muadil ürünleri vardı. Biz maliyeti çıkarıp kar marjını koyunca baktık ki yerli markaların yarısında kalıyor.
Pioneer bize yanlış rakam verdi sandık. Birçok üründe böyle çıkıyor. Pazartesi sabah erken şirkete geldik.
O zaman Belçika, Avrupa’nın merkezi, bir saat geç açılıyor. Bizim saatimiz 10 oldu. Dedik ki telefonla, böyle böyle, fiyat niye böyle? Yanlış fatura yaptınız, fiyatları bir düzeltin.
Gönderdik, onlar da nerde hata yaptık diye bakıyorlar. Birkaç saat da onların bakması sürdü. Öğlene kadar baktık. Sonuçta bizim fiyatlarımızın çok farklı olduğunu gördük ve iki üç ay Türkiye bu olayı konuştu. Gümrük müfettişleri bastı şirketi. Maliyetlere baktılar.
Ne oldu? İki yıl tüketici elektroniğinde disiplin dönemi başladı. Herkesin ayağı yere bastı, bir yüzdeyle çalışma konusunda sektör alıştı.
Sonra nasıl gelişti işler? Pazar payınızı hızla yükseldi mi?
Evet. 1996’dan 2001 krizine kadar pazarda ciddi payımız oldu. 2001 krizi ithalat yapan şirketleri sıkıntıya soktu. Döviz borcunuz var ama alacaklar TL. Devalüasyon oldu. Pazar daraldı, alışkanlıklar değişti. 2002’yi pas geçtik. 2003’ten sonra canlanma başladı.
Biz bu arada 1997-1998’de Bulgaristan’a başladık. Pioneer’de büyük başarı yakalayınca Bulgaristan merkezli bölgenin dağıtımını aldık.
O dönemde Sasui ile başladık. Türkiye’de TV yayıncılığında yeni bir dönem, dijital ve analog yayın transformasyonu çok hızlı başladı.
2004’te beklenin çok üzerinde, karasal yayıncılık, çubuk antenle alınan yayıncılık yerini uydu üzerinden dijital yayıncılığa bıraktı. Bugün Türkiye’deki dijital platformların disipline olmasını sağladık.
Dijital yayıncılığı disiplinize eden bir proje geliştirdik. Free TV projesini Doğan Grubu ile birlikte geliştirdik. D-Smart’ın temellerini oluşturduk. Alternatif bir dijital platform kazandırdı Türkiye’ye ve Digitürk’ü de disipline etti.
İşinizi iyi takip etmezseniz, teknolojiyi algılamazsanız, işinizi kaybedersiniz. Futbol maçlarına da bir hazırlık oldu. Keyif aldığımız bir işti.
Şimdi yeni bir dönem başlıyor...
Dijital de yerini High Definition’a (HD) bırakıyor. Biz yine öncü olarak 2004-2005’te yayıncılıkta HD’yi anlattık. Yayıncılara ve kanallara anlattık. Digicom’un öncülüğünde farkına vardılar.
Panel teknolojisinin, plazma ve LCD’nin ana oyuncularının başında Pioneer gelir. 1997 yılında ilk ticari ürünü getirdik. 2001 krizi sonrasına kadar 5 yıl boyunca plazmanın, LCD’nin ne olduğunu anlattık. Bir okul gibi, panel teknolojisini anlattık.
Artık bu işin geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini söylerken, renkli TV ile plazmaya inanmayanlar çok ciddi bir sıkıntıya düştüler. Büyük üreticilerden biri böyle oldu. Bu firmanın durumu ülke ve sektör adına üzücüdür.
Şimdi markaların bölgedeki açılımı da sizde...
Evet, Pioneer’daki başarımız, şirketin sıkıntılı bölgesinin bize verilmesine yol açtı. Bulgaristan’da ayrıca Kenwood’un da distribütörüyüz. 8 milyon nüfuslu bir ülke. Yüzde 20 Türk nüfus var.
Orda hipermarket yatırımına karar verdik. 100 milyon dolarlık yatırım yapacağız. İlk yatırım 11 milyon dolar.
Elektronik mağazaları açacağız. İlki Filibe’de, 5 bin 200 metrekarelik kapalı alanı olan bir elektronik hipermarket. Açılışı yapıyoruz. (Bu mağazanın açılışı dün yapıldı.)
Kaç mağaza olacak?
10 mağaza olacak. 3’ünün yerini aldık. Sofya’da olacak ikincisi. Varna ve Burgaz gibi illerde olacağız.
Peki başka ülke olacak mı?
Gürcistan’a gideceğiz. Yerel bir ortakla olacağız. Orada da hipermarketler açacağız. Moldova, Ukrayna var. Bulgaristan’da yalnızız. Ortağımız yok. Gürcistan’da düşünüyoruz. Onlar bakir pazarlar. Türkiye pazarı çok zor oldu.
İçeride böyle marketleriniz yok. Niye o bölgeyi seçtiniz?
Daha zayıf ekonomiler. Büyüklerin giremeyeceği yerleri tercih ediyoruz. Mümessillikler paylaşılmış durumda. Büyük bir oyuncu gelirse birimizi alıp girecek pazara. Türkiye’de yapmayacağız.
Hiçbir gelişmiş Avrupa ekonomisinde 3-4 büyük marka aynı anda yoktur. Bir büyük olur, birkaç da küçük vardır. Türkiye’ye bakın bütün büyük zincirler pazarda. Türkiye’de.
Peki ama siz bazı markaları temsil ediyorsunuz. Mağazalarda diğer markaların ürünleri olmayacak mı?
Bizim temsil ettiğimiz markaların dışında tüm markalar olacak. Oralarda atık dağıtım kanalıyız.
Pioneer’ın durumu nasıl?
Panel teknolojisinde, cihaz performanslarının iyi olduğu günleri yaşıyoruz. Pioneer, özellikle plazma teknolojisinde HD yayıncılığın, gerçek görüntünün ne anlama geldiğini sil baştan bize öğretmeye başladı. Kuro serisi bu anlamda çok önemli. EISA ödüllü bir seri. Sektörün oskarıdır. 2009’un en iyi ürünü. Geçen yıl da almıştı. Tamamen üst gelir grubunda. Elit bir ürün. Çok da memnunuz ilgiden. Tanesi 13 bin YTL.
Kuro, Japonya’da ‘siyah’ demek. Tüm renkler siyah üzerinden türetilir.
Pioneer, özellikle oto teypte efsaneydi. Hala öyle mi?
Evet, oto teypte efsane oldu. Fanatiklik oldu. İlanlar görürdük, “Pionneer teypli, 1991 Doğan” ilanları olurdu.
Peki Pioneer ve Sansui dışında başka bir marka var mı gündemde?
Çalışmalarımız var. 2009’da muhtemelen böyle bir bilgi paylaşacağız. En az bir yeni marka daha gelecek.
Dağıtım kanalınız nasıl?
İkiye ayırıyoruz. İstediği zaman alışveriş yapan, üç-beş fatura kesilen bayi sayısı binlerce.. Ama devamlı fatura kestiğimiz 500-600 bayimiz var.
2007-2008’de daha butik satış diye bir şey oluşmaya başladı. Hipermarketlerden sıkılan, kargaşadan huzursuz olan bir kitle var.
Bu kitle için fiyat önemli ama huzurlu alışveriş yapmak daha önemli. Satış sonrası da huzurlu bir servise sahip olmak istiyor. Bunun farkındaydık. Bununla ilgili showroom’larımız vardı.
Bu tüketici kitlesi için seçilmiş özel dağıtım kanalları konseptini geliştirmeye yönelik olarak, biraz daha katma değeri yüksek iş modeli yaratma konusunda çalışıyoruz. Açtığımız mağazaların Avrupa’da eşi yok. Kulüp gibidir. Mağazaya bile almadığımız müşteri var.
Bu müşteri kitlesine 60 inç’ten bin tane satmak istiyoruz. Çok önemli bir rakamdır. Fazla da olabilir. İlk 20 ürün geldi.
Sayısı artacak mı?
Konsept mağazada 50’ye ulaşacağız. Yeni bir dizaynla tekrar ele alıp, bunları yenileyeceğiz. Bursa, Denizli, Kayseri’de, birçok önemli ilde var veya olacak. Onlarda ucuz hoparlor satmayacağız.
Digicom bir aile şirketi mi?
Aile şirketidir. Kardeşim Selami Yiğit, geçen dönem CHP milletvekiliydi. Ticareti sevmiyor.
Sosyal sorumlulukta neler yapıyorsunuz?
Kars’ta Sarıkamış şehitlerine çok ciddi bir destek verdik. Şimdi yine Bingür Sönmez Hoca’yla Ani harabelerinin Türk kamuoyuna tanıtımı konusunda yeni bir çalışma başlatacağız. Sponsorluk adı altında bir bütçe ayıracağız.

Haberin Devamı

“Burayı Afrika sanıyorlar, yargımızı küçümsüyorlar”
LG ile önemli bir anlaşmazlığınız oldu. Nedir durum?
1997-98’de Türkiye’de 5 yıl süreyle panel teknolojisini anlatan tek firmaydık. Türkiye’de 2002’de bunu bilen firma yoktu. LG, bize işbirliği önerdi: “Biz Türkiye’de kendi markamızla olmadık, bir işbirliği yapar mısınız?” Peki, dedik.
Marka bilinirliği sıfırdı. LG markası o zaman Goldstar’dı. 2006 sonuna kadar pazar payını yüzde 25-26’lara kadar çıkardık.
İşler iyi gitmiş, ayrılık niye?
Bu başarıyı yakalayınca ortak bir üretim, dağıtım ve pazarlama şirketi kurmak istedik. Üretimi belli bir süre erteledik. 2008 yılı içinde genel dağıtımı yine bir yapacağız. Yeni bir pazarlama modelinde anlaştık.
9 Nisan 2008’de bu yeni yapılanmayı anlatmak üzere bir basın toplantısı hazırladık. LG’nin bölge başkanı ve ben çıkıp bunu anlatacağız.
7 Nisan’da ofise geldiler. “Yüzde 12 gros marjı 1’e düşürdük” dediler. O arada Türkiye’deki örgütlenmeleri öyle bir halletmişler ki... Çok sade, basit bir diskalifiye oyunu oldu. İş öyle bir noktaya geldi.
2008 hedefimiz 200 milyon dolardı. Her yıl yüzde 100’e yakın büyüme vardı. Karşımızdaki markanın oturduğunu ve hâkimiyet kurduğunu görünce Digicom’a ihtiyacı olmadığını düşündü. Pazarın bütün gelirini almak istediler.
Böyle çok oluyor... Başka markalar da yaptı.
Bu bireysel olarak bize darbe ama bir Avrupa ülkesinde bunu aklılarına getiremezlerdi. Bize bakış açıları çok kötü. Burayı bir Afrika ülkesi gibi görüyorlar. Hukuk sistemi çok yavaş çalışıyor. Burada mahkemeler 3-5 yılda ancak karar verir. Yargımızı küçümsüyorlar, emsal yok. Böyle bir dava olmamış.
Bizim yarattığımız şirketin geçen yıl 150 milyon dolar cirosu vardı. 2008’de 200-250 milyon dolar hedefti. Biz bu markanın pazarlamasına, tutunmasına, tanınmasına ve yüksek bir pazar payına ulaşmasına ciddi yatırım yaptık. 55 milyon dolar Digicom yatırımı yaptık LG için. Kaybımızı düşünün.
Dava ne aşamada?
Bizim dava 180 milyon dolarlık davadır. Büyük kısmının harcını yatırdık. Türkiye’de bu konu çok ciddi. Birçok firmanın başına gelmiş. Bakıyorsunuz, Türkiye pazarında başarılı olmuş, gelmiş yerliyi almış, markayı oturtmuş, sonra yerliyi göndermiş.
Bir şirket kendi işini yapabilir. Ama burada yatırımını biz yapmışız. Karşına alırsın, orta yolu bulursun. 30 saat önce kar marjı dayatıyorsun.
Bir yıl önce bize söylese, biz başka bir markayı pazara hazırlardık. Ayağımızın altındaki halıyı çekti.

Haberin Devamı

Gayrimenkulde düzeltme zorunlu, rakamlar yüksek
Yeni işler var mı?
Gayrimenkul işlerimiz var. Başka işler de planlıyoruz ama şimdilik açıklayacak olgunlukta değil. Gayrimenkul işleri ayrıdır. Digicom ayrı bir iştir. Gayrimenkuldeki faaliyetlerimiz Say İnşaat altındadır.
Bizim ailenin ikinci önemli işi arazi yatırımcılığı. Potansiyel lokasyonlarda arazi yatırımları yaptık. Babamızdan gelen bir iş. Silivri ve Güzelce’de önemli yatırımlar yaptık.
100 dönüm arsa üzerinde 90 lüks villa yaptık. Starlife projesi Silivri’de bitti. 105 dönümde ikinci faza başlayacağız. Birincisi satışta, 45-50 milyon dolarlık bir proje. İkincisi 75 milyon dolar gibi. Kemerburgaz’da başladık. 2009 Mayıs-Haziran gibi oturuma başlayacak. Rezidans yapılıyor. 30 milyon dolar gelir bekliyoruz. 74 rezidans var. 2 bin 500 dolar metrekare fiyatları.
Sizin Boğaz’a nazır önemli bir arsanız daha var...
Boğaziçi Köprüsü’nün Avrupa yakasında, Zorlu’nun aldığı Karayolları arsasının hemen önündeki arsa bizimdir. Burada global ortaklıkla başlayacağız. 24 dönüm. 26 bin metrekare satılabilir alan yaratacağız.
Sektör biraz durgun... Projeye başlamak, cesaret değil mi?
Bu kriz Türkiye inşaat sektörünün aklını başına toplamasına yardımcı olacak ve kurtaracak. İnsanlar ayağını yere basacaktır. Kriz bizi kurtaracak. Evet ayıklanma olacaktır, belki birkaç batış filan duyabiliriz ama sektör aklını başına alacak ve doğru fiyatlara gelecek.
Bodrum’da 500 bin doların üzerinde değeri olan satışa hazır 20 bin konut var. O gelecek 200 bin dolara, satacak. İstanbul’da da öyle. Ne oluyor metrekare 10 bin dolar? Ciddi bir düzeltme olacak, ondan sonra da sektörün önü açıktır. Bunun ne kadar zaman alacağı konusunda iyimser değilim.
Elektronik ve gayrimenkul dışında başka iş var mı?
İnşaat fırçası üretiyoruz. At ve domuz kılı çok önemli. Çin’den geliyor. Çin de üretici. Üç ana maddesi var bir de ambalaj. Bu üçün de üretim maliyetli, Çin’de bitmiş ürün bizden daha ucuz. Tasfiye edebiliriz. 400 işçiden 100’e düştük 5 yıl içinde. Bu enerji maliyetleri ile olmaz. Asgari ücretten dünyanın vergisini alıyorsan olmaz. Orada 40 dolar. Rekabet etmek mümkün değil. Türk sanayinin ayakta kalabilmesi için konunun çok ciddi ele alınması gerekir. Bizim o işimizi batıran elektrik faturasıdır.

Haberin Devamı

Digicom Bulgaristan üzerinden Doğu Avrupa’ya giriyor, ilk mağazayı açtı

Sabri Yiğit kimdir?
Digicom Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Yiğit, 1960 yılında Kars’ta doğdu. Erzincan Fen Lisesi’ni bitirdikten sonra yüksek öğrenimini Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Ekonomi Bölümü’nde tamamladı. İş hayatına küçük yaşlarda Kars’ın Selim ilçesinde başlayan Yiğit, Ankara’da ailesine ait beyaz eşya şirketinde iş hayatını sürdürdü. 1995 yılında Türkiye’yle dijital ürünleri tanıştıran ilk kuruluş olarak nitelendirilen Digicom’u kurdu ve Pioneer, LG, Hitachi, Roadstar ve Sansui ürünlerinin Türkiye distribütörlüğünü yaptı.
Digicom’un dışında Say Yapı İnşaat, Yapaş Yapı A.Ş.nin yönetim kurulu başkanlığını yürüten Yiğit Türk Amerikan İşadamları Derneği üyesi.
En büyük tutkusu golf ve kayak sporları olan Yiğit, İstanbul Golf Kulübü, Kemer Golf Kulübü, Fenerbahçe Spor Kulübü üyesi. Kars-Ardahan-Iğdır Vakfı’nın da yönetim kurulu üyesi’dir.

Haberin Devamı

Rakamlarla Digicom
- 2007’yi 150 milyon dolar ciroyla kapattı
- Pioneer ve Sansui markalarını temsil ediyor
- Doğu Avrupa’da yine Pioneer ve Sansui markalarının yanı sıra Kenwood’u temsil ediyor
- Digicom’un 4 iştiraki var
- Türkiye genelinde 600’ü aşkın bayisi bulunuyor
- 35 showroom’u ve 250’i aşkın teknik servis istasyonu ile hizmet veriyor

Digicom’un gündemi
- 36 showroomu, yeni bir konseptle butik, özel mağazalara dönüştürecek
- Bulgaristan’dan başlamak üzere bölge ülkelerinde 100 milyon dolarlık yatırımla elektronik mağazalar zinciri kuracak
- Pioneer ve Sansui dışında yeni markaların temsilciliğini alması gündemde
- LG davasına yüklenecek.
- Gayrimenkul işlerinde yeni projelere başlayacak
- SAY İnşat, 2009’da GYO olacak
- Boğaz’daki arsa üzerine yeni bir proje geliştirecek
- Silivri ve Güzelce projeleri başlayacak

KEŞFETYENİ
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları

Cadde | 06.06.2025 - 07:41

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte birçok ünlü isim sezonu açtı. Ayrılık iddialarında yer alan Cemre Baysel'den Yunanistan'a giden Afra Saraçoğlu'na kadar... İşte ünlü isimlerin plaj tarzı.

Yazarlar