15.06.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
EYLEM TÜRK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Her kürtaj bir Uludere’dir” çıkışıyla başlayan tartışmalaya Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner de katıldı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın da katılımıyla düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan Boyner, “Kürtaj konusu, tecavüzün neredeyse doğal karşılandığını ihsas eden aşağılayıcı beyanlar yalnızca kadınları değil toplumun vicdan sahibi tüm kesimlerini rencide etmiştir” diye konuştu. Boyner, “Son zamanlarda kadının konumu, toplumsal hayatta layık görüldüğü yer, kadın söz konusu olduğunda kullanılan dil ve üslup en hafifinden ürkütücüdür” dedi.
‘Nal toplayacağı işareti’
Yapılan araştırmaların, kadınların iyi eğitimli olmadığı, işgücüne katılmadığı ülkelerin rekabette nal toplayacağına işaret ettiğini vurgulayan Boyner, “O zaman bu konuya değinmek bizim görevimiz” dedi.
Boyner, 28 Şubat’tan hemen önce ‘Demokrasi Perspektifleri’ raporu yayınladıklarında, TÜSİAD yönetimine, “Sırası mı, size mi kaldı?” diye yüklenenler olduğunu belirterek, “O zamanki başkanımız ‘Biz değilsek kim? Şimdi değilse ne zaman?’ demişti. Bizim misyonumuz, varlık sebebimiz budur. Ülkeye hizmetin ölçüsü budur” dedi.
‘Uludere faillerini bilmek
kamuoyunun hakkıdır’
Türkiye’nin 2023 vizyonunu gerçekleştirmesi için önünde çözülmesi gereken iki ana mesele olduğunu söyleyen Ümit Boyner, “Birisi Kürt meselesi. Konuyu siyaseten halletmek zorundayız. Türkiye kamuoyu Uludere faciası ardından yaşananlar karşısında ciddi bir tepki gösterdi. Ortada vahim bir hata varsa bu hatanın nedenlerini ve faillerini bilmek kamuoyunun hakkıdır.”
Boyner, “Kürt meselesinde umutların solduğu bir sırada ana muhalefetin bir atılım yapması, iktidar partisinin de buna olumlu yaklaşarak işbirliğine yanaşması doğrusu bize umut verdi” dedi.
‘Pir-ü pak değil’
Öte yandan Boyner, şunları söyledi: “Yasaklar ve dayatmalar sürekli ve sürdürülebilir olmadığı gibi ancak toplumun ölünmesine ve kutuplaşmasına yol açıyor. Ve konumuz bağlamında eklemek gerekir ki, Cumhuriyet tarihi içinde maalesef Türkiye’deki hiçbir siyasi akımın çok parlak, pir-ü pak, özgürlükler ve hakları hep ön plana alan katıksız demokrat bir sicile sahip olduğunu söylemek de mümkün değil. Siyasetimizin de bu nedenle toplumumuz kadar hızlı bir modernleşmeye ve demokratik zihniyet
devrimine ihtiyacı vardır.”
‘Belalım olmaya talip’
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Hollandalı milletvekili Barry Madlener ile dün yaşananlara ilişkin olarak, “Bu arkadaş benim belalım olmaya talip. Ağır ithamlarla Türkiye’yi hırsızlıkla suçladı, dinimize, İslam’a hakaret etti. Ona ülkemizde çok yaygın kullanılan ‘Bak oğlum git’i öğrettik” dedi.
‘Bilançolarımızı güçlü tutmak zorundayız”
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu, “Son derece dikkatli yürümemiz lazım. Birinci derecede bilançolarımızı çok güçlü tutmak zorundayız. Büyüme refleksini unutmadan yapmak durumundayız. Her zaman üretmeye, gençlerimize iş sahaları yaratacak yatırımlar yapmaya da devam etmeliyiz” dedi.
‘Türkiye AB için hayati öneme sahip’
NATO eski Genel Sekreteri Javier Solana, Avrupa projesinin sallanmakta olduğunu, Türkiye ile ilişkilerin daha sağlam temellere oturturulması gereğine vurgu yaptı. Solana, “Türkiye, AB için hayati öneme sahip” diye konuştu.