Garanti bir gün mutlaka

Garanti bir gün mutlaka
Garanti Bankası’nın ekonomide değişen koşullara ayak uydurmada sektöre liderlik ettiğini savunan Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Akın Öngör, yabancı ortaklığın da bir gün mutlaka olacağını söyledi
FİNANS SOHBETLERİ / KADİFE ŞAHİN

Doğuş Grubu’nun Osmanlı ve Körfezbank’ı Garanti’nin bünyesinde birleştirerek sektörde yeni ekonomik koşullara ayak uydurmada ve ileriye yönelik hedefler belirlemede önder olduğunu ispatladığını belirten Garanti Bankası Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Akın Öngör, yabancı ortaklıkta ilk hedef olduklarını söyledi.
Garanti Bankası’nın bir yabancı banka ile ortaklığının ilerde mutlaka gerçekleşeceğini bildiren Akın Öngör, Doğuş Grubu’nun bu niyetini İntesa ile görüşmelerde de çok net olarak ortaya koyduğunu belirtti.
İntesa Grubu ile şu günlerde sıcak bir temaslarının bulunmadığını bildiren Öngör, Garanti’nin yönetim yapısının yabancı bankaların yönetimleriyle aynı olduğunu söyledi.
Garanti’nin iki birleşmeden sonra yoluna nasıl devam edeceği konusunda bilgi veren Öngör, şöyle konuştu: "Garanti değişen ekonomik koşullara çok hızlı ayak uydurabilen ve kendisini buna göre konumlandıran bir banka. Yabancılar Garanti’nin bu özelliğini çok takdir eder. Garanti Bankası’nda çok önemli sistemler vardır. Örneğin bankanın bilançosunu 17 kişilik bir komite idare eder. Bu komitede bankanın değişik birimlerinden insanlar yeralır. Çok ileri bir teknoloji ile raporlama yapılır. Sadece güncel konulara göre değil ileriye yönek senaryolara göre hareket edilir. Yabancı bankalar da böyle yönetiliyor. Dolayısıyla onların çağdaş banka yönetim tekniklerine çok uygun bir yapıda olduğu için hep ilgi duyuyorlar."

Grubun niyeti belli
Grubun İntesa ile olan ortaklık görüşmelerinin 11 Eylül nedeniyle askıya alındığını belirten Öngör, "Öyle tahmin ediyorum Garanti Bankası sadece Intesa açısından değil diğer yabancı bankalar açısından da ilginç bir hedef.
Şu anda benim bilgim dahilinde oluşmuş, gelişmiş herhangi bir şey yok. Ama bana sorarsanız ilerde olur mu? Evet olur. Çünkü çalışma ve yönetim kültürü, yönetim kabiliyeti ve teknolojik özellikleri olarak çok uyumludur. Ayrıca biliyorsunuz geçmişte hissedarımız Doğuş Grubu bu niyetini çok net ortaya koydu" dedi.

Evlilikler olacak
Türkiye’de yabancı bankalar ile evliliklerin olacağını belirten Akın Öngör, "Türkiye’ye çok ilgi duyulduğunu biliyorum. Çünkü Türkiye bankacılık açısından büyüme potansiyeli olan bir ülke. Türkiye hakkında çok ciddi değerlendirmeler yapıyorlar ve bu değerlendirmeleri de güncel tutuyorlar" diye konuştu.

ABD’nin siyasi kararı lazım Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri ile olan ticaretindeki sorunların çözümlenmesi için tek tek sektör bazında mücadele vermesinin yanlış olduğunu bildiren Amerika Türk İş Konseyi Başkanı Öngör, "Böyle yaptığımızda bu sektörlerin lobilerinin güçlü çalışmalarıyla karşı karşıya kalıyoruz" dedi.

Güçlü lobiler
Yapılan son görüşmelerde bu ülke ile olan ticaretin geliştirilmesi için Amerikan yönetimi tarafından siyasi bir kararın alınması gerektiğini anladıklarını kaydeden Öngör, şöyle konuştu:
"Türkiye ile dış ticaret konusunun daha serbestleştirilip, etkin yapılmasına dönük karar, Amerika için ekonomik bir karar olmanın ötesinde siyasidir. Bu kararın en tepede oluşturulması lazım. Amerika’da bu kararlılık var mı? Bundan emin değilim. Oluşturulan çalışma komitesinin çalışmaları eğer siyasi bir karar varsa başarılı olur. Siyasi kararlılık yoksa onu bekler. Bu siyasi kararlılık da ‘Türkiye ile daha geniş alış veriş yapalım" kararlılığı olacak."

Kimse bankalara destek vermedi Reel sektör temsilcilerinin ve diğer kesimlerin geçmişte bankacılık sektörüne getirilen ek yükümlülükleri hep memnuniyetle karşıladığını vurgulayan Öngör, "Bankaların özkaynaklarını olumsuz etkileyen gelişmeler olduğunda bunun kendilerini de olumsuz etkileyeceğini hiç düşünmediler" dedi.
"Geçmişe dönük vergi uygulandığında hepsi, ‘Bankalar çok kâr elde ediyor. Bunu ödesinler’ dediklerini ileri süren Öngör, şöyle devam etti: "Buna benzer nedenlerle geçmişte bankaların özkaynaklarını yıprandıran bir tutum izlendi. Diğer sektörler buna hiç reaksiyon göstermedi. Üstune bir de kriz olunca bankaların özkaynakları daha da eridi."

Devlet sağlayacağı katkıyı açıklamalı Bankacılık sektörünün özkaynak yapısının güçlendirilmesi için kamunun sağlayacağı sermaye katkısından hangi bankaların yararlanacaklarının kamuoyuna açıklanması gerektiğini kaydeden Öngör, "Bunun tartışması kamuoyunun önünde yapıldı. Operasyonun sonunda kamuoyunun fonlarının akacağı yerlerin açıklanması lazım" diye konuştu.
Sektöre yapılacak yardımın hesaplamanın sonunda ortaya çıkacağını belirten Öngör, açıklanan rakamı çok büyük bulduğunu da belirtti.
Akın Öngör, "4 milyar dolar deniyor ama bugün bankaların özkaynaklarının toplamına baktığınız zaman 7 - 8 milyar dolar civarında bir özkaynak olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla 4 milyar dolar büyük bir rakam" dedi.




EKONOMİ