02.07.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
Serkan Arman-Yeni Şirketler
1971’de 8 kardeş tarafından kurulan Bind, yıllar içinde Türkiye genelinde birçok lüks çikolata butiği açmasının yanı sıra ABD’den Lübnan’a kadar ihracat yapar hale geldi.
İki yıl önce çikolatanın merkezi kabul edilen İsviçre’den bir ortaklık teklifi almasıyla da gündeme gelen Bind Çikolata, haziran ayında tekstil ve enerji yatırımlarıyla büyüyen Doğubeyazıtlı Yasubuğa ailesinin oldu.
‘Bind’ için yeni bir de şirket faaliyete geçti. Bu ay kurulan 3.6 milyon lira sermayeli ‘Tatlı Çikolata Sanayi’ şirketinin yüzde 77’si İbrahim, Mehmet, İsmail ve Türkan Yasubuğa’nın, kalan hisseler de Bind’in kurucularından Behlül, Mehmet ve Naci Binay’ın oldu.
50 milyon dolar ihracat
Mehmet Yasubuğa, Bind’i uzun vadede bir dünya markası haline getirmek için yola çıktıklarını söylüyor. Çikolata üretiminin Çorlu’daki fabrikada süreceğini söyleyen Yasubuğa şunları anlatıyor:
“Binay ailesini Bind markasından uzaklaştırmak istemedik. Kendileriyle birlikte çalışacağız. Şu an bir ‘derleme toplama’ dönemi yaşıyoruz. Bind’i dünya markası olarak konumlandırmak için hazırlık yapıyoruz. Bind’in kalitesi Türkiye’de çok iyi bilinir. Ancak tüketiciye ulaşma noktasında bazı sıkıntıları olmuş. Yolumuza Godiva konseptinde yürümek istiyoruz. Çünkü Godiva’dan tat olarak artımız var, eksiğimiz yok. Yasubuğa ailesi olarak ev tekstilinde Süper Tekstil firmamızla çok ciddi bir geçmişimiz var. 600 çalışanımızla 35 ülkeye senede 50 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. Ailemizin hidroelektrik, rüzgâr ve jeotermal enerji alanındaki yatırımları da sürüyor. Şimdi de çikolataya ciddi biçimde odaklanacağız.”
Sedeften ‘doğaltaş’ yaptı mermere de ‘jean’ giydirdi
İstanbul’un taşı toprağı altın deyişi, tüm Türkiye’yi kapsar biçimde gerçek oldu... Türkiye’nin az rastlanan mermer ve doğaltaşlarını bulup satmak üzere yola çıkan bir şirket 7 ay içinde 7.5 milyon dolar ciro yaptı. 7 ay önce kurulan ‘Stone Terroir’ adlı firma, ABD başta olmak üzere 30 ülkeye Türk taşı satıyor.
Şirket yöneticisi Adnan Bora Gürbüztürk, “Türkiye doğaltaşta çok zengin. Ancak bej mermer ve Denizli traverteni dışında taş bilinmiyor. Biz Türkiye’nin her yerindeki ocakları gezip alım yapan bir ekip kurduk. Bulduğumuz özel taşları Denizli’deki fabrikamızda işleyip dünyaya satıyoruz” diyor.
20 bin euro’luk taş
Özellikle Erzurum’daki bir ocaktan satın aldıkları ‘blue jean’ adı verilen mavi mermerin yurtdışında büyük ilgi gördüğünü söyleyen Gürbüztürk, bu yıl 15 milyon doların üzerinde ciro beklediklerini belirtiyor. Şirket yöneticisi Mutlu Çelik ise şunları anlatıyor:
“İşe ihracatla başladık. Şimdi gözümüzü iç pazara çeviriyoruz. Maslak’ta bir showroom açtık. Buradaki konseptimiz gezegenler. Bilinmeyen taşlar sattığımız için çoğuna gezegen adı verdik. İlginç Türk taşlarının yanı sıra yeşim, akik, kuvars, sedef ve obsidyen gibi yarı değerli taşlardan yapılmış plakaları da yurtdışından getirip satışa sunduk. Bazı plakaların fiyatı 20 bin euro’yu buluyor.”