Okan bey ihracata kanat arıyorBabası ve kayınpederi de havacı olan Okan Oğuz son anda pilot olmaktan vazgeçti. Bugün İhracatçılar Meclisi Başkanı olarak Eximbank'a 300 milyon dolarlık kaynak sağlayıp, ihracatı 30 milyar dolara çıkarmaya çalışıyorAÇIK KOYU SOHBETLER / EYLEM TÜRKTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz bugünlerde tüm enerjisini Eximbank'a kaynak aramaya harcıyor. Devletin sağlayamadığı kaynak desteğini özel sektörden temin etmek için tüm oda ve sendika başkanları ile sürekli görüşüyor. Kimden ne kadar kaynak gelecek? Bu kaynak Eximbank'a nasıl aktarılacak? Kaynak havuzu kurulursa ihracat nasıl artacak?
Telefonu sürekli kaynak arayışlarıyla ilgili sorular ve öneriler nedeniyle meşgul. Oğuz, geçen hafta tam da bizimle görüşürken İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehmet Yıldırım aradı. Yine bu para işini konuşurken bulunduğumuz binanın karşı sokağına yıldırım düştü. İlk defa yıldırım düşmesini gördüğünü söyleyen Oğuz, bu olayı hayra yordu ve İTO'dan Eximbank'a önemli miktarda para geleceğini öğrendi.
'Talihsiz olay'Eximbanka'a aktarılacak 100 milyon dolarlık kaynak TOBB'da istifaya yol açtı. Bu kaynağın aktarılmasının tamamen suya düşme ihtimali var mı?
Bir kere TOBB için talihsiz bir olay. Ancak sırf Eximbank'a verilmesi düşünülen kaynakla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bunla ilgili çözüm önerilerini sunmuştuk. Eximbank'la da görüşülmüştü. Kullanımı geniş bir kitleye yayılsın diye düşünüldü. Kimse de karşı çıkmadı zaten. TİM olarak ne katkımız olur diye baktık. İstanbul Ticaret Odası'yla (İTO) görüştük, diğer odalarla ve işçi ve işveren sendikaları ile görüşmek üzere mutabakatlar yapıldı. Katılacak kurumların ortak belirleyeceği kurum ya da kişi tarafından müracaat formları bir vizeden geçirilebilirdi. Çalışma da yapıldı. Çözelmeyecek bir teknik ayrıntı değildi. Olayın patlak verdiği nokta bu olmakla birlikte, herhalde geçmişe dayanan başka nedenleri var diye düşünüyorum. Bugün gelinen nokta, bu ulvi fikri durduracaksa, üzüntümüzü artırır.
Miras'ın karşı çıkışında özel nedenler olduğu, Eximbank'a aktarılacak paranın bir kısmının Miras'ın da ortakları arasında olduğu Yazıcı Demir Çelik'e verilmesi istendiği belirtiliyor...
Bu soruya TOBB cephesinden değil Eximbank cephesinden cevap verebilirim. Böyle bir şey hemen hemen imkansız. Eximbank'a kredi başvurularını sıraya koyar. Bu sıradaki firmaların yüzde 60'ı küçük, orta boy işletmeler. Dolayısıyla tek bir firmaya öncelikli, beklemeden kredi verilmesi mümkün değil. Özellikle ufak başvurular öne alınıyor. 500 bin dolar üstü başvurularda ödeme dilimler halinde yapılıyor. Fuat Miras'la bu konuyla ilgili görüşmelerimde asla böyle bir şeyden sözedilmedi.
Eximbank'ta oluşturulacak havuza TOBB dışında katılım olacak mı?
Bu havuza tek başına TOBB'un 100 milyon doları değil, bizim katkı sağlamak için düşündüğümüz 15 - 20 milyon doları gibi bir miktar var. İTO'nun var. Mehmet Yıldırım'la (İTO Başkanı) görüştük o da aynı dileği belirtmişti: 'İTO'dan 5 milyon doları hemen veririm vakıftan da ayrıca bir kaynak sağlarım' dedi. Diğer kurumlarla 400 - 500 milyon dolarlara çıkarmayı planladık. Konu dağıtıma gelmedi bile. Şu anda 350 milyon dolarlık kredi beklemede. Karşılansa iki katı
döviz girişini garanti altına alacağız. Havuz fikri çok güzel.
Bu kaynak havuzunun ihracata etkisi ne olur?
300 milyon dolar civarında bekleyen kredi talebinin karşılanması, hemen yılda 600 milyon dolarlık ihracat artışı sağlar.
Bu yıl sonunda ihracat gelirleri hangi rakama ulaşabilir?
İhracatta her ne kadar yüzde 20'lik bir artış, ilk beş ayda da yüzde 13.7'lik bir artış varsa da ocak ayından beri zikzaklarla giden bir tablo. Mevcut koşullarda bunun üzerine yüzde 20 daha artış olur. O zaman da 30 milyar dolarlık (2000 yılı ihracatı 27.3 milyar dolar olarak gerçekleşmişti) psikolojik sınırı geçebiliriz. Hazırgiyim, konfeksiyonda bir sıkıntı var. Genel ihracatımız beş ayda yüzde 14 dolayında artarken, hazırgiyim yerinde saydı. Bazı tedbirlerin alınması lazım. Tekstil ihracatında da özellikle komşularımız Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Çek, Slovak ve Polonya'ya artışlar oldu. İstihdam açısından hemen hemen bizimle aynı durumda olan bu ülkelere biraz destek verdiğimiz ortaya çıkıyor.
'TİM'e tekrar adayım'Bankacılık sektöründeki sıkıntı, ihracatçı firmaları, kaynak kullanımı dışında nasıl etkiliyor?
Özellikle ihracat sırasında hammadde ithali olan firmalar, bugünkü Türk bankalarının akrediflerinin kabul edilmemesi sıkıntısıyla karşı karşıya . Onun için çözümü Türkiye'de yerleşik bazı yabancı bankalar üzerinde çalışmakla buluyorlar. Yani Türkiye'de yerleşik yabancı bankaların sektördeki paylarının arttığı doğru.
Temmuzda TİM seçimleri var. İki dönemdir başkansınız, yeniden başkanlığa aday olacak mısınız?
Yeni dönemde tekrar aday olacağım.
Pilot olacaktı ihracatçı olduHava Kuvvetleri'nde pilot olan babasının izinden giden Okan Oğuz, 1970'de liseyi bitirip Hava Harp Okulu'na girdi. Oğuz seçimini, "Babamın
yarım bıraktığı mesleği olduğu için pilot olmak istedim" diye açıklıyor. Babasının öyküsü ise oldukça ilginç: "Babam uçak kazası geçirmişti. Düştü. Yanındaki arkadaşı şehit olmuş. Babamı da öldü diye morga atmışlar. Sonuçta farkedip ameliyata aldılar, 40 gün komada kaldı. İyileşti ama omuz sinirleri ezildiği için kolları çok az kalkabiliyordu. Selam veremediği için harp malulü sayıldı." Babasının izinden giden Oğuz, mecburi hizmet zorunluluğu nedeniyle Hava Harp Okulu'nu son sınıftan terk edip işletme okumayı tercih ediyor.
Ama askeri okulu terk etmesi Oğuz'u ilerde güç duruma soktu. Çünkü nişanlısının babası koramiral Cemal beyin, 1980'deki sıkıyönetim döneminde kızını isteyen Oğuz'a ilk sorusu "Harp okulundan niye ayrıldın?" olmuş. Oğuz, bu soruya soğuk terler dökerek yanıt vermiş ama sonunda muradına ermiş.
Bugün TİM başında olan Oğuz'un iş hayatındaki kaderi de aynı yıl değişiyor. Viyana'ya doktora yapmak üzere giden ama tamamlamadan Türkiye'ye dönen Oğuz, Avusturya'dan tekstil kimyevi maddeleri ithaline başlıyor. 24 Ocak (1980) kararlarıyla birlikte de ihracatçı olmaya karar vererek Eminönü'nde konfeksiyon atölyesi kuruyor. Bugün ise kurduğu Miro Tekstil firması ile Sefaköy'deki fabrikasında ihracat ağırlıklı olarak üretim yapıyor.
'Kur artışıyla ihracat patlamaz'İhracatın kalıcı olarak artırılmasına dönük tedbirlerin zaman geçirilmeden gündeme alınması gerektiğini belirten Oğuz, ilk birkaç aydaki olumlu tablonun rehavet yaratmaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Aman ihracat nasılsa yüzde 20 civarında bir artışa gidiyor' diye sorunların çözümüne dönük rehavete düşülmesi ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Tek başına kur artışının ihracat artışı için yeterli olduğu gibi bir zihniyetin sorunların çözümünün ertelenmesine imkan sağlayan bir tehdit de oluşturuyor. Birkaç tane temel sıkıntı var. Özellikle tarım sektörüne ilişkin olarak Tarım Bakanlığı'ndan kaynaklı bazı sorunlar var. Maliye Bakanlığı'nın
KDV iadelerine ilişkin problemlerimiz halen devam ediyor. Ama en önemlisi tabi finansmanla ilgili sorunlarımız. Eximbank'a yeterli kaynağın aktarılmadığı ortada."
EKONOMİ