03.07.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNEŞ / ANKARA - Sığır, manda, koyun, keçi gibi geniş hayvan kitlelerini etkileyen şap hastalığı, Kurban Bayramı sonrası Türkiye’de alarm verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla ülke genelindeki tüm hayvan pazarlarını süresiz kapatma kararı ise endişeye neden oldu. Bakanlığın açıklamalarına göre hastalığın yeni bir serotipi tespit edilirken, bu serotipe karşı geliştirilen aşı sahada uygulanmaya başlandı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, aşılama çalışmalarının hızla devam ettiği belirtilerek, hayvanların tamamının aşılanmasının ardından tedbirlerin kademeli olarak kaldırılacağı bildirildi. Alınan önlemlerin Türkiye’nin gıda arz güvenliğini hiçbir şekilde tehdit etmediğine dikkat çekilen açıklamada, “Et ve süt ürünleri başta olmak üzere hayvansal gıda temininde herhangi bir aksama beklenmiyor. Mevcut stoklarımız ve üretim altyapımız bu süreci karşılayacak düzeydedir. Süreci tüm detaylarıyla yakından takip ediyoruz” denildi.
ET TÜKETİLEBİLİR Mİ?
Bakanlık açıklamasında, “Kırmızı et tüketiminde herhangi bir risk bulunmamakta olup güvenle tüketilebilir” ifadesi yer aldı. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı (TVHB) Ali Eroğlu ise, şap hastalığının bulaşıcılığının yüksek olduğunu ve hızlı yayıldığını belirterek, “Bu hastalık, hayvanlarda yüksek ateş, iştahsızlık ve özellikle ağızda ve ayakta ağrılı yaralarla seyreder. Bu semptomlar, hem et hem de süt veriminde ciddi düşüşlere neden olur. Özellikle süt üretiminde yüzde 30 ila yüzde 70 arasında kayıplar yaşanabilir. Bu da hem gıda güvenliğini tehdit eder hem de hayvansal üretim sektöründe büyük ekonomik zararlara yol açar. Sürecin uzun tedavi aşamaları ve hayvanların iyileşme sürecinin uzunluğu, ekonomik kayıpların sadece üretimle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda iş gücü, tedavi maliyetleri ve hayvan refahını da olumsuz etkilediğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
FIRSATÇILAR OLABİLİR
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik de, “Şap hastalığına yakalanan hayvanlar hastalığın etkisiyle yeme içmedeki zorluklar nedeniyle yeteri kadar yem yiyemedikleri için kilo kaybı yaşar. Bu da et veriminin azalması demek. Et fiyatlarında bir artış olacağını düşünmüyoruz. Ancak her zaman olduğu gibi bazı fırsatçılar şap hastalığını bahane ederek ete zam yapabilirler. Bu konuda çok iyi denetim yapılmalı ve en ağır cezalar verilmeli” diye konuştu.
Üreticilerin yaşayabileceği ekonomik kayba ilişkin ise Çelik, “Ekonomik kayba etki eden en önemli unsur yem giderleri. Hastalıklı hayvan kilo verdiği için yetiştirici bu kaybı telafi edebilmek için daha fazla yem yedirmek durumunda kalacak” görüşünü dile getirdi.
İNSANA BULAŞIR MI?
TVHB Başkanı Eroğlu, şap hastalığının insanlara çok nadir bulaşan bir hastalık olduğunu söyleyerek, “İnsan için doğrudan bir tehdit oluşturmaz. Ancak, virüs kontamine süt ve doğrudan temas yoluyla bulaşabilir. İnsanlarda, bu tür bir bulaşma sonucu, hafif grip benzeri semptomlar ortaya çıkabilir. Böyle bir durum son derece nadirdir ve halk sağlığı açısından büyük bir risk oluşturmaz” bilgisini verdi.
VİRÜS HANGİ ORTAMDA NE KADAR YAŞAR?
Şap virüsü çevre şartlarına oldukça dayanıklı bir virüs. Kuru hayvan gübresinde 14 gün, yapağıda (koyundan kırkılan tüy) 24 gün, sığır derisinde ve toprakta 4 hafta, virüs bulaşmış ayakkabılarda 11 hafta, samanda 15 hafta, kuru ot ve danede 5 ay, sıvı hayvan dışkısında (kışın) 6 ay süreyle bulaşma yeteneğini koruyabiliyor. Şap hastalığından korunmada el hijyeninin sağlanması, hayvan bakımı sırasında eldiven, çizme, tulum gibi koruyucu giysilerin kullanımı önem taşıyor.