28.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü/Otokolik
Türk mühendisleri tarafından dünya pazarlarına uygun olarak geliştirilen ve Ford Otosan’ı ağır ticari araç devlerinin arasına sokacak yeni Cargo modeli, İzmir’de eski adıyla Büyük Efes Oteli, yeni adıyla Swissotel Grand Efes’te tanıtıldı. Ford Motor Company’nin “One Ford” (Tek Ford) stratejisinin ağır ticari araçtaki ilk örneği olan yeni Cargo, 47 yıl önce, Otosan’ın Anadol’un yanı sıra aynı yıl üretimine başlanan ilk fiber gövdeli kamyonu D-750’nin bayilere gösterildiği otelde tanıtıldı.
75 milyon dolarlık yatırım ve 400 mühendisin emeğiyle yaratılan yeni Cargo 1846T, ağır kamyon ile Ford’un yeniden dünya pazarlarına girmesini sağlayacak. Bu anlamda “Global Cargo” projesinin ilk ürünü olan yeni Cargo, Brezilya’da da farklı özelliklerle üretilmeye başlandı. Ford Otosan’ı “7 Kız kardeşler” diye bilinen dünyanın en önemli kamyon üreticilerinin arasına sokacak adım olan yeni Cargo, 45 ülkeye ihraç edilecek.
Ürün yelpazesi yaratacak
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, herşeyin mühendislerin “beyaz kağıda çizdikleri örneklerle” başladığını söylerken, yeni Cargo için 400 mühendis çalıştığını belirtti.
Yapılan “global Cargo anlaşması” çerçevesinde Ford’un küresel kamyon yelpazesini Ford Otosan’ın yaratacağını kaydeden Yenigün, “Cargo 1846T, projenin ikinci halkası. Ocak ayında Türkiye, mayısta da Brezilya’da üretilerek bu pazarda satışa çıkacak“ dedi. Bu projeyle “7 kız kardeşler” diye adlandırılan dünyanın önde gelen üreticileri arasına girmeye adım attıklarını belirten Yenigün, “Artık onlar 8 kız kardeş olacak. Artık biz de ailenin içindeyiz” ifadesini kullandı.
Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Grant Belanger da, Ford markasının,Türkiye’de geliştirilen Cargo ile binek ve hafif ticari araçların yanı sıra ağır ticaride de küresel pazarlarda yerini alacağını hatırlattı.
Süleyman benzetmesi!
Yeni Cargo 1846T’nin, “Yılın Kamyonu” yarışmasında üçüncü olduğunu, böylece dünya devlerinin bir bölümünü geride bıraktığını da hatırlatan Yenigün, jüriden çok olumlu tepkiler aldıklarını da ekledi.
Yenigün, “Hatta Alman jüri üyesi, kendi dergisinde ‘Sultan Süleyman Viyana’ya kadar olan Avrupa bölgesini fethetmişti. Şimdi de Ford Otosan, global ürünü Cargo 1846T ile tüm dünyayı fethedecek’ ifadelerine yer verdi. Bu ürün, zamanı geldiğinde Viyana’ya da gidecek, Avrupa ve diğer ülkelere de” diye konuştu.
Fabrika kapasitesi artacak
Ortak bir girişim olmalarına rağmen, Cargo’nun yurt dışındaki bayi ve servis teşkilatlarını da kendilerinin kuracağını vurgulayan Yenigün, “Bu, Türkiye’deki bir üretici için ilk. Yurt dışındaki bayilerimizi kendimiz atayacağız. 16 ülkede süreç tamamlandı. Uzun vadede 50 ülkeye çıkacak. Rusya’da ise zaten kendimiz varız ve bayi sayımız 17 olacak” ifadesini kullandı.
2013 sonunda kadar 500’ü ihracat olmak üzere toplam 3 bin, 2020’ye kadar da yıllık ortalama 6 bin 500 adet Cargo 1846T satmayı hedeflediklerini belirten Yenigün, “Bu yıl iç pazarda yüzde 24 paya ulaşmak istiyoruz. İhracatımızı da yüzde 60 artışla 1600 adet olarak belirledik. Bu projeyle İnönü fabrikasını genişlettik. Tek vardiyada 10 bin adet olan kapasite, zaman içinde artacak” diye konuştu.
Ford Otosan Kamyon İş Biriminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay da, “1846T ile 38’i Avrupa’da toplam 46 ülkede, 40 bin servis noktasında çağrı merkezi desteği sağladık” dedi.
Yeni kamyon, ilk yerli ‘bebek’ Anadol’la burada tanıtılmıştı
Merhum Vehbi Koç’un, Türkiye’nin ilk yerli otomobilini yaratma isteğinin ürünü olan Anadol, yeni D-750 serisi kamyonla birlikte Otosan bayilerine ilk kez Büyük Efes Oteli’nde, 1966’nın şubat ayında tanıtılmıştı. Otosan, 1966 Şubat ayında yeni üreteceği D-750 Serisi kamyonları tanıtdmak için bayilerini otelde toplamıştı. Ancak bir sürpriz yaparak, toplantıya, “kamyonun arkasındaki bebek” de getirildi. Merhum Vehbi Koç’un “bebek” dediği, İngiltere’den karayoluyla kullanılarak getirilen Anadol’un ilk prototipiydi. Bayiler, “Bu otomobili satarız, hem de çok satarız” diye destek verdi. Otosan, D-750’nin kabinini, dünyada ilk kez Anadol’daki fiber teknolojisiyle üretmişti. Ford, testlerde bu kabinin, orijinal saç kabinden daha dayanıklı olduğunu görmüş, onay vermişti.
Küresel Cargo planının ikinci aşaması
Global Cargo anlaşması kapsamında, birinci aşama olarak Güney Amerika’da üretilen Cargo’larda Ford Otosan’ın ihraç ettiği kabinler kullanılmaya başlandı. İkinci aşama olan “ortak ürün” ise, üretimine başlanan Cargo 1846T. Anlaşmanın son aşaması olan ortak ürün gamı stratejisi üzerindeki çalışmalar ise sürüyor.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün “Türk mühendisliğiyle geliştirilen Cargo ile kamyon pazarında küresel marka yarattık. 53 yıllık tecrübemizle 180 bin adedin üzerinde kamyon ürettik. Küresel mühendislik merkezimizdeki 1240 mühendisimizin 400’ü sadece Cargo’ya çalışıyor. Üç yılda geliştirdiğimiz yeni Cargo 1846T’yi Avrupa, Amerika ve Asya olmak üzere 3 kıtada, yol ve iklim şartları birbirinden farklı olan 8 ülke ve 12 yerde test ettik” dedi.
İlk etapta 460 PS’lik farklı bir motorla donatılan Cargo 1846T, binek konforu ve özellikle sunan iç mekana sahip. Debriyajsız otomatik şanzıman seçeneği de bulunan araçta, lüks binek araçlardan tanıdığımız ESP, Yokuş Kalkış Desteği, klima gibi donanımlar da bulunacak.
MaseratI yenİ sedanla satışları 3’e katlayacak
İtalyan lüks ve spor otomobil üreticisi Maserati’nin yeni geliştirdiği Ghibli, tutkunlarının karşısına çıkmak için gün sayarken, FerMas tarafından da heyecanla bekleniyor. Nitekim FerMas, Mercedes E-Serisi, BMW 5-Serisi ve Audi A6’ya rakip olacak, ancakt daha sportif özellikleriyle ön plana çıkacak Ghibli ile bu yıl hedeflerini büyütüp, satışlarını 3’e katlamayı istiyor.
Fermas Satış ve Pazarlama Müdürü Ferhat Albayrak, Maserati’de geçen yıl 18 adetlik satış gerçekleştirdiklerini hatırlatırken, bu yıl yenilenen Quattroporte ve Ghibli ile birlikte toplam satışlarını üçe katlamayacaklarını söyledi. Albayrak, 3.0 lt dizel ve benzinli motorlarla getirilecek Ghibli’den, 30 adet satmayı, toplam satışları da 50 adede taşımayı planladıklarını vurguladı. 2013’ün Maserati açısından “sedan” atılımı yaptığı bir yıl olacağını vurgulayan Albayrak, Ghibli’nin, bu yılın ikinci yarısından itibaren Türkiye yollarına çıkacağını, 160-180 bin euro arasında bir fiyat aralığında olmasını beklediklerini bildirdi.
Albayrak, daha önce konsept olarak gösterilen markanın SUV modeli Levante’nin de hazırlık aşamasında olduğuna dikkat çeken Albayrak, bu otomobilin de 2015’te gelmesinin beklendiğini söyledi. Tasarımı konsept halinden farklı olacak Levante’nin, Maserati’nin Türkiye satışlarını yıllık 100 adedin üzerine taşıması öngörülüyor.
Adapazarlı Corolla yüzünü ilk önce fabrikada gösterecek
Toyota’nın Türkiye’de 150 milyon euro yatırım ve 800 kişilik ek istihdamla üretmeye başlayacağı 11. nesil Corolla’nın hazırlıkları sürerken, aracın üretime hazır hali, haziran ayında fabrikada düzenlenecek tanıtıma kadar yüzünü saklayacak. Aracın, ağustos ayına doğru Türkiye’de satılması bekleniyor.
Türkiye’nin Rusya dışında Avrupa bölgesinde en çok Corolla satılan ülke olduğunu hatırlatan Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Corolla bizim için önemli bir model. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 13 bin adet sattık. Bu yıl da mevcut Corolla’nın satışı sürecek” dedi. Yeni aracın ilk kez haziranda Adapazarı fabrikasında yapılacak organizasyonla dünyada ilk kez Türk basınının önüne çıkacağını söyleyen Bozkurt, bu tarihe kadar bir fuar ya da etkinlikte görünmeyeceğini ifade etti.
2012’de Auris rekor kırdı
2014’te yıllık 50 binlik satış hedefleri olduğunu, 25 binini Corolla’nın oluşturacağını hatırlatan Bozkurt, “Corolla’nın bizim için önemini Japonya da biliyor. Bu yüzden üretilecek prototipin seçilmesine bizi de davet ettiler” diye konuştu.
Yeni Auris’in tanıtımında konuşan Bozkurt, markanın yeni tasarım çizgisine uygun geliştirilen Auris’in, müşterilerin heyecan ve değişim beklentilerine cevap verebilecek bir model olduğunu söyledi.
Şubat ayının ilk günlerinde satışa sunulacak yeni Auris’in, önceki neslinin başarısını sürdüreceğine inandıklarını belirten Bozkurt, “Geçen yıl Türkiye’deki satışlarımızın yüzde 35’ini Auris oluşturdu. Bu da 11 bin 500 adet civarında. 2012 son yıl olmasına rağmen rekor sayıda Auris sattık” dedi. Yeni Auris’in Avrupa’da çok talep gördüğünü, Türkiye için 7 bin adetlik bir kota alabildiklerini söyleyen Bozkurt, bunun da mevcut potansiyelin yarısı olduğunu, bir o kadar daha satabileceklerini dile getirdi. Bozkurt, “Satamamaktan değil, araç bulamamaktan yakınacağız. Auris’te beklemeler yaşanabilir” dedi.
39 bin 900 TL’den başlıyor
Toyota’nın yeni tasarım anlayışını yansıtan Yeni Auris, markanın 2013 yılındaki yenilenme atağının ilk ürünü olarak şubat ayının başında Türkiye yollarına çıkıyor. “Life”, “Active”, “Advance” ve “Premium” olmak üzere 4 farklı donanım paketi seçeneğinin sunulduğu yeni Auris’teki dış tasarım, Toyota’nın GT86 ve Yaris’te de kullandığı yeni aile yüzünü yansıtıyor. Auris, bu haliyle Toyota müşterilerinin “heyecan verici görünüm” isteğine yanıt vermiş.
İç mekanı da tamamen farklılaşan yeni Auris, 1.33 lt (99 HP) ve 1.6 lt (132 HP) benzinli motorların yanı sıra 1.4 lt (90 HP) dizel motor seçenekleriyle satılacak. Yeni Auris’in 1.6 lt versiyonunda ilk kez CVT otomatik şanzıman, 1.4 lt dizeldeyse multi mode şanzıman seçenekleri olacak. Yeni Auris, 39 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.