Mahallede kendilerine ait bir su değirmenleri olduğunu anlatan Yolcu, “Buğdayı orada öğütüp kepekli una çeviriyoruz. Kepekli olunca tadı ve aroması farklı oluyor.
Unu, suyu, odununun bile özelliği var. Odunu çıralı olmayacak özlü odun olacak. Fırından çıkan ekmekleri kurutup peksimet yapıyoruz. Taze ekmekte bayatlamadan en az 2 hafta dayanır. Fırın taşlarının da kendince ayarı var. İçindeki taşların beyazlaması gerek” ifadelerini kullandı.
Yolcu 200 yıllık ekşi mayayı cam kavanozlara koyarak buzdolabında sakladıklarını, kendilerinden sonra ekmek yapacak kimse ona verdiklerini söyledi. Ekmeğin yapım sürecinde çok sayıda püf noktası olduğunu ve birinin atlandığı zaman randıman vermediğini dile getiren Yolcu, bu işin geleceğe de aktarılması için çocuklarına da öğrettiklerini sözlerine ekledi.