Mısır 'daki Abydos tapınağındaki hiyerogliflerde, helikopteri, tankı, kargo uçağını ve planörü çağrıştıran şekiller vardır. Bu hiyeroglifler başka hiyerogliflerin altına gizlenmişlerdi. İlk tabaka hiyerogliflerin yerinden kopup düşmesiyle bu esrarengiz şekiller gün yüzüne çıkmıştır.
1900 'lü yılların başlarında 250 civarında hiyeroglif Sydney 'in 100 km. kuzeyindeki Hunter Valley ulusal parkında keşfedilmiştir (Avustralya).
Bunlar antik Mısır hiyeroglifleridir. Kuşkuya yer bırakmayacak olan Eski Mısır imgesi "Anubis" çizimi ile birlikte hiyeroglifler şu soruyu akla getiriyor: Acaba Eski Mısırlılar Avustralya 'yamı gitmişlerdi ?
1902 yılında Girit Adası yakınlarında batık bir Roma gemisinde bir cihaz bulundu. Arkeologlar yaptıkları ölçümlerle cihazın milattan önce 100'lü yıllara ait olduğunu keşfettiler.
Cardiff Üniversitesi bilim insanları, Antikythera ismi verilen bu son derece karmaşık, çarklılardan oluşan aletin bir astronomi saati olduğunu fark ettiler.
Bilim hala ne aletin mekanizmasını, ne de gerekli teknoloji ve bilgi yokluğunda nasıl insanların olup da böylesi bir aleti inşa edebildiklerini anlamış değil.
Çin'de bir dağın tepesinde üçgen şeklinde, 40 cm genişliğinde, dağın derinlerine doğru giden, kısmen paslanmış borular bulundu.
Daha insanların eti nasıl pişireceklerini bilmedikleri dönemlerde bu boruları nasıl ve neden inşa etmiş olabileceklerine bilim insanları açıklama getiremiyor.
Fiziksel dünyayı algılamaya yarayan duyular sorulduğunda hemen saymaya başlanır: Görme, duyma, tat alma, dokunma ve koklama. Bilimin üzerinde çalışarak, istatistiki incelemelerle doğruluğunu ispatladığı, insanların yakın gelecekte olabilecekleri ya da görmediği halde o anda başka bir mekânda olanları hissetmeleri olayı 6. his olarak tanımlanmıştır.