22.01.2022 - 13:00 | Son Güncellenme:
Asya'da Hindistan ile Çin gibi iki devin arasında sıkışıp kalan Nepal, dünyanın çatısı olarak adlandırılıyor. Himalaya Dağları ile çevrili olan Nepal, deniz seviyesinin binlerce metre yükseklikte yer alıyor. Dağcıların en gözde rotası olan bu küçük ülke manastır ve tapınaklarıyla da ünlü.
Dünyanın çatısı olarak da adlandırılan Nepal, biraz da coğrafi koşullarından ötürü dış dünyayla yakın döneme kadar bağları zayıf bir vaziyetteydi. 8848 metre yüksekliğindeki Everest'e ev sahipliği yapan Nepal, federal bir cumhuriyettir. Ülkenin resmi dili de Sanskritçedir.
Nepal'e dair ilk kaynaklar milâttan sonra 4. yüzyıla uzanıyor. Bölgede çeşitli Hint prensliklerinin kurulmaya başlanmasıyla birlikte tarih kayıtlarında da yer almaya başlayan Nepal, bundan sonraki süreçte de kalıcı yerleşimlere ev sahipliği yaptı.
1769 yılında Katmandu'yu ele geçiren Gurkalardan sonra bölge Nepal olarak anılmaya başlandı. Gurkalar dönemi aynı zamanda başta Katmandu olmak üzere Nepal'in geneli için de en görkemli dönemdi. Bu devirde inşa edilen yapılar günümüzde de tüm ihtişamını yansıtmakta.
1816 yılına kadar iki yıl boyunca bölgede hakimiyet kurmak isteyen İngiliz sömürge güçleriyle savaşan Gurkalar, bu mücadele sonucunda Nepal'i işgalden korusa da büyük güç kaybettiler. 19. yüzyılın ortalarında başlayan bu bölünme ve zayıf yönetim 1951'e kadar devam etmiştir.
Bu tarihten itibaren Nepal, siyasi birliğini yeniden kurmayı başarsa da kısa sürede ideolojik kaynaklı iç savaş yeniden uzun yıllar sürecek bir kargaşa döneminin kapısını aralar. Çin ve Hindistan arasında dağlık arazide yer alan ülkede Hindu kültürü çok belirgin ve belirleyici bir ögedir.
1996 yılında kızışan iç savaş sırasında başkent Katmandu bir süre kuşatma altında kalmış ve bu durum uluslararası barış gücünün bölgeye gelmesiyle nispeten kontrol altına alınmıştır. Bu döneme kadar krallıkla yönetilen Nepal, 2008 yılında alınan kararla federal bir cumhuriyete dönüşmüştür.
Yaklaşık 28 milyonluk bir nüfusa sahip olan ülkenin başkenti ve en büyük şehri olan Katmandu her konuda Nepal'in merkezi konumundadır. 147.516 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan Nepal'de trafik bölgedeki İngiliz etkisiyle soldan akmaktadır.
Dünyanın en yüksek on dağından sekizine ev sahipliği yapan Nepal, dünyanın dört bir yanından dağcıları ağırlamakta. Bunlardan en ünlüsü kuşkusuz Everest Dağı'dır. İlk kez 1953 yılında Edmund Hillary'nin zirvesine tırmanmayı başardığı Everest maalesef pek çok dağcıya da mezar olmuştur.
Zirveden dağcıların cesetlerini indirmek Nepal için büyük maliyete neden olmasından ötürü, ülkedeki dağlar çok sayıda dağcının ölmüş bedeniyle doludur. 2018 yılında tırmanış gerçekleştiren bir grup, zirveye tırmanırken donarak hayatını kaybeden bir dağcının 75 yıl sonra cansız bedenine ulaştı.
Çok sayıda Hollywood filmine de konu olan bu dağcı hikâyeleri dünya genelinde de büyük bir ilgiyle karşılanmakta. Nepal'in Güney Col bölgesi Everest Dağı'na tırmanış gerçekleştirmek için en kolay geçit olma özelliği taşımaktadır. Ancak elbette bu tırmanış için profesyonel olmak gerekiyor.
Başta Everest olmak üzere bölgedeki pek çok dağ deniz seviyesinden o kadar yüksektir ki bir noktadan sonra oksijen seviyesi de azalmaya başlamakta. Bu yüzden tırmanış sırasında oksijen tüpü kullanmak da hayati öneme sahip.
Ülkenin başkenti ve en büyük şehri olan Katmandu'ya dönecek olursak; Himalayaların eteklerinde kurulu olan Katmandu yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip. Bir buçuk milyon kişinin yaşadığı başkent Katmandu, aynı zamanda ülkenin en önemli uluslararası havaalanına da ev sahipliği yapmakta.
Onlarca farklı etnik grubun yaşadığı ülkede, bu gruplarının pek çoğunun dili resmi dil statüsüne sahip. Ülkede %80 civarında bir Hindu nüfus mevcut. Pek çoğu Gurkalar döneminde inşa edilmiş görkemli tapınak ve manastırlar, ülkeye gelen turistlerin de ilgi odağı konumunda.
Katmandu sokaklarında inançlı Hindulara sıklıkla rastlamak mümkün. Yerel halktan olduğu kadar Batılı ülkelerden gelip sonradan bu inancı benimseyenler de Katmandu sokaklarında bu şekilde yaşıyor.