22.03.2010 - 10:08 | Son Güncellenme:
ANTALYA'nın Korkuteli İlçesi'nde, İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerde motosikleti bağlanan 37 yaşındaki Ali Gül, üzerine benzin dökerek kendini yaktı. Bir anda alevler içinde kalan Gül'ü polisler montlarıyla söndürdü.Hükümet Caddesi'nde bugün öğle saatlerinde motosiklet denetimi yapan Korkuteli İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği ekipleri, 07 RT 291 plakalı motosikletin sürücüsü Ali Gül’ü durdurdu. Sürücü Ali Gül’ün kaskı ve ehliyeti olmadığını tespit eden polis, motosiklete el konularak işlem yapılacağını söyledi. Bunu duyan Gül, polislerin yanından kısa bir süre ayrılarak yakındaki bir akaryakıt istasyonundan benzin alarak, geri döndü.Polislere yaklaşan Gül, “Motosikletimi vermezseniz kendimi yakarım” diyerek üzerine benzini döktü ve çakmağa çaktı. Bir anda alevler içinde kalan adamı, polisler montlarıyla söndürdü. Vücudunda yanıklar oluşan Gül, 112 Acil servisi ile Korkuteli Devlet Hastanesine götürüldü. İlk tedavisi burada yapılan Gül, Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.Korkuteli İlçe Emniyet Müdürü Cahit Sarı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Biz kurallara uyan kimseyi durdurmuyoruz. Ama maalesef kurallara uymayan çok sayıda sürücü var. Bunun için de bu uygulamalar devam edecek” dedi.
ANTALYA'da görev yerleri değiştirilen bir kadın polis memuru ile erkek komiser, kendilerine insan onuruna yakışmayan, aşağılayıcı, yıldırıcı ve hukuk dışı insan hakları ihlali yapıldığını ileri sürerek, Valilik İl İnsan Hakları Kurulu'na başvurdu. 38 yaşındaki polis memuru Songül Demir ve aynı yaştaki komiser İsmail Hakkı Efe'nin, daha önce de Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açıp Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundukları belirlendi. İddiaya göre olay şöyle gerçekleşti: Antalya merkeze bağlı Beldibi Polis Merkez Amirliği'nde görevli komiser İsmail Hakkı Efe, geçen ağustos ayında Antalya Emniyet Müdürü Dr. Ali Yılmaz'ın tayin yazısıyla Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne, aynı yerde görevli polis memuru Songül Demir ise Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü'ne gönderildi. Komiser Efe ve polis memuru Demir, geçen eylül ayında Bölge İdare Mahkemesi'ne tayinlerinin usulsüz olduğu iddiasıyla dava açtı. Mahkeme tayinlerin ‘Valilik’ imzasıyla yapılabileceğini, Emniyet Müdürünün imzasıyla olamayacağını, valinin de yetkisini devredemeyeceğine karar vererek polisleri geçen kasım ayında eski görev yerlerine iade etti. Geçen 15 Aralık'ta Beldibi Polis Merkezi'nde tekrar göreve başlayan komiser ve kadın polis, 10 gün sonra Vali Alaaddin Yüksel imzasıyla yine tayin edildiler. Komiser İsmail Hakkı Efe bu kez Sanayi Polis Merkezi'ne, kadın polis memuru Songül Demir ise yine Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü'ne gönderildi. Ancak her iki polis de karara itiraz etti. Ardından da geçen ocak ayında ayrı ayrı Antalya Valiliği'ne giderek İl İnsan Hakları Kurulu'na şikayet dilekçesi verdi. Evli ve 12 yaşında bir kız çocuğu annesi olan 14 yıllık polis memuru Songül Demir, dilekçesinde, kendisine sistematik olarak hukuk dışı, insan onuruna ve haysiyetine yakışmayan insan hakları ihlali yapıldığı iddia etti. 17 yıllık memur olan evli ve bir çocuk babası komiser İsmail Hakkı Efe ise kendisine sistematik olarak aşağılayıcı ve yıldırıcı insan hakları ihlali yapıldığını yazdı. İl İnsan Hakları Kurulu, Vali Yardımcısı Mehmet Seyman başkanlığında 10 Şubat'taki toplantısında Komiser Efe'nin başvurusunun, değerlendirilmek üzere İl İdare Kurulu Müdürlüğü'ne bildirilmesine, 10 Mart'taki toplantısında ise polis memuru Demir hakkında devam eden soruşturmaların sonucunun beklenmesine karar verdi. Görev yeri değiştirilen Komiser Efe'nin Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER'e, şikayet mailleri yazdığı da ileri sürüldü. Efe ayrıca, Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na da suç duyurusunda bulunup, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel'i mahkeme kararını uygulamamakla, Emniyet Müdürü Dr. Ali Yılmaz'ı ise adli görevi ihmal etmekle suçladı. DÜŞÜK BEL SORUŞTURMASIBu arada kadın polis memuru Songül Demir'in 3 ayrı soruşturmasının olduğu ortaya çıktı. Demir hakkında işe gelmemek, amire küfür, kılık kıyafet yönetmeliğine uymamak suçlamalarıyla hakkında tutanak tutulduğu bildirildi. Görev yerinde düşük bel pantolon giymekle suçlanan Demir'in ise amirini kalçalarına bakmakla suçladığı öğrenildi.
Kadın öğretmenin şüpheli ölümü Turaç TOP/İZMİR, (DHA) İZMİR'in Bahçelievler Semti'nde oturan İngilizce Öğretmeni 41 yaşındaki Emine Nesrin Karaoğlu, evinde ölü bulundu. Karaoğlu'nun kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmasına karar verildi.Olay, bugün saat 12.00 sıralarında 502/2 Sokak 46 numara meydana geldi. Anne Nadide Karaoğlu, Gültepe Semti'ndeki Kazım Karabekir İlköğretim Okulu'nda İngilizce Öğretmeni olarak görev yapan kızı Emine Nesrin Karaoğlu'na ulaşamayınca evine gitti. Eve giren anne Karaoğlu, Emine Nesrin Karaoğlu'nun cansız bedeniyle karşılaştı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, ağzından kan gelen ve vücudunda morluklar olan Karaoğlu'nun, öldüğünü belirledi. Nöbetçi savcının talimatıyla Karaoğlu'nun kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmasına karar verildi. Karaoğlu'nun cesedi, İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırılırken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Bu kadınlara dikkat İstanbul’da suç örgütü oluşturarak iş bulma vaadiyle Türkiye’ye getirdikleri yabancı uyruklu kadınlara fuhuş yaptırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan 13 kişiden 11’i tutuklandı.Alınan bilgiye göre, İstanbul Jandarma Komutanlığı ekiplerinin istihbari çalışmaları sonucunda, H.T’nin elebaşılığını yaptığı suç örgütünün Büyükçekmece ve Silivri’de yurt dışından iş bulma ve daha iyi bir yaşam vaadiyle Türkiye’ye getirilen yabancı uyruklu kadınları fuhşa zorlandığı belirlendi.Ayrıca bu kadınlara uyuşturucu temin eden suç örgütü elemanlarının, müşterilere de uyuşturucu sattıklarının tespit edilmesi üzerine soruşturmayı derinleştiren İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 27 Martta 15 ev, 4 otel ve 2 gece kulübüne eş zamanlı operasyon düzenledi.Operasyonda H.T’nin de aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alınırken, 71 pasaport, 6 cep telefonu, 7 sim kart ve 80 şişe kaçak içki ele geçirildi. Suç örgütü üyelerinin, yurt dışından getirilen yabancı uyruklu kadınları, Silivri ve Büyükçekmece’deki bazı otellere yerleştirip, pasaportlarına el koyup, yüksek miktarlarda borçlandırarak fuhşa zorladıkları belirlendi.Suç örgütü tarafından fuhşa zorlandıkları belirlenen 71 kadın sağlık kontrolünden geçirildi. Kontrollerde, kadınlardan 2’sinin HIV, 24’ünün de cinsel yolla bulaşan hastalık taşıdığı tespit edildi. Bu kadınların, ülkelerine gönderilmek üzere, Yabacılar Şube Müdürlüğüne teslim edilecekleri bildirildi. Jandarmadaki işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edilen 13 kişiden 11’i tutuklandı. Bu arada, soruşturma sırasında yapılan telefon dinlemelerinde şüphelilerin, fuhşa zorladıkları kadınlara ilişkin, "Uygun fiyata lüks otomobiller geldi. Bunların 1 günlüğü 200 dolar, orta sınıf otomobillerin 2 günlüğü 200 dolar" şeklinde konuştukları öğrenildi.
Ev karşılığı kendilerine evlatlık verdiği bebeği geri aldığını öne sürdü Mehmet KAYMAK/ADANA, (DHA)ADANA’da 13 yıllık evliliklerinde, tüp bebek yöntemini de denemelerine rağmen çocukları olmayan 30 yaşındaki Dilber ve 36 yaşındaki Ahmet Ok çifti, Ahmet Ok'un ağabeyi Halil Ok’un çocuğunu evlatlık aldı. Çocuk karşılığında ağabeyine 2 ev verdiğini öne süren Ahmet Ok, ancak ağabeyinin bir yıl sonra da mahkeme kararıyla çocuğu geri alıp, evlerini de vermeyerek kendilerini dolandırdığını iddia etti. Suçlanan ağabey ise, kardeşi ve eşinin çocukları olmadığı için boşanma aşamasına geldiklerini, bu nedenle de yeni doğan bebeklerini, tekrar birleşmeleri için geçici olarak verdiklerini, nüfuslarına geçirdiklerini öğrenince de mahkeme kararıyla geri aldıklarını söyledi.Dedekorkut Mahallesi’nde oturan ve çocuk sahibi olamayan Ok çifti, bütün maddi birikimlerini harcayarak denedikleri tüp bebek yönteminden de sonuç alamadı. İddiaya göre çift, çocuk yuvasından kimsesiz bir bebeği evlatlık almak isteyince, 6 çocuk sahibi ağabey Halil Ok devreye girerek, “Babası belli olmayan çocuk almayın. Sizin için de bir çocuk yaparız” dedi. iddiaya göre Halil Ok, eşinin dünyaya getirdiği 7’inci çocukları olan kız bebeği, doğduğu gün kardeşine verdi.AĞABEY KIZINI VERDİ GERİ ALDIDilber ve Ahmet Ok çifti, bebeğin kendilerine evlatlık verilmesi nedeniyle karşılığında Halil Ok’a 2 evin tapusunu verdiklerini iddia etti. Ev karşılığı kızlarını kardeşine evlatlık verdiği öne sürülen Halil Ok, ‘Kader’ adı verilen kız bir yaşına gelince mahkeme kararıyla geri aldı.3 yaşında iken yanlış yapılan iğne sonucu 2 ayağı gelişemeyen, merkez Yüreğir İlçe Belediyesi’nde özürlü kadrosundan işçi olarak çalışan Ahmet Ok savcılığa başvurarak, ağabeyinin kızını ev karşılığında kendilerine evlatlık vermesine karşın bir yıl sonra geri aldığını, evlerini de vermeyerek kendilerini dolandırdığını öne sürdü. Şu an kiralık evde oturduklarını belirten Ahmet Ok şunları anlattı:“Biz çocuk yuvasından evlatlık almak isterken ağabeyim, ‘Ailesi belli olmayan çocuk almayın. Biz yapar size veririz’ dedi. Doğan kız bebeği bize verdiler. Karşılığında biri çalışarak satın aldığım, biri de babamdan miras kalan 2 evin tapusunu istedi. Biz de kabul ettik. Bebek bir yaşını doldurunca ağabeyim mahkeme kararıyla onu elimizden aldı. Hem evimizi, hem de çocuğumuzu elimizden aldı. Bizi dolandırdı. Bebeği aldılar, bari evimizi geri versinler.”‘BARIŞMALARI İÇİN VERDİK’Kardeşinin suçladığı Halil Ok ise, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, kardeşinin çocukları olmadığı için 2006’da eşinden ayrıldığını, onların tekrar barışmaları için çocuklarını geçici olarak kendilerine verdiklerini söyledi. ‘Ev karşılığında çocuk’ iddiasının da asılsız olduğunu savunan Halil Ok, “Evi daha önce oğluma satmıştı. Biz kızımızın nüfusunu üzerine yaptırdığı, hem de aile yaşantısını beğenmediğimiz için çocuğumuzu geri aldık. Biz kimseyi dolandırmadık. Kardeşim, bana ve aileme iftira atıyor. Yalan söylüyor” diye konuştu.
Öldürülen evli kadın hamile çıktı, baba DNA testiyle belirlenecekHakan ÇELİKBAŞ/ SAMSUN,(DHA)SAMSUN’da gizli ilişki yaşadığı 27 yaşındaki Özcan Özdoğan tarafından bıçaklanarak öldürülen evli ve 2 çocuk annesi 36 yaşındaki Serap Çakır’ın, yapılan otopsisinde bir aylık hamile olduğu belirlendi. Ceninden alınan örnek, DNA testi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Bugün adliyeye çıkartılan Özdoğan ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savunmasında, “Tek suçum sevmek” dedi.İlkadım İlçesi Kökçüoğlu Mahallesi’nde geçen Cumartesi günü meydana gelen olayda iddialara göre bekar olan Özcan Özdoğan ile evli ve 2 çocuk annesi Serap Çakır, 2009 yılının Haziran ayı içinde bir alışveriş merkezinde tanıştıktan sonra birlikte olmaya başladı. İki sevgili bu tarihten itibaren sık sık Serap Çakır’ın Kökçüoğlu Mahallesi’ndeki evinde buluşup cinsel ilişkiye girdi. Özcan Özdoğan sevgilisine evlenmek istediğini söyledi. Genç kadın da eşi 42 yaşındaki S.Ç.’dan ayrılmak için mahkemeye başvurduğunu, mahkemenin sonuçlanmasının ardından evlenebileceğini söyledi.BOŞANMAKTAN VAZGEÇTİĞİNİ ÖĞRENDİAncak Özcan Özdoğan, iki ay önce Serap Çakır’ın eşiyle boşanma kararından vazgeçtiğini ve ilişkilerinden hamile kaldığını, çocuğu ise aldıracağını öğrendi. Cumartesi günü de Serap Çakır’ı pazar dönüşü yolda görüp konuşmak için yanına gitti. İddiaya göre genç kadın konuşulacak birşey olmadığını, bebeği de aldıracağını söyledi. Bunun üzerine alkollü olan zanlı üzerindeki bıçağı çıkartarak Serap Çakır'ı ve kendisine engel olmak isteyen Serap Çakır’ın arkadaşı 53 yaşındaki Fatma Yaylı’yı bıçaklayarak kaçtı. 2 yaralı kadın 112 ambulansı ile Gazi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralı olan Serap Çakır hastanede polise verdiği ifadesinde kendilerini bıçaklayanı tanımadığını söyledi. Ertesi gün de yaşamını yitirdi. hayatını kaybetti.POLİS GİZLİ AŞKI ORTAYA ÇIKARDIAncak polis yaptığı araştırmalar sonucu Serap Çakır’ın şüpheliyle gönül ilişkisi olduğunu, yaklaşık 1 ay önce de şüpheliyi kendisini rahatsız ettiği gerekçesiyle Çarşı Karakoluna şikayet ettiğini belirleyerek, Özcan Özdoğan’ı dün gözaltına aldı. Gazi Devlet Hastanesi’nde Serap Çakır’ın cesedine yapılan otopside bir aylık hamile olduğu belirlendi. Ceninden alınan parça, babasının belirlenmesi için DNA testi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Bu amaçla kadının eşi ve sevgilisinden de kan örneği alındı.TUTUKLANDIPolisteki ifadesinin ardından bugün adliyeye sevk edilen Özcan Özdoğan ifadesinde şunları söyledi:“Serap ile geçen yıl pazardan alışveriş yaparken tanıştık ve arkadaş olduk. Ben duygusal anlamda Serap’a bağlandığımı ve kendisiyle evlenmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine bana resmi nikah ile evli olduğunu ancak boşanma davası açtığını, boşanma davasının sonuçlanmasından sonra evlenebileceğimizi söyledi. Biz bu arada Serap’ın Kadıfekale Mahallesi’ndeki evinde birlikte olmaya başladık. Ben yakın zamanda Serap’ın eşiyle ayrılmaktan vazgeçtiğini ve birlikte yaşamaya başladıklarını öğrendim. Bunu Serap’a sorduğumda doğruladı ve ilişkimizin bu şekilde devam etmesini istedi, ancak ben kabul etmedim. Daha sonra çalışmak için Sinop’a gittim. Ancak sık sık cep telefonuyla görüşüyorduk. Samsun’a döndüğümde Serap’la buluştuk ve kilo aldığını farkettim. ‘Kilo almışsın’ dediğimde benden hamile olduğunu söyledi. Ben de ‘çocuğumun başkasına baba demesini kabul edemem’ dedim. O da çocuğu aldıracağını söyledi. Olay günü hayatımda ilk kez bir arkadaşın yanında alkol aldım ve cadde üzerinde otururken Serap’ı gördüm. Konuşmak için yanına gittim. Ancak konuşacak birşeyi olmadığını çocuğu aldırmaya gideceğini söyleyerek bana hakaret dolu sözler söyledi. Bunun üzerine kendimi kaybetmişim. Kendime geldiğimde elimdeki bıçak kanlıydı. Korktum ve kaçtım kimseye de birşey anlatmadım. Daha sonra polisler beni akrabamın evinde yakaladılar. Tek suçum sevmek.”Savcılık ifadesinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen Özcan Özdoğan, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Rehabilitasyon merkezinde skandal Mehmet Kayhan YILDIZ/KONYA, (DHA) KONYA'da özel bir rehabilitasyon merkezinde görevli evli ve 3 çocuk babası İşitme Engelliler Öğretmeni 65 yaşındaki N.S., merkezde eğitim gören işitme engelli 17 yaşındaki A.Ö.'yü hamile bıraktığı iddiasıyla, ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan tutuklandı. Karatay İlçesi'ndeki özel bir rehabilitasyon merkezinde eğitim gören işitme engelli A.Ö.'nün karnının büyümesi ve ‘regl’ olmaması üzerine ailesi, kızlarını Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürdü. Burada yapılan doktor kontrolünde A.Ö.'nün 4 aylık hamile olduğu, ancak, kızlık zarının zarar görmediği tesbit edildi. A.Ö.'nün, ailesine öğretmeni N.S.'yi göstermesi üzerine aile, savcılığa suç duyurusunda bulundu. N.S. ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan tutuklandı. Olayın adliyeye intikal etmesi üzerine Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü idari soruşturma başlatıldı. İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, “Özel rehabilitasyon merkezinde iddia edilen olayın duyumunu alır almaz, kurum ve içerisindeki işleyiş ile ilgili inceleme başlattık. Konu oradaki özürlü bir öğrenciyle ilgili taciz olarak gündeme geldi. Bunun iddiadan mı ibaret olduğu inceleme sonrası ortaya çıkacak. Olay doğru çıkarsa gerekli müeyyideler uygulanacak” dedi.
Çalıştığı okuldaki liseli kızı hamile bıraktı, zorla evlendi. Bir öğretmenle tam 2.5 yıl yasak aşk yaşadı, bir diğerini de taciz etti. Ve hâlâ görevinin başında... 4500 ÇOCUK EMANET İstanbul’daki okullarda 233 kantincinin yüz kızartıcı suç işlediği ortaya çıkmıştı. Bunlardan birinin ibretlik öyküsü raporlara konu oldu. İşte, Taksim’deki ilköğretim okulu ve lisenin kantinini işleten Ş.A. MÜDÜR DE SÜRÜLDÜ 2005’te 15 yaşında lise 1 öğrencisini hamile bıraktı, evlendi. Evliyken 2.5 yıl bir öğretmenle yaşadı. Bir öğretmeni tacizden halen yargılanıyor. İki öğretmen ile müdür onun yüzünden sürüldü. Kantinci yüzünden zoraki tayin İstanbul Taksim’de, 4 bin 500 öğrencinin aynı kampus içerisinde okuduğu bir ilköğretim okulu ve bir lisenin kantinini işleten Ş.A.’nın, bekâretini bozduğu 15 yaşındaki lise 1. sınıf öğrencisi ile evlendirilerek hapse girmekten kurtarıldığı ortaya çıktı. Aynı okulda, bir kadın öğretmenle ilişkisi olan, bir başka öğretmeni de taciz ettiği için hakkında dava açılan Ş.A.’nın, bakanlık müfettişleri raporuyla okuldan uzaklaştırılması istendi. Ancak kantinci ihaleleri kazanarak işletmeciliğe devam etti İKİ ÖĞRETMEN TACİZE FAZLA DAYANAMADI Gazete Habertürk'ün haberine göre, İstanbul Taksim’deki bir ilköğretim okulu ve lisenin ortak kullandığı bahçedeki kantini işleten Ş.A.’nın 5 yıl önce, lise 1. sınıf öğrencisi ile ilişkiye girdiği haberleri yayılmaya başlanınca, olaya önce ilköğretim müfettişleri ardından da Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri el koydu. 15 yaşındaki liselinin ifadesi alındı.Müfettişlerin “Bu adamı okuldan atın” raporuna ve Kaymakamın da “tekrar ihale vermeyin” demesine rağmen, kantinci ihaleyi yeniden kazanarak okulda işletmeciliğe devam etti. Yasalara göre; reşit olmayan öğrenci koruma altına alınması gerekirken, o dönem 15 yaşında olan liseli kızın, 33 yaşındaki kantinci Ş.A. ile ailesinin de rızasıyla evlendirildiği ortaya çıktı. Genç kız okulu bıraktı. 2.5 YILLIK BİR AŞK DAHA! Bu soruşturma sürerken, kantinci Ş.A.’nın bu kez okulun ilköğretim bölümünde görev yapan öğretmen Ö.T. ile de 2.5 yıla yakın ilişki yaşadıkları anlaşıldı. Ş.A.’nın evliliğini öğrenen öğretmen Ö.T., bu evliliğe karşı çıkmasına rağmen ilişkisini bir müddet daha sürdürdü. Ancak daha sonra Ş.A. ile yollarını ayıran öğretmen Ö.T., şunları söyledi: “Kantinci Ş.A. ile 2.5 yıl süren aşk ilişkimiz oldu. Sonra sevmediğimi anladım, olumsuz davranışlarından dolayı ilişkimi bitirdim.” Öğretmen Ö.T., talebi doğrultusunda başka bir okula gönderildi. TACİZ İDDİASI DA VAR Kantincinin üçüncü olayı, 2008 yılında bir başka öğretmenin taciz şikâyetinde bulunmasıyla ortaya çıktı. Öğretmen V.Z., kantincinin kendisine okul ortamında cinsel tacizde bulunduğunu iddia ederek polise başvurdu. Bunun üzerine kantinci hakkında cinsel taciz iddiasıyla savcılıkça soruşturma başlatıldı. Taciz mağduru olduğunu ileri süren kadın öğretmen, yaşananlardan sonra İstanbul’un başka bir ilçesine tayinini istedi ve okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Tüm bu yaşananlardan sonra, kantinci hakkında taciz suçlamasıyla dava açıldı. 2008’de açılan bu dava henüz sonuçlanmadı. Müfettişler, kantinci ile Okul Müdürü A.Ç. arasındaki menfaat ilişkisini de ortaya çıkardı. Ş.A.’nın Müdür A.Ç.’ye hediye takım elbiseler aldığı ve birlikte bar, pavyon, gece kulübü gibi mekânlarda eğlenmeye gittiklerini saptadı. Soruşturma sonunda müfettişler, A.Ç. hakkında “Müdürlük yapamaz” raporu verdiler. Müdür, başka bir okula gönderildi. Parayı bastı, ihaleyi yine kazandı OKULDAKİ olaylar nedeniyle okul müdürü ve iki kadın öğretmen başka okullara gönderilirken, Ş.A., ilişkiye girdiği 15 yaşındaki liseli kız ile evlenince sabıkasız göründü ve soruşturmalardan kurtuldu. Her yıl ihaleye girerek okul kantininin işletmesini alan Ş.A.’nın evliliği devam ediyor.
Olay, Kağıthane TEM Bağlantı yolunda saat 22.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre oğulları Furkan Tatlı'ya ziyarete eden Gülahmet Tatlı ve Hamide Tatlı, 34 BF 091 plakalı otomobilleri ile evlerine döndükleri sırada tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede büyüdü. TEM bağlantı yolu Sadabat mevkiinde 38 yıllık eşi 4 çocuk annesi Hamide Tatlı (56) 'yı araçtan indirerek yanında taşıdığı bıçakla defalarca yaralayan Gülahmet Tatlı (55), otomobiline binerek olay yerinden uzaklaşmak istedi. Yoldan geçenlerin ihbarı üzerine kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri, plakası alınan Gülahmet Tatlı'yı olay yerinden birkaç kilometre ilerde TEM Otoyolu AKOM önünde yakaladı. Boğazından ve göğsünden 8 bıçak darbesi alan Hamide Tatlı ise olay yerinde hayatını kaybetti.KATİL ZANLISI KOCANIN GÖZYAŞLARI38 yıllık eşini öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Gülahmet Tatlı bindirildiği polis aracında gözyaşlarına boğuldu. Kağıthane Araştırma Büro Amirliği'ne götürülen Tatlı'nın sorgusu devam ederken, Hamide Tatlı'nın cesedi, incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.Kubilay AYDIN / İSTANBUL / DHA
BURSA’da aynı fabrikada çalıştığı kız arkadaşı 20 yaşındaki Ayşe A.'yı, 17 yerinden bıçaklalıp, çantasını ve cep telefonunu gasp ettiği öne sürülen 27 yaşındaki Hasan Akdemir’in 35 yıla kadar hapsi istendi. Ayşe A.'yı bıçakla yaraladığını kabul eden ancak gasp suçlamasını reddeden Hasan Akdemir, “Benden kızlık zarının dikilmesi için yardım istedi. Ona doktor buldum para verdim. İyilik yapmama rağmen bana ‘Sen dolandırıcısın. Üstelik namaz kılıyorsun’ deyince sinirlenip bıçakladım” dedi.Merkez Nilüfer İlçesi'ne bağlı Tahtalı Köyü’nde geçen ocak ayında meydana gelen olayda Ayşe A. yolda yürürken tartıştığı çalışma arkadaşı Hasan Akdemir tarafından 17 yerinden bıçaklandı. Akdemir kaçarken, sürünerek yol üzerine çıkan Ayşe A., kendisini gören fabrika bekçisi tarafından çağrılan ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı. Ameliyata alınan Ayşe A. polise verdiği ifadede “Beni verdiğim 2 bin lira borç parayı istediğim Hasan Akdemir bıçakladı” dedi.Yakalananan Hasan Akdemir sorgusunun ardından tutuklandı ve hakkında Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘silahlı yağma’, ‘öldürmeye tam teşebbüs’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘dolandırıcılık’ suçlamalarıyla 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.Bugünkü duruşmada ilk kez hakim karşısına çıkan Hasan Akdemir ifadesinde, Ayşe A.'nın kendisinden kızlık zarını diktirmesi için yardım istediğini ileri sürdü. Akdemir, “Ben ona bir doktor buldum. Parayı da peşin yatırdım. Sonra doktor ortadan kayboldu. Ödediğim parayı daha sonra çeşitli tarihlerde Ayşe’den 4 bin 650 lira olarak aldım” dedi. Ayşe A.'yı ağabeyinin evine çağırıp cinsel ilişkiye girdiğini de söyleyen Hasan Akdemir, “Olay günü yolda yürürken konuyu kızlık zarının dikilmesine getirdim. Bana bağırıp, ‘Sen beni dolandırdın. Bir de namaz kılıyorsun. Ayıp ayıp’ diyerek hakaret etti. Çılgına döndüm. Ne yaptığımı bilmiyorum. Bıçağımı çıkartıp ona sapladım. Ama çantasını ve cep telefonunu almadım. Yağma suçlamasını kabul etmiyorum” diye konuştu.Mahkeme heyeti tedavi gördükten sonra taburcu olan ve duruşmada hazır bulunan Ayşe A.'nın ifadesini salonda bulunanları dışarı çıkartarak aldı. Ayşe A. ifadesinde, “Ben Hasan Akdemir’i ağabeyim gibi gördüm. Ona güvendim. Sorunumu paylaştım. Daha sonra benden borç para aldı. Hatta bir gün ağabeyinin evine götürdü. Burada tacizde de bulundu. Yalan söylüyor. Ondan şikayetçiyim” dedi.Duruşma eksik evrakların beklenmesi için Nisan ayına ertelenirken Hasan Akdemir'in tahliye istemini kabul etmeyen mahkeme heyeti Ayşe A.'nın vücudundaki bıçak darbelerinin öldürücü olup olmadığının Adli Tıp Kurumu’ndan belirlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.Nail KAHRAMAN/BURSA, (DHA)
İZMİR'in Bergama İlçesi'nde, cinnet getiren D.İ., önce ellerini ve kollarını iple bağladığı 8 yaşındaki kızını su dolu kovada boğarak öldürdü, ardından da ilaç içip canına kıymak istedi. Eşinin yarı baygın bulduğu D.İ. hastanedeki tedavisinin ardından Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi.Olay, bugün saat 16.00 sıralarında, Ertuğrul Mahallesi, Kayhan Caddesi, 74/4 numarada meydana geldi. Bir süredir psikolojik tedavi gören 36 yaşındaki D.İ., Ankaraya giden kayınvalidesinin evine, Bergama Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu 2'inci sınıf öğrencisi 8 yaşındaki kızı Sude İ. ile birlikte gitti. Cinnet getiren D.İ., ellerini ve kollarını iple bağladığı kızını, banyoda içerisine su doldurduğu kovada boğdu, ardından da tedavisi için kullandığı ilaçları içerek canına kıymak istedi.Apartmanın yakınlarında işyeri bulunan, bakkal, 36 yaşındaki Sural İ. telefonla aradığı eşine ulaşamayınca gittiği evde kızıyla ve eşinin hareketsiz bedeniyle karşılaştı. Bunun üzerine Sural İ., kızıyla eşini otomobille Bergama Devlet Hastanesi'ne götürdü. S.İ.'nin yaşamını yitirdiği belirlendi, D.İ. ise yapılan ilk müdahalenin ardından Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Tedavisinin ardından kendine gelen D.İ.'nin polise verdiği ilk ifadesinde kızını boğarak öldürdüğünü ardından da ilaç içerek canına kıymak istediğini söylediği öğrenildi.Küçük kızın cesedi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. D.İ. ise hastanedeki tedavisinin ardından Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.Öte yandan, D.İ’nin 12 yaşında bir oğlunun da olduğu öğrenildi.BERGAMA(İzmir), (DHA)
İlişkiye girmedik, sadece öptüm’ 15 yaşındaki kızı kaçırdı yakalanınca kendini böyle savundu Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, (DHA) SAMSUN’da evden kaçan 15 yaşındaki F.U. adlı kızı kaçırıp cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan 26 yaşındaki Metin G., “Kendisiyle e cinsel ilişkiye girmedim. O gün Atakum ilçesinde bir evde kaldık. Sadece öpüştük” dedi. Merkez İlkadım İlçesi İlyasköy Mahallesi'nde ailesiyle birlikte oturan F.U., 2 gün önce ortadan kayboldu. Aile bunun üzerine polise giderek kızlarından iki gündür haber alamadıklarını ve hayatından endişe ettiklerini söyleyerek yardım istedi. Ailenin polise kayıp bildiriminden sonra F.U. dün evine döndü. Ailesinin sıkıştırması üzerine F.U. eve gelmediği süre içinde bekar olan Metin G.'nin evinde kaldığını söyledi. Bunun üzerine aile tekrar polise giderek Metin G. hakkında şikayette bulundu. Polis ailenin şikayeti üzerine şüpheliyi bugün yakalanıp gözaltına alındı. Metin G. ifadesinde, “F.U. ile 2 ay önce tanıştık. Kendisi ile cinsel ilişkiye girmedim. O gün Atakum'da bir evde kaldık. Sadece öpüştük” dedi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Taciz iddiasıyla yargılanan öğretmen görevden alındı Sezer ŞAHİNDAŞ/FETHİYE (Muğla), (DHA) MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde, oturduğu mahallede bir kadını elle taciz ettiği öne sürülen bilgisayar öğretmeni 28 yaşındaki Yavuz B., hakkında dava açılırken hakkında ‘akıl sağlığı yerinde değildir' raporu verildi. Aldığı rapora rağmen 6 aydır okuldaki görevine devam eden öğretmen, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bugün görevinden alındı. Üzümlü Beldesi’nde İMKB Çok Programlı Lisesi’nde bilgisayar öğretmeni olarak görev yapan Yavuz B.'nin, 20 Eylül 2009 tarihinde komşusu 38 yaşındaki S.I.'nın evinin kapısına giderek kadını elle taciz ettiği iddia edildi. Kadının Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunması ardından 5 gün sonra Yavuz B., Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden ‘akıl sağlığı yerinde değildir' raporu verildi. Tutuksuz yargılanırken okuldaki görevini sürdüren öğretmen hakkında yerel basında haberler çıkması üzerine 2 gün önce İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü savunma istedi. Yavuz B.'nin savunma olarak hastaneden aldığı raporu vermesi üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öğretmenin görevinden alınmasına karar verdi. Olayla ilgili açıklama yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gültekin, şöyle dedi: “Öğretmen hakkında gerekli incelemeyi yaptık. Olayın doğruluğunu araştırdıktan sonra öğretmenin aldığı rapor nedeniyle görevden alınmasına karar verdik. Gerekli yazışmaları yaptıktan sonra, öğretmenin görevlendirmesinin iptali konusunda kaymakam onayı da alındı. Öğretmen bugün itibariyle görevinden alınmıştır.”
Mahkeme çifti boşadı, tazminat talibini reddedip, oğlunun velayeti babaya verildiANTALYA'da 31 yaşındaki Melike A.'nın, ilk eşinden olan oğlu 24 yaşındaki Mehmet Emin A. ile ilişki yaşadığını iddia eden 45 yaşındaki İrfan A., bugünkü duruşmada eşinden boşandı. 1'inci Aile Mahkemesi'nde görülen davada Melike A.'nın talep ettiği 70 bin liralık tazminat reddedildi. 9 yaşındaki çocukları B.'nin velayeti de babaya verildi.İrfan A., 1984 yılında evlendiği Eşe A.'dan iki çocuk sahibi oldu. Anlaşamayan çift, 1995 yılında boşandı. Çocuklardan M.'nin velayeti annesine, Mehmet Emin'inki ise babası İrfan A.’ya verildi. Çift ayrıldıktan sonra baba-oğul aynı evi paylaşmaya başladı.Havalimanında çalışan İrfan A., oğlu 14 yaşındayken 2000 yılında ailesinin önerisiyle ikinci kez evlendi. Melike A.’dan B. adını verdiği bir oğlu daha olan İrfan A.’nın mutluluğu, iki yıl önce bozuldu. Oğlunun kirli iç çamaşırını yatak odasında bulan İrfan A. ile eşi Melike A. arasında sorunlar başladı. Eşi ile oğlunun arasındaki ilişkinin üvey anne ile oğul arasındaki ilişki gibi olmadığını fark eden İrfan A., boşanma davası açtı.Mahkemenin belirlediği 1400 TL tedbir nafakasını alan eşiyle oğlunun kiraladıkları dairede birlikte yaşadıklarını belirten İrfan A., Melike A.'la evlendikleri sırada oğlunun 14 yaşında olduğunu ve ilişkinin o tarihlerde başladığını ileri sürdü. Eşi Melike A. da mahkemeye başvurarak boşanma davası açtı. A. çiftinin ayrı ayrı açtıkları boşanma davası geçen günlerde birleştirildi.1'inci Aile Mahkemesi'nde bugün görülen boşanma davasında karar verildi. Duruşmaya İrfan A., avukatı Selvinaz Demir ile Melike A. da avukatı Erkan Uysal ile katıldı. Daha önce modern kıyafetler giyen Melike A.'nın türbanlı gelmesi dikkat çekerken, eşi İrfan A. tanımakta güçlük çekti.Çiftin boşanmasına karar veren mahkeme, Melike A.'nın istediği 20 bin liralık manevi, 50 bin liralık maddi tazminatı reddetti. Oğlu B.A.'nın velayeti baba İrfan A.'ya verildi. Mahkeme, 1400 lira olan tedbir nafakasını da kaldırdı.Davadan istediklerini elde eden İrfan A. sevinç içinde kalırken, tüm talepleri reddedilen Melike A. ise büyük şok yaşadı. Duruşma çıkışında Melike A. ile avukatı Erkan Uysal, hızla adliyeyi terk etti. Adaletin yerini bulduğunu söyleyen İrfan A., “Allah beni bu kadından kurtardı. Bir daha evlenmek mi, tövbeler olsun” dedi.Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)
EDİRNE'de, eşi Orhan D. ‘adam yaralama’ suçundan cezaevinde tutuklu bulunan 1 çocuk annesi 17 yaşındaki D.D., işlettikleri bakkal dükkanına gelip kendisine cinsel organını göstererek taciz ettiği iddiasıyla evli ve 2 çocuk babası 26 yaşındaki Mehmet Kanlıdere'yi, tabancayla vurarak öldürdü. D.D. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, annesi de babası da cezaevine giren 2 yaşındaki çocukları M.D.'ye yakınları sahip çıktı.Olay, dün akşam saatlerinde Roman vatandaşların yaşadığı Menzilahir Mahallesi'nde meydana geldi. Eşi Orhan D. ‘adam yaralama’ suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine girince, D.D., ailesine ait bakkal dükkanını işletmeye başladı. Aynı sokakta bir başka bakkalın sahibi olan evli ve 2 çocuk babası Mehmet Kanlıdere, D.D.'nin işyerine gitti ve burada sözlü tacizde bulunduktan sonra pantolonunun fermuarını açıp cinsel organını gösterdi.Bunun üzerine D.D., çekmecede bulunan 9 milimetre çapındaki ruhsatsız tabancayla Mehmet Kanlıdere'nin üzerine 4 el ateş etti, ardından da kaçtı. Çevredekiler tarafından ağır yaralı halde Edirne Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Mehmet Kanlıdere, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.Olayı öğrenerek hastaneye gelen Kanlıdere'nin yakınları sinir krizleri geçirdi. D.D. ise kısa sürede polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Yaşı küçük olduğu için Edine Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ekipleri tarafından sorgulanan D.D., bugün öğle saatlerinde polisin aldığı geniş güvenlik önlemleri altında Edirne Adliyesi'ne getirildi.Babası cezaevinde olan ve annesi de Adliye'ye sevk edilen 2 yaşındaki M.D. ise Adliye bahçesinde babaannesi Melahat D. ve akrabaları avutulmaya çalışıldı. Burada minik M.D., “Annemi istiyorum. Anne” diye sürekli ağladı.D.D. ise savcılıktaki ifadesinin ardından çıkartıldığı mahkemece ‘kasten adam öldürme’ suçundan tutuklandı. Tutuklama kararın ardından D.D., minik kızını görmek istedi. Bunun üzerine babaanne Melahat D., torununu getirdi. Burada anne D.D. uzun süre kızına sarılıp gözyaşı döktü. Daha sonra D.D. polis ekipleri tarafından Edirne Kapalı Cezaevi'ne götürüldü.Torununu sürekli “Anne” diye ağladığını belirten babaanne Melahat D., “Yetkilerle konuştuk. Yarın minik M.'yi annesinin yanına bırakacağız” dedi.Mehmet Kanlıdere'nin babası Veysel Kanlıdere ise taciz olayının olmadığını savunarak, “Eve gelmiştim. Patlayan silah sesini duyunca hemen koştum. Oğlum kanlar içindeydi. Suçsuz yere oğlum öldü” dedi.Fırat KESKİNKILIÇ- Engin ÖZMEN/EDİRNE, (DHA)
Annesini zincirle bağlıyor Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA) DENİZLİ'de alzheimer hastası olan 67 yaşındaki Ayşe Helvacı, evden uzaklaşıp kaybolmaması için oğlu 43 yaşındaki Mustafa Işık tarafından evde zincirle bağlanıyor. Işık, annesini zincirle bağlanmadığı takdirde kaybolabileceğini söyleyerek yetkililerden yardım istedi. Denizli Merkez’e bağlı Kurtluca Köyü'nde yaşayan evli ve 2 çocuk babası Mustafa Işık, akli dengesi yerinde olmayan alzheimer hastası annesi Ayşe Helvacı'yı evden uzaklaşıp kaybolmasın diye evin içinde ve bahçede zincire bağlıyor. Mustafa Işık, annesiyle ilgilenebilmek için bir işte çalışamadığını, annesinin 2005'te başkasıyla ikinci evliliğini yaptığını anlatarak, “Evlendiğinde sağlıklıydı, sonradan hastalandı. İkinci eşi de annemi sokağa attı. Sokağa bırakılınca annem kaybolmuş, jandarma tarafından Çal tarafında bir yerde ormanda bulunmuş. Jandarma bize getirdi. Doktora götürdüm, hap verdi. Ancak hastalığıyla ilgili iyiye doğru bir gelişme olmadı. Pamukkale Üniversitesine sağlık raporu almaya gittik. Orada doktorlar, tedavisinin olmadığını ve iyi bakmamı söylediler. Annemin aklı yerinde değil, kimseyi tanımıyor” dedi. İki yıldır annesine bakmak için çalışamadığını, sürekli yanında bulunması gerektiğini belirten Işık, “Güzel havalarda annemi bahçeye çıkarıyorum orada da zincirle bağlıyorum. Aksi halde evden uzaklaşır ve hatırlamadığı için geri de dönemez. Zincire vurmazsam kayboluyor. Ancak ölüsünü buluruz” diye konuştu. Annesinin durumu karşısında çaresiz kalan Mustafa Işık, zincirlemekten hoşlanmadığını ve psikolojik olarak rahatsız olduğunu ancak buna mecbur kaldığını söyledi, “İnsan annesini zincirlemek ister mi, elbette istemez ama mecbur kalıyorum. Dışarıdan görenler beni hayırsız evlat diye nitelendirebilir ama böyle bir hastalığı olan annesini seven herkes bunu yapar. Komşular da durumu gördükleri için bana hak veriyor. Yetkililerden yardım istiyorum” dedi.
Sefa KIDIK-Ramazan EĞRİ/İSTANBUL,(DHA)ÜSKÜDAR’da, annesinin yanından, Murat Güner ve 3 arkadaşı tarafından zorla kaçırılan Serpil K. (27), tutulduğu evde polisin uygulamaya koyduğu plan sayesinde kurtarıldı. Polis, TEDAŞ’dan geldiklerini söyleyerek kapıyı çaldı, ancak Murat Güner kapıyı açmadı. Bunun üzerine polis, teslim edilmesi gereken bir evrak olduğunu söyleyerek, pencereye çıkmasını sağladığı Güner’i demir korkuluklara kelepçeledi.Bulgurlu Mahallesi’ndeki evinden annesiyle birlikte işe gitmek için sokağa çıkan Serpil K.’nın önü, daha önce de kendisini taciz eden Murat Güner ve 2 bin liraya tuttuğu iddia edilen 3 kişi tarafından, dün sabah Yıldırım Sokak’ta kesildi. Serpil K., annesi Saniye K.’nın engellemek istemesine rağmen şehir zorbaları tarafından zorla 34 EH 2999 plakalı Volkswagen otomobile sokuldu. Kızının kaçırılmasına engel olmaya çalışan anne Saniye K., zorbalar tarafından yol ortasına itildi. Kaçan otomobilin arkasından çaresizce bakan anne ilk şoku atlattıktan sonra Doğancılar Polis Merkezi’ne giderek kızının 4 kişi tarafından zorla kaçırıldığını bildirdi. Polis ekipleri olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı. Polis, annenin ifadesi ile kimliğini belirlediği Murat Güner’in gidebileceği adresleri tespit etti. Üsküdar Asayiş Büro Amirliği’ne bağlı ekipler, kaçırılan kızın Sultanbeyli’de bir adreste tutulduğunu belirledi.PLAN TUTTU, KAÇIRILAN KIZ BURNU BİLE KANAMADAN KURTARILDIPolis, Battalgazi Mahallesi Deva Sokak’ta tek katlı evde kalan Murat Güner’in kaçırdığı kıza zarar vermesini önlemek için farklı bir planı uygulamaya koydu. Bir polis memuru kapıyı çalarak, TEDAŞ’tan geldiklerini söyledi. Murat Güner TEDAŞ görevlisi sandığı polise, “Kapı kilitli. Size yardımcı olamayacağım” dedi. Bunun üzerine polis, Güner’e, bir evrak vereceğini söyleyerek pencereye çıkmasını istedi. Dışarıda bekleyen polisler açılan pencereden Murat Güner’in kolunu yakalayarak demir parmaklıklara kelepçeledi. Güner’i genç kıza zarar veremeyecek hale getiren polisler, Serpil K’dan kapıyı açmasını istedi, ancak genç kız kapının Güner’in babası tarafından dışarıdan kilitlendiğini söyledi. Bunun üzerine mahalle sakinlerinden bir kişi ev sahibinin telefonunu polislere verdi. Polisin aradığı ev sahibi evin yedek anahtarını getirerek kapıyı açtı. Yaşadığı korkunun etkisiyle dışarı çıkmak istemeyen Serpil K.’ya emniyet amiri, “Kızım kimseden korkmana gerek yok. Gir koluma gidelim” dedi. Dışarıdakilerin polis olduğunu anlayan Serpil K., emniyet amirinin koluna girerek polis otosuna bindirildi. Polis merkezine götürülen Serpil K., burada karşılaştığı annesine sarılarak ağladı.Murat Güner’in Üsküdar Asayiş Büro Amirliği’nde sorgusunun sürdüğü ve kaçırma olayına yardım eden 3 kişinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Üniversiteli hırsız kızlar yakalandı Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA) İZMİR’in Alsancak semtinde, alışveriş bahanesiyle girdikleri mağazalarda kıyafetlerin barkodlarını sökerek çalan Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi olan A.E.Y. ve Ö.G., görevlilerin ihbarı üzerine yakalandı. Üzerlerinden hırsızlıkta kullandıkları makas, falçata çıkan ve ifadelerinde bu işi macera olsun diye yaptıklarını söyleyen iki şüpheli, işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Olay dün öğle saatlerinde meydana geldi. Mağaza görevlileri, müşteri gibi davranarak gelen iki kişinin hırsızlık yaptığı ihbarında bulundu. Mağazaya gelen polis, giyim eşyalarının barkodlarını keserek çaldıkları belirlenen Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri 20 yaşındaki A.E.Y. ile 21 yaşındaki Ö.G.’yi gözaltına aldı.BAŞKA MAĞAZALARDAN DA ÇALMIŞLARYankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği’ne götürülen A.E.Y. ve Ö.G.'nin üzerinden çaldıkları kıyafetlerin barkodlarını keserken kullandıkları makas ve falçata ele geçirildi. A.E.Y. ile Ö.G.’nin, aynı yöntemle daha önce yine Alsancak semtinde çaldıkları kıyafetler de çantalarında bulundu. Bağlantı kurulan mağaza görevlileri, giyim eşyalarının kendi işyerlerinden çalındığını doğruladı.MACERA OLSUN DİYE YAPMIŞLAR Poliste verdikleri sözlü ifadelerinde hırsızlığı macera olsun diye ve bir anlık boşluktan yaptıklarını söyleyen üniversiteli kızların, özellikle lüks mağazalara girip pahalı olan pantolon, hırka, tişört, elbise ve şal çaldıkları saptandı. A.E.Y. ile Ö.G., işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Bu arada, İzmir’in Alsancak semtinde yaklaşık 20 gün önce de yine üniversiteli iki kız, mağazadan hırsızlık yaparken yakalanmış sevk edildiği adliyede serbest bırakılmışlardı.
Hakan ÜZER/BURSA, (DHA)BURSA’da oturduğu mahallede çocuklara futbol dersi veren Bursaspor’un eski altyapı antrenörlerinden 56 yaşındaki Mahmut Serbest, 10 çocuğa “Size futbol topu alacağım” diyerek kandırarak tacizde bulunduğu, 2 çocuğa tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandı.Merkez Osmangazi İlçesi Koğukçınar Mahallesi’nde oturan Bursaspor’un eski altyapı antrenörlerinden Mahmut Serbest, mahalle takımında futbol oynayan yaşları 10 ila 15 arasında değişen çocuklara ders vermeye başladı. Güzel futbol oynayan çocuklara zaman zaman futbol topu hediye eden Mahmut Serbest’in hareketlerinden şüphelenen bazı veliler, antrenörü takibe aldı.Çocuklarına tacizde bulunulduğunu fark eden bazı veliler, durumu polise bildirdi. Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından takip altına alınan Mahmut Serbest, maç sonraları çocukları elle taciz ettiği ortaya çıkınca gözaltına alındı. Pedagog eşliğinde ifadeleri alınan 10 çocuğun elle taciz edildiği, 2 çocuğun ise tecavüze uğradığı belirlendi.Suçlamaları kabul etmediği öğrenilen Mahmut Serbest ‘Yaşı küçük çocukları elle taciz ve tecavüz’ suçlamasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konuldu.
Sakarya’da, bir süre önce işsiz kalan genç kız, otobüs durağında bulduğu 4 bin liranın sahibine ulaştırılmasını sağladı.Edinilen bilgiye göre, Sakarya’da, Amatör Süper Lig Play-Off takımlarından Hanlı Beldespor Antrenörü Çetin Çal, maç için geldikleri Adapazarı’nda, futbolcuların 4 bin liralık priminin bulunduğu zarfı, Gar Meydanı yakınındaki otobüs durağında düşürdü.Parayı düşürdüğünü fark eden Çal, polise başvurdu.Bu arada, otobüs durağına gelen 28 yaşındaki Seher Malçok, para dolu zarfı yerde buldu. Malçok, parayı, otobüs yolcularından birinin düşürmüş olması ihtimalini göz önünde bulundurarak duraktaki belediye otobüsü sürücüsüne verdi.Sürücü de parayı Ulaşım Daire Başkanlığına teslim etti. Daha sonra ulaşılan Hanlı Beldespor kulüp yöneticileri gelerek parayı teslim aldı.Paranın kendilerine teslim edilmesini sağlayan Seher Malçok’a ulaşan kulüp yöneticileri, genç kızı yemekte ağırladı.Takım oyuncularına maç öncesi dağıtılacak parayı düşürdüğü için üzüldüklerini ve maça üzgün çıktıklarını belirten Çal, Malçok’un davranışıyla üzüntülerinin sevince dönüştüğünü kaydetti.Çal, "Seher Hanım, herkese örnek olacak asil bir davranış sergiledi.Üstelik iki ay önce işsiz kalmasına ve paraya ihtiyacı olmasına rağmen böyle bir davranış sergilemesi ders niteliğindedir. Hanlı Beldespor yöneticileri ve sporcuları adına kendisine çok teşekkür ediyorum" dedi.Adapazarı Belediyesine iş yapan taşeron bir firmada çalışırken iki ay önce iş akdi feshedilen Malçok ise kendisine ait olmayan paranın sahibine ulaşmasını sağladığı için mutlu olduğunu belirtti.Malçok, "Zarf içinde parayı gördüğümde hiçbir şey düşünmeden yolculardan birinindir, diyerek şoföre verdim. Kim bilir kimin hangi ihtiyacı için bulundurduğu bir paraydı. Ben insanlık görevimi yaptım. İşsiz olmam önemli değil" diye konuştu.
Hüseyin TÜCCAR- Selahattin BURAKOĞLU/BURSA, (DHA)BURSA’da 26 yaşındaki İlker Çiftçi işsizlik nedeniyle girdiği bunalım sonucu 9 katlı bir binanın çatısına çıkarak intihar etmek istedi. Polisler tarafından ikna edilmek istenen Çiftçi, bayılınca hastaneye kaldırıldı. Evli ve 1 çocuk babası olan İlker Çiftçi’nin üç gündür yemek yemediği öğrenildi.İş bulmak için 22 gün önce Denizli’den Bursa’ya gelen İlker Çiftçi tüm arayışlarına rağmen sonuç alamayınca, terminalde yatıp kalkmaya başladı. İşsizlik nedeniyle bunalıma giren Çiftçi, dün akşam saatlerinde merkez Osmangazi İlçesi Altıparmak Mahallesi Altıparmak Caddesi’nde bulunan 9 katlı bir işhanının çatı katına çıktı. Eşinin kızını yanına alarak İzmir’deki ailesinin yanına döndüğünü söyleyen İlker Çiftçi, “Tüm umudum Bursa’da iş bulmaktı. İş bulamadığım gibi, 3 gündür de açım. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Yaşamak istemiyorum” diyerek bağırdı.Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis, Çiftçi'yi ikna etmeye çalışırken, trafiğe kapanan karayolunda önlem alan itfaiye ise hava yastığı açtı. Polis, çatıda korkuluklara oturup intihar edeceğini söyleyen İlker Çiftçi'ye, iş bulma sözü verdi. İkna çabaları devam ederken, korku dolu bir an yaşandı. Korkuluklara tutunan Çiftçi, bayılıp çatı tarafına düştü. İlk müdahalesi doktorlar tarafından yapılan İlker Çiftçi, Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.Tedavisi yapılıp, karnı doyurulan Çiftçi, daha sonra hastaneden ayrıldı. Polisin iş bulduktan sonra Çiftçi'yi arayacağı belirtildi.startFlvPlayer("divFlvPlayer36967","36967","2010/03/22");
Bankadan 397 bin euro çalıp sevgilisiyle Azerbaycan'a kaçan Murat Gözcü, arkadaşlarına bıraktığı mektupta "Küfürlerinizi duyar gibiyim" diye yazdı "Sevgili arkadaşlar. Pazartesi sabahı şok geçireceğinizi biliyorum. Yaptığım işi bana yakıştıramadığınızı, arkamdan küfürlerinizi, akla gelmeyecek lafları da şimdiden duyuyor gibiyim. Ben de pişmanlık duyarak yapıyorum bu işi, istemeyerek yapıyorum. Bunu çok iyi bilin. Benim parayla da işimin olmadığını, olduğunda arkadaşlarımla paylaştığımı çok iyi biliyorsunuz. Ama niye bu işe kalkıştığımı sorarsanız bunu sizin anlayacağınızı tahmin etmiyorum. Bu parayı kişisel olarak kullanmayacağımı bilmenizi isterim. Belki bu hayatta çok kısa bir ömür de sürebilirim gideceğim yolda." Gözcü, "Sevgili ailem" diye başladığı diğer mektubunda ise şöyle dedi: "Kelimeleri yazıya dökmek o kadar zor ki. Sizi çok üzeceğimi biliyorum. İyi bir evlat olamadım sizin görmek istediğiniz. Hayat bu, herkes istediği şekilde bir yaşam bulamıyor.AİLEYE BORÇLAR KALDI Başınızın ağrıyacağını çok iyi biliyorum. Ama bu yolun kendi tercihim olduğuna saygı duymanızı istiyorum. Size benim şahsi borçlarımın olduğunu da yazmak zorundayım. Size bir de giderken yükümü de üzülerek bırakıyorum. Çok zorlanacağınızı biliyorum. Çok üzgünüm. Aldığım paraları şahsım adına, sizin adınıza kullanamam." (Sabah gazetesi)
Düzce'de, 36 yaşındaki Saniye Demir, iddiaya göre boşandıktan sonra başka bir kişi ile yaşamasına karşı çıkan 70 yaşındaki babası Osman Demir ile kız kardeşi 34 yaşındaki Meryem Demir'i cadde ortasında bıçakladı. Yaralanan baba ve kızı hastaneye kaldırılırken, Saniye Demir ise gözaltına alındı.Olay bugün, Hastane Caddesi'nde meydana geldi. Bir süre önce eşinden boşanan Saniye Demir, iddiaya göre başka bir kişi ile yaşamasına karşı çıkan babası Osman Demir ile tartışmaya başladı. Sinirlenen Saniye Demir çantasından çıkardığı bıçakla Osman Demir'i karnından, kız kardeşi Meryem Demir'i ise sırtından bıçakladı. Osman Demir aldığı bıçak darbesiyle yere yığılırken kendinden geçti. Olay yerine gelen 112 Acil ekipleri ilk müdahalenin ardından Osman Demir ve Meryem Demir'i ambulansla Düzce Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Osman Demir'in durumunun ağır olduğu belirtilirken, Meryem Demir'in ise hafif yaralı olduğu öğrenildi.Polisin gözaltına aldığı Saniye Demir ise araçta sinir krizleri geçirdi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.DÜZCE, (DHA)