Harici kulak kasları olarak da bilinen ekstra kulak kasları (Auriculares muscles) hayvanlar tarafından işitme duyularını özel seslere odaklamak üzere kulaklarını döndürmek ve kontrol etmek için kullanılıyor. İnsanlar bir zamanlar aynı sebeplerle kullanmış oldukları bu kaslara halen sahip ancak bu kaslar öylesine zayıflamış ki, tek yapabileceğimiz kulaklarımızı birazcık kımıldatmak. Mesela kedinizi gözlerseniz, bu kasların onlardaki kullanımının çok belirgin olduğunu görürsünüz.
Geçmişimizden gelen kalıntıların bir çoğu fiziki veya görülür olmakla birlikte, bu durum hepsi için geçerli değil. İnsanın genetik modelinde, bir zamanlar C vitaminini işlemeye yarayan enzimlerin üretilmesinde kullanılan yapılar mevcut. Diğer hayvanların çoğu da bu fonksiyonel DNA'ya sahip fakat geçmişimize ait bir dönemde, bir mutasyon bu geni etkisizleştirmiş ve genin kalıntılarını hurda DNA olarak arkasında bırakmış. Bilim insanlarına göre, bu dikkat çekici hurda DNA, yeryüzündeki diğer türlerle ortak atadan gelindiğini gösterir ve bu yüzden özellikle enteresandır.
Jacobson organı hayvan anatomisinin enteresan bir parçası ve cinsel geçmişimiz hakkında bize birçok şey anlatıyor. Burunda bulunan bu organ, pheromones adı verilen, cinsel istek, tehlike işareti veya yiyecek izlerine ilişkin bilgileri tetikleyen kimyasalları tespit ediyor. Yani özel bir koklama organı. Bu organ bazı hayvanların seks için karşı cinsleri takip etmesini ve potansiyel tehlikeleri bilmesini sağlıyor. Bilim insanları, insanların Jacobson Organı ile doğduklarını ancak bu organın kabiliyetlerinin gelişimimizin erken dönemlerinde, işe yaramaz bir hale geldiğini anlatıyor. Üstelik iletişimin mümkün olmadığı eski zamanlarda insanlar, eşlerinin yerini bu organı kullanarak buluyormuş.
İnsanlar üşüdüklerinde, korktuklarında, kızdıklarında veya utandıklarında tüyleri ürperir. Birçok canlı türünün de aynı sebeplerle tüyleri ürperiyor. Mesela, kedi veya köpek tüylerinin dikilmesi, kirpi dikenlerinin ortaya çıkması bu sebepten. Üşüme durumunda, dikilen tüyler havayı deri ve tüyler arasında sıkıştırarak yalıtım ve sıcaklık sağlıyor. Hayvanlarda ise daha iri görünmelerini ve düşmanın korkup kaçmasını sağlıyor. İnsanların giysilerinin olmadığı dönemlerde doğal düşmanlarını korkutmaya yarayan bu fonksiyona artık ihtiyacımız yok. Bilim insanlarına göre, doğal seçilim yoğun kıl tabakamızı ortadan kaldırdı fakat bunları kontrol etmemize yarayan mekanizmayı geride bıraktı. Bu özellik böylece geçmişimizden miras kaldı.