Yapıldığı dönemlerde Kazancıoğlu Bahçesi olarak bilinen bölge içerisinde yer alan Yıldız Sarayı, sonraki dönemlerde padişaha ait olan has bahçeler arasına girmiştir. Mihrişah Sultan için yaptırılan saray, 18 ve 19. yüzyıllarda çeşitli eklemelerin yapılması ile gittikçe genişlemiştir. Yapıldığı tarihten bu yana çok sayıda tarihi olaya ev sahipliği yapan saray, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin de yönetildiği saraylardan biri olma unvanını taşımaktadır.
Yerebatan Sarnıcı 532 yılında dönemin Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılmıştır. Su deposu olarak kullanılması amaçlanan sarnıç içerisinde 100.000 tona kadar su depolanabiliyordu. Ayrıca sarnıç 9.800 metrekarelik bir alana sahiptir. 52 basamaklı sığ bir merdiven yapısına sahip olan sarnıç aynı zamanda da 336 adet mermer sütuna sahiptir. Girişi 10 TL olan Yerebatan Sarnıcı da kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.
600.000 metrekarelik alana yayılmış olan Miniatürk, 2001 ile 2003 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapının içerisinde Türkiye genelinde bilinen ve büyük öneme sahip olan yapıların, binaların, kurumların veya doğal güzelliklerin minyatür halleri yer almaktadır. 100’den fazla birbirinden eşsiz eserin bulunduğu Miniatürk’ü gezerek, Türkiye hakkında genel bir bilgi sahibi olmak mümkündür. Ayrıca turistler için de anlatımın yapılabilmesi amacıyla 10 farklı dil seçeneği sunulmaktadır.
Müze içerisinde Türk havacılık tarihinin en eski ve günümüze kadar gelen tüm uçak, helikopter, jet modellerinin maketleri ve orijinalleri yer almaktadır. 15.000 metrekarelik bir alana sahip olan İstanbul Havacılık Müzesi, oldukça uzun süren bir çalışma sonrasında son halini almıştır. Giriş ücreti 10 TL olarak belirlenen müze 1985 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil Sözer tarafından misafirlerin ziyaretine açılmıştır.
1845 yılında I. Abdülmecit’in annesi olan Valide Sultan tarafından yapılan köprü, Eminönü ile Karaköy’ü birbirine bağlamaktadır. 19. yüzyılda büyük bir yangın sonucu ahşap köprü ağır hasar almakta ve 1992 yılında köprü yenilenmektedir. Galata Köprüsü’nde 30’dan fazla balık restoranı bulunmaktadır. Ayrıca balık tutmak isteyen İstanbullular için de eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Özellikle akşam saatlerinde şehrin görüntüsü oldukça etkileyicidir.