'DOĞA, TARİH, DENİZ HEPSİ İÇ İÇE GİRMİŞ'
Fotoğraf sanatçısı Mokliak Volodymyr, "Günde ortalama 20 kilometre yol yürüyoruz. Geceleri çadırda kalıyoruz. Hiçbir güvenlik endişemiz yok. Zaten doğada koronavirüs de olmaz. Yeni insanları tanıyoruz. Türk insanı çok cana yakın, yardımsever. Yolda bize nar, portakal ve başka yiyecekler hediye ettiler. O kadar güzel fotoğraflar çekiyorum ki anlatamam. Likya Yolu'nda fotoğraf çekmek için her şey var. Doğa, tarih, deniz hepsi iç içe girmiş birer güzellik. Belki Likya Yolu fotoğraf sergisi açarım. Bu güzel yolun tanıtımına katkı sağlarım" diye konuştu.
Ukraynalı Sergii Mazurenko, "Ben işsizim. Likya Yolu Yürüyüşü ile kendime bir aylık iş buldum. Nefis bir havada, nefis yerler görerek, işsizliğimi giderdim. Gerçekten yürümek için bu kadar güzel bir mevsim ve bu kadar güzel bir ülke yok dünyada" dedi.