29.09.2021 - 01:05 | Son Güncellenme:
Akdeniz'in ortasında tarihi ve doğasıyla ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Malta, ülkeye turist çekmek için iddialı bir teşvik programı başlattı. Teşvik programı bir yılı aşkın süredir zor durumda olan Malta turizmini canlandırmayı amaçlıyor. Zira turizm, Malta ekonomisi için hayati öneme sahip bir sektör.
Tunus ile İtalya'nın Sicilya adası arasında yer alan Malta, turistleri cezbedecek bu teşvik programıyla geçtiğimiz yaz da örneklerini gördüğümüz uygulamalara bir yenisini daha ekledi. Malta Turizm Otoritesi, üç gecelik konaklama rezervasyonu yaptıran her ziyaretçiye, ölçeklendirilmiş olarak, seçili üç ila beş yıldızlı otellerde doğrudan ödeme yapacaktır.
Akdeniz'in turizm cenneti Malta genelinde daha önce belirlenmiş olan beş yıldızlı bir tesiste konaklayanlar her rezervasyonda kişi başı 100 € (yaklaşık 119 $) alırken, dört yıldızlı otellerdeki konuklar 75 € (yaklaşık 89 $) ve üç yıldızlı otellerdeki ziyaretçiler 50 € ( yaklaşık 60 $) devlet desteğine hak kazanacak.
Reuters'in bildirdiğine göre Turizm Bakanı Clayton Bartolo, bu miktarların oteller tarafından eşleştirileceğini ve her seviyede ikiye katlanacağını, böylece ziyaretçilerin beş yıldızlı bir otelde üç gecelik kalışları için 200 € 'ya kadar (yaklaşık 238 $) kazanabileceklerini sözlerine ekledi. Malta'nın daha küçük adası Gozo'ya gidenler, buna ek olarak% 10'luk ek bir teşvik alacaklar.
Açıklamaya göre, teşvik programına 3,500,000 € (yaklaşık 4,1 milyon $) tahsis edilmiş olan Malta, bu bütçeyle 35.000'den fazla ziyaretçiyi çekmeyi umuyor. Tam açılmayla birlikte sonbaharda da beklenti büyük
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi verilerine göre Malta ekonomisinin % 27'si turizme dayanıyor. Akdeniz'in ortasındaki bu güzel adaya, doğasına ve tarihine daha yakından bakalım. İşte geçmişi binlerce yıl öncesine uzanan şövalye adası Malta hakkında bilinmesi gerekenler.
Malta yüzölçümü bakımından küçük olsa da turizm potansiyeli yüksek bir ada. Tarihi ve konumu, Malta'nın en dikkat çekici yönleri. Akdeniz'in ortasındaki bu küçük ada ülkesi günümüzde başta dil eğitimi olmak üzere tatil konusunda da önemli bir çekim merkezi olma özelliği taşımakta.
Malta adasında ilk yerleşimlerler Neolitik Çağ'dan itibaren başlıyor. Fenikelilerin kalıcı olarak yerleşmeye başladığı ada, ticaret konusunda ilerleme sağlar. Bu ilerleme sonraki çağlarda da Malta'nın bir kaderi haline gelir. Ülke hem ticari hem de stratejik olarak önemli bir konumda yer almaya devam eder.
Coğrafi olarak Akdeniz'in ortasında yer alan ada hem doğudan hem de batıdan gelen ticaretin kesişim noktasıydı. Tunus ile İtalya'nın Sicilya adası arasında kalan bölgede yer alan Malta, aynı zamanda Akdeniz'deki doğu-batı yolunun mecburi geçiş noktası konumdadır. Bir başka deyişle geçiş istasyonudur.
Bu konumu, Malta adasın tarihi boyunca hem zengin hem de sürekli ele geçirilmek istenen bir yer haline de getirdi. Öyle ki Malta sırf bu yüzden defalarca çok şiddetli savaşların ve kuşatmaların meydana geldiği bir yer haline geldi. Doğa güzellikleriyle dikkat çeken Malta'nın tarihine bakacak olursak;
Fenikelilerden sonra Roma hakimiyetine giren ada, Aziz Paul'ün de etkisiyle hızlı bir şekilde Hıristiyanlığı benimsemeye başlar. Ülkede bugün de ağırlıklı olarak Katolik inancına bağlı bir nüfus yaşamaktadır.
Roma'nın ikiye bölünmesinden sonra Malta, Doğu Roma İmparatorluğu'nun parçası olur. Ada uzun yüzyıllar boyunca Haçlı şövalyeleri için üs haline gelir. Bu şövalyeler hem savaşlara katılmış hem de bölgeden geçen gemilerden vergi almıştır. Bu da Malta'yı zenginleştirmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde kuşatılan Malta, dört aylık çarpışmaya rağmen Osmanlı hakimiyetine girmedi. Anlatılanlara göre Malta, Kanuni Sultan Süleyman'ın fethetmeyi en çok istediği yerdi.
Malta doğal güzellikleriyle ünlü bir ada. Tarihi yapıları kadar kumsalları da ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Mellieha, Ghajn Tuffieha, Armier ve Ramla L-Hamra adanın en önemli kumsalları.
Doğasıyla ön planda olan Malta, birçok Hollywood yapımına da ev sahipliği yaptı. Bunlar arasında Truva, Gladyatör ve son yılların en çok izlenen dizisi Game of Thrones var.
Ğgantija Tapınağı ya da diğer adıyla Devin Kulesi, Neolitik Çağ'dan günümüze ulaşan bir yapıdır. Gozo adasından yer alan tapınak, bölgenin en eski insan yapımı eserlerinden biri konumunda.
Öte yandan Malta limanı da doğal bir liman olması nedeniyle turistlerin ilgisini çekmektedir. 1283 yılında inşa edilen ve tüm kuşatmalara direnen Malta Kalesi de görülmeye değer noktalardan biridir.
Nüfusun yaklaşık %90'ının kentlerde yaşadığı Malta'da, ülkenin en büyük gelir kaynağı turizmdir. Dolayısıyla ülkede çok sayıda otel ve pansiyon bulmak mümkün.
Bununla birlikte onlarca İngilizce dil okulunun da bulunduğu adada öğrencilere yönelik pansiyonlar da mevcut. Dil okulları sayesinde adaya her yıl binlerce öğrenci gelmekte.
Malta, sıcak Akdeniz iklimine sahip olması ve küçük yüzülölçümü nedeniyle tarımsal ihtiyaçlarını genellikle dışarıdan karşılar.
Ülkenin en önemli ürünlerinden biri Malta eriğidir. Bunun dışında ada mutfağı ağırlıklı olarak deniz mahsüllerine dayanmaktadır. Balıkçılık ülkede önemli bir geçim kaynağıdır.
Pandemi dönemi öncesi İstanbul'dan Malta'nın başkenti Valetta'ya haftanın her günü düzenli uçuşlar gerçekleştirilmekteydi. Ancak Schengen Bölgesinin sınırları üçüncü ülkelere kapatmasıyla şu anda Türk vatandaşları Malta'ya oturma izinleri yoksa gidememekte.
Bunun dışında Malta'ya Sicilya üzerinden deniz yolculuğuyla da gelmek mümkün. Deniz yolculuğu özellikle kruvaziyer turizmi bakımından ön plana çıkmakta.
Küçük bir alan kaplaması itibarıyla adada otoyol veya metro ağı bulunmamakta. Ulaşım ağırlıklı olarak deniz taşıtları ve otobüslerle sağlanmakta.