Medicana Çamlıca Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Serap Çakır da son günlerde Marmara Denizi’nin neredeyse tamamında ciddi etkisi olan deniz salyasının balık tüketimi konusunda çokça soru işareti yarattığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ekolojik denge elbette bir şekilde bozuldu, bunu net olarak görebiliyoruz. Tüm deniz canlılarının da bir şekilde bu toksik sayılabilecek oluşumdan etkilendiğini söyleyebiliriz. Hatta deniz canlılarının beslenme sıkıntı yaşadığını ya da müsilajın neden olduğu diğer etkenlerden dolayı öldüğünü biliyoruz. Deniz ürünleri tüketme konusunun insan sağlığı üzerindeki etkilerini netleştirmek için aslında daha derin araştırmalar yapılması ve sonuçlarına göre değerlendirme yapılması çok daha doğru sonuçlar verecektir bizlere. Ancak şu aşamada Marmara Denizi’nde suyun durgun ve akıntının az olduğu ya da hiç olmadığı noktalarından çıkarılan deniz ürünlerini tüketmekten kaçınmak doğru olacaktır."
Diğer yandan Marmara Denizi’nde Karadeniz’den Ege’ye doğru sürekli kuvvetli bir akıntı olduğunu hatırlatan Çakır, "Buna bağlı olarak da deniz canlıları hareket halindedir. Özellikle akıntının yoğun olduğu ve canlı hareketliliğinin bulunduğu noktalardan elde edilen deniz ürünlerinin tüketilmesinde herhangi bir sorun olmayabilir. Tabii burada unutulmaması gereken şey kişiden kişiye değişen alerjik reaksiyon tabloları ve besinlere karşı verdikleri reaksiyonlar olacaktır. Şu an için dikkatli ve temkinli olmakta yarar vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Medicana Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilsu Salih ise özellikle de kimyasal ve biyolojik etmenlerinde söz konusu olduğu bakteriyel oluşumların insanların cildinde nasıl etkiler yaratacağı, kişinin alerjik bağışıklığına ve cilt hassasiyetine bağlı olduğunu söyledi.
Musilaj nedeniyle zehirli bir durumun söz konusu olmadığını ancak patojen bakteriler için uygun bir ortam oluşması sebebiyle musilaj ile temas etmemenin cilt sağlığı açısından daha doğru olacağı belirtti.
Deniz salyasının yarattığı ortam daha zehirli bakterilerin de artabileceği bir tabloya neden olabileceğinden denize girmenin cilt sağlığı açısından risk oluşturabileceğini ifade eden Salih, "Ayrıca yüzerken elbette ağız, buru ve kulaklardan da su temasımız oluyor. Sadece cildimiz değil, kulak içi, ağız içi ve burun içinde de alerjik yatkınlığı olan kişilerde farklı tepkimelere neden olabilir." dedi.