Kuzey bölümünde yer alan iki pencere ile aydınlatılan şapelin doğu cephesinde yer alan apsis bölümünün de bugüne ulaşamayan kısımlarından biri olduğuna dikkati çeken Asan yapıya ilişkin şöyle bilgi verdi:
"Şapelin dış kısmında kuzey cephesinin tamamında, batı bölümünün günümüze ulaşan duvarında, iç kısmında kuzey cephede ve pencere açıklıklarının kenar yüzeylerinde, batı ve doğu cephede günümüze ulaşan bölümlerinde ve ana kaya ile birleşen tonozun tamamında İncil'den çeşitli sahneler işlendiği görülüyor. Şapelin duvarlarındaki freskler, Sümela Manastırı'mızın içerisinde yer alan ana kaya kilisesinin duvarlarını süsleyen fresklerle aynı özelliği göstermektedir."
Asan, 1749 yılında İgnatios adındaki başpiskopos tarafından Sümela'nın bütün yüzeylerinin fresklerle süslendiğine dair bilgiler bulunduğunu dile getirerek, "Üslup olarak bu şapelde yer alan fresklerin de benzer özellikler göstermesi dolayısıyla, şapelin yapım tarihinin 18. yüzyılın ilk yarısı olması muhtemeldir. Fresklerde yer yer tahribat olsa da günümüze büyük oranda sağlam ulaşmıştır." dedi. Saklı şapelin restorasyonu kapsamında bir proje hazırlandığını belirten Asan şunları kaydetti:
"Bakanlığımızın ilgili kurumlarınca yapılacak çalışmaların ardından şapeli turizme kazandırmayı planlıyoruz. Şapelin restorasyonuna ilişkin yüklenici firma tarafından bir çalışmamız var ancak ana restorasyona dahil değil. Patikaya çıkışa ahşap bir yol yapılacak. Şapelin restorasyonu ve rölövesine ilişkin çalışmalar yapılacak."