30.11.2016 - 12:56 | Son Güncellenme:
Ukrayna'daki, 20. yüzyılın en büyük nükleer kazasının yaşandığı Çernobil nükleer santralinin 4. ünitesinin 26 Nisan 1986'daki kaza sırasında havaya uçan çatısı, özel olarak yapılan beton ve çelikten bir kalkanla kapatıldı.
Çernobil nükleer santralinin 4. ünitesinde 26 Nisan 1986’da meydana gelen patlamalar nedeniyle çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
Kazada yayılan radyasyonun etkileri hâlâ sürerken, ünite özel olarak inşa edilen koruyucu bir kalkanla kapatıldı. Yapımına 2007 yılında başlanan kalkan, daha önce kullanılan beton kalkanın yerini alacak. Çernobil Nükleer Santrali’nin 4. reaktörünün özel çelik çadırla izole edilmesi nedeniyle tören düzenlendi.
150x260 metrelik ebata sahip 31 ton ağırlığındaki kalkanın 100 yıl boyunca radyoaktif madde sızıntılarını önlemesi planlanıyor.
Çernobil nükleer santralinin 4. reaktörü üzerine yapılan yeni taş sanduka.
Çernobil nükleer santralinin 4. reaktöründeki ‘Ukritiye’ (Sığınak) tesisi üzerindeki kemerin yanındaki çalışanlar.
Çernobil kazasının izlerini silme çalışmalarına katılan uzmanların anısına dikilen anıt.
Sergey A. Krasikov ayda on iki kez (doktorlar en fazla bu kadarına izin veriyor) bu sahipsiz topraklara giden trene biniyor ve "taştan tabut" olarak bilinen, bu yere giriş yapıyor.
Krasikov, Çernobil’de insandan arındırılmış bölgede ‘taştan tabut’ diye anılan 4 numaralı reaktörde çalışıyor.
Taştan tabut, reaktördeki patlamadan hemen sonra panik içinde yapılmıştı.
Reaktörün derinliklerindeki şeye suyun temas etmemesi gerekiyor. O "şey" ise yanıp eriyerek tabana geçen ve sertleşen 200 tonluk bir nükleer yakıt ve enkaz kütlesi.
Bu madde, bir fil ayağı biçiminde katılaşmış 200 ton erimiş nükleer yakıt ve kalıntı.
Bu kalıntıda radyasyon derecesi o kadar yüksek ki, bilimadamları yanına yaklaşamıyor.
Geçmiş yıllarda yapılan ölçümlerde, radyasyon seviyesi nükleer santrallarda çalışanların bir yılda maruz kalmasına izin verilen oranın 2 bin katı çıktı.
Krasikov yıllardır bu canavara çocuğu gibi bakıyor. Emekli olunca yerini bir başkasına bırakacak. “Bu durum daha ne kadar devam edecek” diye sorduğumuzda “100 yıl diye tahmin ediyorum. Belki zaman içinde yeni bir icat yapılır” diyor.
Nükleer reaktörlerin ne zaman ölmeye başladığı sorusuna cevap bulmak kolay. Bu ölüm süreci hiç bitmiyor.
Nükleer yakıtlardaki bazı radyoaktif maddeler hızla bozulurken sezyum ve stronsiyum gibilerinki uzun zaman alıyor.
Ukrayna meclisinin 39 bin kilometre kare olarak belirlediği radyoaktif alan 300 yıldan uzun bir süreyle bu halde kalacak.
Çernobil'i görünce zamanın nasıl geçtiği daha iyi anlaşılıyor.
Eskiden santral işçilerinin yaşadığı ve 50 bin insana boşaltmaları için birkaç saatin verildiği Pripyat'ta yaban hayatı yavaş yavaş canlanmaya başlamış.
Ölüm bölgesini gezdiren Anton Yukhimento, ıssız şehri yaban domuzu ve tilkilerin mesken tutmaya başladığını belirtiyor. Halkın 4 numaralı reaktöre 48 kilometreden daha fazla yaklaşmasına izin verilmiyor.