07.10.2021 - 02:02 | Son Güncellenme:
Asya Karakuş ve Umut Özgür Karakuş'un Yoldabiblog ismini taşıyan seyahat günlükleri ve sosyal medya paylaşımları ışığında çift olarak gerçekleştirdikleri masalsı yolculukları, en çok etkilendikleri manzaraları ve bu seyahatlerinde neler hissettiklerini konuştuk. Yola çıkmak isteyenler için de tavsiyeler aldık.
Çok teşekkür ederiz. Yazın gelmesiyle birlikte biraz havamız değişti ve daha iyi olduk. Bir buçuk yılda bizim için çok şey değişti diyebiliriz aslında. Gezmeye, keşfetmeye odaklı bir hayatımız varken bir anda her şeyi değiştirmek zorunda kaldık. Bir buçuk sene böyle ikilemde bir ruh haliyle geçti.
Bir yandan sağlıklı olduğumuza sevinirken, bir yandan da sürekli bir gezme ve sevdiklerimizi görme özlemiyle. Hatta o arada madem gezemiyoruz, o zaman taşınalım diyerek Münih'ten Berlin''e taşındık. Bize en iyi gelen şey Berlin oldu! Şimdi hayatın yavaş yavaş normale döndüğüne çok seviniyoruz.
Biz son 8-9 yılını gezmeye ve keşfetmeye çalışarak geçirmiş, 5,5 yıl önce de yüksek lisans için Almanya’ya taşınmış 30 yaşında iki insanız. Birimiz hukukçu (Asya), birimiz mimar (Umut). İkimiz de Berlin'de tam zamanlı çalışmaya devam ediyoruz.
Zaman zaman tam zamanlı gezgin ve içerik üreticisi olmayı düşünsek de, şu an kendi mesleklerimizi devam ettirmek hoşumuza gidiyor, kendi alanımızda üretimin içerisinde olmayı seviyoruz. Bir de pandemi artık bize evden veya dünyanın herhangi bir yerinden çalışma imkanını verdiği için öncesine göre daha rahatız.
@yoldabiblog’un öyküsü Almanya’ya taşınmamızla başladı. Frankfurt’a yüksek lisans için tanıştığımız ilk yıl, önümüzde hiç örnek olmadığı sürekli zorlanıyorduk. Şimdi nasıl ev tutacağız, vizemizi nasıl alacağız, onu bunu nasıl yapacağız derken sürekli hata yapıyorduk.
O zaman bu anıları yazalım, bizden sonrakilere de bir rehber olur, birlikte öğreniriz diye düşünüyorduk. Bir yandan da geziyorduk tabii, bir gezi blogumuz olsun, yurtdışında yaşamayı da anlatırız diyorduk. İlk bir yıl bu fikri düşünerek geçti.
İkinci yıl ise bir adım atıp blogumuzu açtık. 5 yılda büyük bir aile olduk. :) İlk seyahatimiz daha tanışalı 15 gün olmuşken Selanik'eydi. O zamandan beri kendimize daha fazla gezebilmek için fırsatlar yaratmak en büyük motivasyonumuz.
Çift olarak gezmenin en büyük avantajı yolda birbirine destek olmak diyebiliriz. Ve bir de blogumuz olduğu düşününce iş bölümü yapabilmek :) Aklımıza gelen ilk dezavantaj gezide beklentilerin farklı olabilmesi.
Örneğin ben (Asya Karakuş), yemek yemeye çok düşkünüm ve şehir gezisi yapıyorsak sürekli yeni yemekler denemek isterim, Umut ise mimari kısmına daha ilgili - o yüzden yemek yerine şehrin mimarisini keşfetmek ister. Arada bir denge oluşturabilmek için gidip geldiğimiz çok oluyor. :)
Önceden çok daha fazla araştırma yapıp gezerdik, örneğin en iyi mekanları, en iyi sokakları, her şeyi önceden planlardık. Yıllar geçtikçe spontane keşiflerden de keyif almaya başladık ve kendimize spontane de gezebilmek için bir alan yarattık.
Şehir gezileri dışında doğa gezilerimiz olduğunda genelde sadece kalacak yeri önden planlıyoruz. Tabii bazen şehir gezisi yaparken de gezerken anlık fikir değişiklikleriyle rotayı değiştirebiliyoruz. Oldukça hibrid diyebiliriz. :)
40'ın üstünde ülke, 150'nin üzerinde şehir ve 5 kıta gezdik. Defalarca gittiğimiz ülkeler de oldu, mesela İsviçre'ye 7 kez gittik çünkü çok seviyoruz! :)
(Asya) Benim sanırım Bali, ve Küba! (Umut Özgür Karakuş) Benim de İzlanda ve Küba. İkisi de çok farklı dünyalar, bu dünyadan değil gibiler.
Pandemi sebebiyle çook gezimiz iptal oldu. Mesela 1 aylık bir Peru gezimiz vardı, biletleri resmen ağlayarak iptal ettik.
Bu süreçte bol bol doğa gezisi yaptık. Münih'teyken Avusturya ve İsviçre'nin dağlarını gezdik. Yürüyüşler yaptık, kulübelerde kaldık. Sonra yine arabayla Hırvatistan'ın sahillerini gezdik.
Bu yaz da 2 ay Türkiye'de Kırklareli'den Adana'ya bir Türkiye turu yaptık. Fakat arada, yani geçtiğimiz kış her şey tekrar kapandığında Berlin tam 7 ay tam kapanmada kaldı, o zamanın acısını çıkartıyoruz şu an.
Genelde doğa gezisi yaptığımız için hep yalnızdık, şehir gezilerinde de kalabalıklardan kaçmak için çok erken saatte çıkıp gezdik, günün kalanını daha izole yerlerde geçirdik diyebiliriz.
Peru'dan alacağımız var! Bir de Güney Afrika var listede çok merak ettiğimiz.
Evet artık yavaş yavaş normale dönüyoruz. Önümüzde Kuzey gezisi var. Yavaş yavaş İsveç'ten Kuzey Kutbu'na doğru bir gezi planladık.Onun dışında Eylül gibi artık uzak rotalara da başlayabileceğiz. Şimdi çoğu plan aşamasında. Yakında @yoldabiblog ‘da
Konfor alanı çok güzel, ama konforsuzluk da ayrı güzel. Kimi insanın yurtdışı tecrübesi çok pozitif, kimisininki de tatsız bitiyor.
Önemli olan bazı tecrübeleri zamanında yaşayabilmek. Yukarı da dediğimiz gibi, aslında korkulacak bir şey yok, tünelin sonunda ışık var. Herkese sevgiler..
Asya ve Umut çiftini Instagram hesapları @yoldabiblog'dan takip edebilirsiniz.