30.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
AA
Görmez, TÜİK’in Diyanet İşleri Başkanlığının talebi doğrultusunda yaptığı “Dini Hayat Araştırması”nda, “Hangi dine mensupsunuz, ne zaman dua edeceksiniz, sizce köpek olan eve melek girer mi?” şeklinde soruların bir kısmının tepki çektiğinin belirtilmesi üzerine, bugüne kadar anayasal bir kuruluş olarak toplumu din konusunda aydınlatmakla yükümlü olan Diyanet İşleri Başkanılığı’nın bilimsel verilere dayanarak çalışmalarını yürütememesinin bir eksiklik olduğunu söyledi. Toplumda dini hayatla ilgili sorunlar ve sıkıntılar yaşandığını, doğru veya yanlış düşüncelerin olduğunu belirten Görmez, toplumun dini hayatına hizmet eden, toplumu din konusunda aydınlatmakla yükümlü olan kurumun bunları bilmeden vaazları, hutbeleri, eğitim hizmetlerini yaymasının mümkün olmadığını kaydetti.
‘Yanlış algı varsa bilmeliyiz’
Görmez, “Dünyada bunlar bilimsel çalışmalardır. Bilimsel çalışmalar asla insanları tasnif etmek, bölmek ve tespit etmek için yapılmaz. Bütün bilimsel araştırmalar, bilimsel veriler oluşturularak, bunların doğrultusunda kendi hizmetlerini tanzim etmek için yapılır. Bunun kadar tabii bir şey yoktur” diye konuştu. Araştırmada yer verilen soruların hatırlatılması üzerine Görmez, sadece toplumun dinle ilgili doğru algılarını ve bilgilerini bilmekle yükümlü olmadıklarını ifade ederek, yanlış bir algı, yorum ve anlayış varsa bunları da bilmeleri gerektiğini ifade etti.