26.06.2025 - 13:12 | Son Güncellenme:
DHA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kasım 2023'te yapılan CHP 38'inci Olağan Kurultayı'nda usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 10 Şubat 2025'te soruşturma başlattı. Soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İddianamede; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan uzaklaştırılan tutuklu Ekrem İmamoğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in de aralarında bulunduğu 12 kişi şüpheli sıfatıyla, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mağdur, eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise şikayetçi olarak yer aldı.
RÜŞVET SUÇU İDDİASIYLA GÖREVSİZLİK KARARI
12 sanık hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Oylamaya hile karıştırdığı iddia edilen sanıklar hakkında 'Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası ve alacakları ceza süresince siyaset yasağı konulması talep edildi. Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi, 5 Haziran'da CHP kurultayına ilişkin hazırlanan iddianameyi, 'Rüşvet' suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek ağır ceza mahkemesine gönderdi. Ayrıca sanıklardan Erkan Aydın'ın eski milletvekili olması nedeniyle yetkinin ağır ceza mahkemesinde olduğu belirtildi.
'GÖREVSİZLİK KARARI HUKUKA AYKIRI'
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamenin ağır ceza mahkemesine gönderilmesine itiraz etti. Başsavcılık tarafından Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan 13 Haziran 2025 tarihli itiraz dilekçesinde, görevsizlik kararının hukuka aykırı olduğu belirtildi. Dilekçede, sanık Erkan Aydın'ın 7 Temmuz 2018 ve 14 Nisan 2023 tarihleri arasında milletvekili olduğu ancak suç tarihinin 4-5 Kasım 2023 olduğu vurgulandı. Bu nedenle yargılamanın, genel hükümler kapsamında Asliye Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girdiği ifade edildi.
'İDDİALAR, RÜŞVET SUÇU OLUŞTURMUYOR'
Sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun 252'nci maddesinde düzenlenen rüşvet suçu kapsamında yargılanmalarına ilişkin değerlendirmeye de dilekçede yer verildi. Parti delegelerinin kamu görevlisi sıfatı taşımadığı, bu kişilere sağlandığı iddia edilen menfaatlerin rüşvet suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı belirtildi. Ayrıca iddianamede, belediye ya da bağlı iştiraklerinde görev yapan herhangi bir kamu görevlisinin eylemine ilişkin bir anlatım bulunmadığına dikkat çekildi.
'AYRI BİR SORUŞTURMA YÜRÜTMEK MÜMKÜN'
Dilekçede, kamu davası açma zorunluluğu ve 'davasız yargılama olmaz' ilkesi hatırlatılarak, söz konusu iddialarla ilgili yeni bir suç duyurusunda bulunulabileceği ve ayrı bir soruşturma yürütülmesinin mümkün olduğu ifade edildi. Başsavcılık, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, görevsizlik kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın itirazen kaldırılmasını talep etti.