Gündem 'Hakimin keyfini bekliyoruz'

'Hakimin keyfini bekliyoruz'

06.12.2019 - 09:41 | Son Güncellenme:

Gaziosmanpaşa Adliyesi'ne duruşmaya hakimin bir saatten fazla süre gelmemesinin ardından avukat Şeref Kısacık, mazeret dilekçesi yazarak gitti. Kısacık, "Hakimler bu keyfi tutumları adalete olan güveni de sarsıyor" dedi.

Hakimin keyfini bekliyoruz

İstanbul Barosu'na kayıtlı 35 yıllık avukat Şeref Kısacık, önceki gün sabah saat 09.35'teki duruşması için Gaziosmanpaşa Adliyesi 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne geldi. Duruşma için avukat arkadaşları ve vatandaşlarla birlikte duruşma salonunun önünde dakikalarca bekledi. Ancak duruşmaya girecek olan hakim Mustafa Altıncı yoktu. Bunun üzerine Kısacık mübaşirden hakimi bilgilendirmesini istedi. Duruşma saatinden yaklaşık yarım saat sonra mübaşir, avukatlara ve diğer bekleyenlere hakimin birazdan geleceği bilgisini verdi. Bunun üzerine bekleyiş devam etti ancak yine gelen olmadı. Rica üzerine mübaşir tekrar hakimin odasına gitti ve döndüğünde, hakimin odada olmadığını söyledi. Bir saatten uzun bir süre hakimin herhangi bir açıklama yapmadan duruşmaya gelmemesine tepki gösteren avukat Şeref Kısacık, mazeret dilekçesi yazarak duruşmaya girmeden salondan ayrılmak zorunda kaldı. Kısacık, yazdığı mazeret dilekçesinde duruşmaya girmeme sebebini hakimin keyfi tutumuna bağladı.

Haberin Devamı

Hakimin keyfini bekliyoruz

Kısacık, mazeret dilekçesine maddeler halinde şunları yazdı:

"Hakim hala duruşmaya başlamamıştır. Ne zaman başlayacağına ilişkin bilgi de verilmemekte, kendisine ulaşılamamaktır. Duruşmaya geç kalmamak için 08.45'te adliyeye geldim. Hiçbir iş yapmadan hakimin (keyfinin) gelmesini bekliyoruz. Ne zaman duruşmanın başlayacağı bile belli olmadan (bu saygısızlığa daha fazla tahammül edemeyeceğimden), diğer işlerimin aksamaması için daha fazla beklemeyeceğim."

'SORUŞTURMA AÇILMALI'

Milliyet'e konuşan avukat Kısacık, şunları söyledi:

"Hakimin işi çıkmış olabilir, geç gelebilir ama bunu biz bekleyenlere de bildirmesi gerekiyor. Hangi saatte geleceğini bilmediğimiz için haliyle ortada bir belirsizlik var. Biz salonun önünden de ayrılamıyoruz. Başladı, başlayacak diye... En azından geleceği saati bilsek biz de iner bir çay içerdik ama böyle bir şey de yok. Baktık gelen yok, bilgilendiren de yok. Ayrılmam gerektiği için ben de bir mazeret dilekçesi yazdım. Siz mazeret dilekçesi vermediğiniz zaman davacı tarafsanız davanız düşer. Davalı tarafsanız düşmez ama müvekkilinize karşı duruşmayı takip etmeyen avukat konumuna düşerseniz. Ben de o konuma düşmemek için mazeret dilekçesi yazdım. Bu gibi durumlarda HSK'nın soruşturma açması gerekiyor. Avukatların da o duruşma için gelen vatandaşın da zamanı değerli. Herhangi bir bilgilendirme yapılmadan 1 saatten fazla adliye koridorunda asker gibi bekletildik. Hakimler bir yerde adaleti temsil ediyor, bu keyfi tutumları adalete olan güveni de sarsıyor."

Haberin Devamı

'Kurul izni olmadan demeç veremem'

Konuyla ilgili hakim Mustafa Altıncı'yla görüşmek istediğimizi belirtiğimiz mahkeme kalemi şu notunu iletti:

"Hakim ve savcıların HSK'nın bilgisi ve izni olmadan basına demeç vermeleri ya da basın açıklaması yapmaları mümkün değil."