Hastalıktan kurtulanlar yaşadıklarını Milliyet’e anlattı

Ayşegül hemşire bir haftada iyileşti

Kovid-19’a yakalanan  sağlık çalışanlarından biri de, Sakarya’nın Kocaali ilçesinde toplum sağlığı görevlisi hemşire Ayşegül Paçalı. 3 yıldır görev yaptığı Kocaali’de koronavirüsün yayılmasını engellemek için köylerde çalışan Ayşegül hemşire, hissettiği halsizliğin artması ve boğazındaki ağrı nedeniyle doktora gitti. 2 Nisan’da çekilen akciğer tomografisinin ardından test yapılan Ayşegül hemşireye, 4 Nisan’da Kovid-19 teşhisi konuldu ve  Karasu Devlet Hastanesi’ne yatırılarak tedavisine başlandı.

‘Göreve hazırım’

10 Nisan’da Kovid-19’u yenen Ayşegül Paçalı, şimdi evinde 14 günlük karantina sürecini tamamlıyor. Tekrar göreve başlayacağı 27 Nisan’da Kovid-19 hastalarına yardım eli uzatmaktan çekinmeyeceğini söyleyen Paçalı, “Sağlık çalışanı olmak fedakarlık gerektirir. Hastaneden alkışlarla çıkmıştım, önümüzdeki günlerle ben de diğer iyileşen hastaları alkışlamak için görevime döneceğim. Şu anda toparlanıyorum. Üzerime düşeni yapmaya hazırım ve korkmuyorum” dedi.

Sokak hayvanlarına ne yaptılar?

Sokak hayvanlarının da koruyucu meleği olan hemşire Ayşegül Paçalı, “Ben hastanede yatarken 100’den fazla sokak köpeğinin Kocaali Belediyesince başka yerlere götürüldüğünü öğrendim. Belki öldürüldüler, bu işin peşini bırakmayacağım. Yine engelli çocuklarla ilgilenecek, kadına yönelik şiddete karşı çıkacağım” dedi.

Virüsü yendi donör oldu

Tüm dünyada canları pahasına koronavirüsle savaşan binlerce sağlık çalışanına da Kovid-19 teşhisi konuldu. O sağlık çalışanlarından biri olan İstanbul Tıp Fakültesi iç hastalıkları asistanı Dr. Burak Yavuz Tor, şunları anlattı: “Salgının çok erken döneminde Kovid-19 olabileceğini düşündüğüm şüpheli hastalarla temasım oldu. Şüphelenme sürecine kadar koruyucu ekipman kullanmadığım için hastalarımı muayene ettiğim sırada hastalığı kaptım. Koronavirüs kuluçka sürecine girdikten sonra vücut ağrılarım, halsizliğim başladı. Ardından yüksek ateşim oldu ve 11 Mart’ta hastaneye yattım. İlk beş günlük süreç zorlu geçti. Hastanede bir hafta kaldıktan sonra iyileşme sürecimi evde tamamlamam için taburcu edildim. İki hafta evde kendimi izole ettim. Evde yattığım dönemde de öksürük, halsizlik oldu.”

Vicdani sorumluluk

“Kendimi iyi hissedince plazma bağışı için Prof. Dr. Sevgi Beşışık hocamla iletişime geçtim. Donör olmak istediğimi söyledim ve plazma bağışında bulundum. Plazma bağışını bir vicdani sorumluluk olarak gördüm. Virüsle savaşta herkes elinden geleni yapmalı. Kovid-19’u atlatmış herkes plazma bağışında bulunmalı. Bağışladığım plazmanın bir hastaya uygulandığını öğrendim. Şu an yine görevimin başındayım.”

Altı günde atlattı

Çorum’un Osmancık ilçesinde yaşayan 22 yaşındaki Merve Supçin, Kovid-19’a yakalanma ve iyileşme sürecini anlattı: “Komşumuzun İstanbul’dan bir yakını gelmişti. Bizden onu havalimanından almamız için ricada bulundu. Havalimanından aldığımız konukla biraz zaman geçirdik. 3 gün sonra ben ve kardeşimde halsizlikle öksürük başladı. Havalimanından aldığımız kişinin 4 gün sonra Kovid-19 testinin pozitif çıktığını öğrenince ambulansı aradık. Bizi aldılar. Test yaptılar. Kardeşimin test sonucu negatif, benim ve babamın ise pozitif çıktı. Annem de belirti olmadığı için test yapılmadı. Hastaneye yatırıldım. Ve 6 gün sonra taburcu oldum. Babamın tedavisi sürüyor. Şimdi evdeyim, çok dikkat ediyorum. Karantinanın önemini bir kez daha anladım. Çünkü o kadar kolay bulaşan bir hastalık ki. Nasıl ve nereden kaptığınızı anlayamıyorsunuz. Birde büyük şehirlerde yaşayanlar, bu süreçte lütfen köylere ve ilçelere gelmesinler.”